Özel sektör artık kaderine terk edildiğinden ondan vazgeçtik…

Ne halleri varsa görsünler!

Altta kalanın da canı çıksın…

Ölen ölür kalan sağlar bizimdir!

Şimdi gözler artık tamamen kamu çalışanlarında…

Özel sektör kendi derdini unuttu, şimdi devlette çalışanların maaşlarının akıbetini bekliyor!

Maaşlar onların hesabına yatacak, onlar da çarşıda para harcayıp esnaf kesimini destekleyecek…

Paylarına ne kadar düşerse artık!

Onun için kamu çalışanlarının maaş alması önemli…

Özelde çalışanlara geçenlerde verilen bin 500 TL bile çok aslında!

Hiç verilmese de olur, nasıl olsa kamu çalışanı alacak özele verecek…

Bizdeki mantık bu sıralar tamamen böyle!

Maliye Bakanı Dursun Oğuz gerçekten de zor günlerden geçiyor…

Merkez Bankası’ndan 200 Milyon TL borçlanıldığı için kamu çalışanları da bu ay ödenecek, sıkıntı yaşanmayacak!

Sıkıntının tamamen aşılması için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halen masasında olan belgeyi imzalaması bekleniyor…

İmzalarsa sorun yok, kaynak akışı başlayacak!

Ama asıl mesele de imzalamazsa ne olacak…

Bakan Oğuz’un sürekli Ankaralı yetkililerle temas halinde olduğunu biliyoruz!

Eğer iki ülke arasında gerçekten de ciddi bir kriz yoksa yine sıkıntı olmayacak, kaynak sadece biraz gecikmeli olarak elimize ulaşacak…

Zaten bunun da aksini düşünemiyoruz!

Düşünmesi bile insanın içini ürpertiyor…

Bir de Maliye Bakanı’nı bir düşünsenize!

Allah sabırlar versin ona da ekibine de…

Şunu demeye getiriyoruz…

Maaş ödemek sadece Maliye Bakanının mı gaylesi haline geldi bizim ülkemizde!

Eğer önümüzdeki aylarda maaş ödemelerinde sıkıntı yaşanırsa, ya da hiç ödenemezse suçlu ilgili bakan mı olacak yani…

Sahi, Türkiye ile ilişkileri en iyi biz gerçekleştiririz diyen Cumhurbaşkanının böyle şeyler ilgisini çekiyor mu?

İki ülke arasında bir sıkıntı olup olmadığı konusunda kafasını hiç yoruyor mu?

Eğer varsa atlayıp hemen Ankara’ya bir ziyaret gerçekleştirmeli…

Erdoğan ile pek ala masaya oturabilir, nerede verdiğiniz sözler diye sorabilir!

Bunda korkulacak bir şey yok ki…

İki ülkenin iki Cumhurbaşkanının özellikle Kıbrıs konusunda bir sohbet toplantısı yapması kadar doğal bir şey olamaz!

Ya Başbakanımız yada hükümetin diğer bakanları…

Onlar ne alemdeler!

Hani her istek ve ödemelerde Maliye’den para istiyorlar ya…

Acaba biri telefonu açıp da bakana soruyor mu, bu ay maaşları hangi şartlarda ödeyeceksiniz diye!

Tek yaptıkları istemek…

O da siyasi erkleri sürsün diye!

Belli ki hükümet ortaklarında bir iletişimsizlik sorunu var…

Maaşlar filan da kimsenin umurunda değil!

Hadi bu ayı atlattınız…

Bir düşünsenize, sizin ilgisizliğiniz yüzünden gelecek ay maaşların ödenmesi tehlikeye girer ya da ödenemezse bırakın milletin halini sizin haliniz ne olur biliyor musunuz?

Biz düşünmek bile istemiyoruz…

Biraz kafayı bunlara yorun deriz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa DEVECİ, 5 yıldızlı bir otelin son iki yıldır gümrüğü ödenmemiş bir Rolys Roce marka lüks arabayı halen kullandığı ve bunun da yasalara aykırı olduğunu biliyor muydunuz? Konuya duyarlılık gösterip üstüne gitmeniz ve gereken tahsilatın yapılmasını sağlamanız isteniyor, bizden hatırlatması!

Sayın Özlem GÜRKUT, okullarda yüz yüze eğitimin başlaması için açıklama yapınca ilgili sendika fena halde baskı yapmış ve sendika ile ortak açıklama yapmak zorunda kalmışsınız. Sendikaların devletten büyük olduğunu biliyorduk ama demek sizin birliğin de çok üzerinde bir yerlerdeymiş…

Sayın Ersin TATAR, KKTC’de bir ilki gerçekleştirip ülke genelinde yayın yapan radyo yöneticileriyle on line görüşme yaparak onların sorunlarını dinlemişsiniz. Geç de olsa doğru bir icraattı, Bakalım Dolar olarak tahsil edilen lisans ve yayın ücretlerini Türk Lirasına çevirebilecek misiniz?

Sayın Ünal ÜSTEL, ülkede günün 24 saati dışarıda görevde olan bazı kurumların hala ilik aşılarının bile yapılmamış olması çalışanları endişelendiriyor. Umarız yarın gelecek olan 40 bin aşıdan birkaç yüz tanesini onların aşılanması için ayırabilirsiniz. Eski bakan da söz vermişti ama bir türlü nasip olmadı işte…

Sayın Akile BÜKE, Cumhurbaşkanı yeni YÖDAK Başkanlığı için hala bir atama yapmayınca bu makamdan istifa ettiğini belirten bir yazı ile en azından kurumun önünü açmış oldunuz. Bu arada yakında KKTC’de bir üniversitede önemli bir makama atanacağınız konuşuluyor, şimdiden hayırlı olsun!

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, UBP genel sekreter adaylığı için ülke genelinde kulisleri yoğunlaştırdığınız ve yemek davetleriyle işi sıkı tuttuğunuz gözleniyormuş. Ama bazıları var ki onları yedireceğinize giydirin daha ekonomik olacaktır.

Sayın Hürrem TULGA, odanıza bağlı berber ve kuaförler artık meyhaneler bile geç saatlere kadar açıkken kendilerinin güneş bile batmadan dükkan kapatmalarına anlam veremediklerini belirten mesajlar göndermeye başladılar. Yerden göğe kadar da hakları var değil mi?

Sayın Menteş GÜNDÜZ, bazı partilileriniz hiç bakan bulunmayan Güzelyurt’ta genel sekreterliğin olsun bölgeye verilmesi konusunda bir takım isteklerde bulunmaya başladılar. Bizim bölgenin başı kel mi diye de sitem ediyorlar, haberiniz olsun istedik!

Sayın Nurçin İNCİRLİ, sürekli ifade özgürlüğünden dem vuranlar belli ki size bu olanağı tanımamışlar ve disiplin kuruluna vermişler. Bakalım bu konuda yasal süreç nasıl sonuçlanacak doğrusu biz de merak etmeye başladık…

Sayın Abdullah SUİÇMEZ, köşe yazarlığı süreciniz hayırlı ve uğurlu olsun. Bu konuda hayli iddialı olduğunuz ve bomba yorumlarla kamuoyuna önemli mesajlar vereceğinizden kuşkumuz yoktur. Hadi bakalım kaleminiz hiç kırılmasın…

Sayın Akın AKTUNÇ, UBP içinde Lefkoşa Belediye Başkan aday adayları arasında en güçlü isim olarak anılmaya başlandınız. Partinizin hemen her zaman son dakika adayları da olabilir ama bu kez hedefe ulaşacak gibisiniz. Gazanız mübarek olsun!