Başbakanımız dövizin TL’yi bir kez daha yutmasının ardından yaptığı açıklama endişeye kapılmamamız ve devletin üzerine düşeni yapacağını açıkladı.

Çok değil, dakikalar ile hesaplanacak bir süre geçmeden Maliye Bakanı’ndan başka bir açıklama geldi: Devletten maaş almakta olan kişilerin Ocak, Şubat ve Mart aylarında kesilen hayat pahalılığı artışları Nisan’dan itibaren ödenecek; lakin Nisan ve Ağustos ayları arasında hayat pahalılığı bu kişilerin maaşlarına yansıtılmayarak dondurulacak!

O halde başbakanın önleminin kimler için olacağını sormadan edemedik!

Devletten maaş çekenler döviz artışlarından korunuyorlar mı? Onlar pahalılıktan, banka kredilerinden muaf mı?

Eğer öyle ise çıkarıp memleketteki herkese ceplerindeki tüm kazancı dağıtsınlar!

Devlet her dara düştüğünde sorunun giderilmesi için hiçbir deliği yamalayamayacak bir bütçe için acaba devlet çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarına göz dikerek neyi çözebilmiş bugüne kadar?

Kimse böyle yaptığı için bizi yönetenlerin adil filan olduğunu da düşünmüyor ha!

***

Devletten maaş çeken herkes, özellikle kamu görevlileri ile kamu emeklileri yaşamları boyunca her türlü vergisini tam ödemek zorunda olan bordro mahkumlarıdır. Kazandığı da harcadığı da belgelenebilen tek topluluk olan bu grup her gelenin kendisine göz diktiğini bilerek ne kadar sabredecek önce size sormalı beyler!

2021 yılı bütçesini ben yapmadım. Kamu görevlileri ve emekliler de yapmadı!

3 ayda bordroludan kestiğiniz 27 milyon, bir ayda sosyal sigortalara vereceğiniz 30 milyonu bile karşılamazken, üstelik kesinti ile bütçe deliğini yamamaya çalıştığını 27 milyonun içinde siyasi atanmış, siyasi kamu görevlisi ve bakan maaşlarının da olduğunu unutmamalısınız!

Siyasi atanmış olan, vekil olan ve bakan olan ile, bu gibilerin emeklileriyle sıradan kamu görevlisi ve emekliyi aynı kefeye koydurtan bilinçli akıl oyunlarınıza karnımızın tok olduğu elbet hatırlatılmalı!

Yani, diyoruz ki, 3 ayda kamu görevlisi ve emekliden kesip özel sektör çalışanının sadece 1 ayına yama yapabilmek bir başarı değil, başarısızlıktır!

Söylemezsem çatlardım…

Diğer deyişle, Ali’nin külahı Veli2ye uymaz beyler!

***

Kaldı ki kamu görevlileri ile devletten maaş çekenler bu parayı beleşten almıyorlar. Maaşlar kendilerine hibe olarak da verilmiyor.

Özel sektörde yaşanmakta olan güçlükler varsa bunların sorumlusu devlet çalışanları ile emekliler de değildir.

Eski zamanlarda torpillerle işe girmiş kamu görevlileri de yok artık memlekette.

En az son 10 seneden beridir hakkıyla ve sınav geçerek kamuya giren kadrolu memurların torpil ile alınmış geçici veya sözleşmeliler varsa onlarla bir tutulmamaları ve toplum içinde ikilik yaratılmasına göz yumulmaması gerekir.

***

Adil olduğunu ilan etmek için artık kamu görevlileri ve emekliler yeterince yumruklanmaya hazır kum torbası olarak kullanılmıştır.

Bundan böyle çözüm devletten maaş çekenler olmamalıdır.

Kamu görevlisi de dövizden etkilenebilecek, geliri belli bir kısıtlı çerçeve içinde olan bir emekçidir.

Artık idrak edemeyenler bunu idrak etmeli ve buna göre kararlar almaya gayret etmelidir!

Dr. Çiğdem DÜRÜST