T. C Lefkoşa Büyükelçiliği Yardım Heyeti Başkanlığı’nın hazırladığı ‘KKTC Ekonomi Durum Raporu-2012’de, KKTC Devleti’nin yerel gelirlerinin irdelendiği “Yerel Gelirler” başlıklı bölümde, devletin gelir vergisi tahsilatında, ücretlilerden tahsil edilen gelir vergisi, kurumlardan alınan gelir vergisi stopajı ve mevduat faizlerinden alından stopaj vergilerinin en önemli alt kalemler olduğu görülüyor.

Rapor’da, yıllık beyanlardan alınan vergi gelirlerinin, tecilden tahsilatla elde edilen vergi gelirlerinden daha düşük olduğuna dikkat çekilerek, “… bu durum bir taraftan gelir vergisi beyanlarının son derece düşük olduğunu gösterirken diğer taraftan tahakkuk eden vergilerin tahsilinde idarenin oldukça zorlandığına işaret etmektedir” deniyor.



****

Buradan çıkaracağımız sonuç, kayıtlı ücretlilerden kesilen vergilerin rahatlıkla toplandığı ancak vergi vermekle mükellef işverenlerin şahsi kazançlarını beyan etmedikleri için işverenlerin şahsi gelirlerinden vergi toplanamadığı, aynı şekilde tahakkuk eden şahıs vergilerinin pek çok işveren tarafından ödenmediği ya da ödenemediğidir.

****
‘KKTC Ekonomi Durum Raporu-2012’de benzeri bir duruma kurumlardan yapılan vergi tahsilatlarında da rastlanıyor. Rapor’da, kurumların yıllık beyanlarıyla alınan vergilerin, ithalat aşamasında alınan stopaj gelir vergileri ve casino ve bet ofislerinden alınan stopaj gelir vergilerinin altında kaldığı belirtilerek, “Son üç yılda kurumlar vergisi mükellefleri için “tecilden tahsilat” kaleminde hızlanan bir artış olduğu”na dikkat çekiliyor.



Rapor’da, vergi mükelleflerinin vergilerini zamanında ödemek yerine tecil talebinde bulunarak, “tecilden tahsilat”a yöneldikleri bulgulanıyor. Vergi ödemelerinin tecil ettirildiğinde, mükelleflerin vergi borçlarını “24 aya varan sürelerle ve 0 faizle” ödeyebilmelerine dikkat çekilerek, “Öyle ki beyannamesini sunan ya da adına re’sen tarhiyat yapılan mükelleflerin aynı anda bir dilekçeyle tecil talebinde bulunmaları sıradan uygulama haline gelmiştir”uyarısı yapılıyor.

Ve şöyle devam ediliyor: “Öte yandan, KKTC Vergi Usul Yasasında gecikme faizi müessesesinin düzenlenmemiş olması nedeniyle de, mükellefler beyannamelerini süresi içinde ve doğru bir şekilde vermemektedir. Zira, beyannamenin verilmemesi ya da verginin eksik beyan edilmesi nedeniyle yapılacak bir re’sen tarhiyat durumunda mükellefler normal vade tarihinden son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar geçen dönem için gecikme faizi ödememektedir. Ayrıca mükelleflerin önemli bir bölümü son yapılan tarhiyata göre ödemesi gereken vergiyi de 24 aya kadar sıfır faiz ile tecil ettirerek ödemektedir. Şayet mükellef tecil edilmiş taksitlerden birini geciktirirse tecil bozulmamakta, sadece geciktirdiği taksit üzerinden gecikme zammı ödemektedir. Beyan etmemeyi/doğru beyan etmemeyi teşvik eden bu yapının bir sonucu olarak mükelleflerin bir bölümü beyanname vermeye hiç yanaşmamakta, adına yapılacak re’sen takdire razı olmaktadır.
Gecikme faizi müessesesinin bulunmaması beyan etmemeyi ya da eksik beyan etmeyi cazip hale getirdiğinden tahakkuk eden vergi tutarını azaltmakta; tecil faizinin olmaması ve tecil taksidinin ödenmemesi durumunda alacağın tümünün muaccel hale gelmemesi de tahakkuk eden verginin tahsilatını geciktirmekte; dolayısıyla vergisini zamanında, doğru beyan eden ve ödeyen mükellefler ile bu görevlerini yerine getirmeyenler arasında eşitsizliğe yol açmakta ve vergiye gönüllü uyumu zedelemektedir”.

****

Sözün özü, kayıtlı ücretlilerin vergisini hemen alabilen devlet, işverenlerin şahsi ve kurumsal kazançlarını beyan etmemesine, beyan ettiklerinde gecikme faizi almadan vergi ödemelerini tecil ettirmelerine, yasaları değiştirmeyerek arka çıkıyor. Trafik cezalarında 15 günde cezasını ödemeyen yurttaşa % 100 gecikme faizi uygulayan devlet, işverenlere, gecikmeli vergi ödemelerinde 24 aya kadar 0 faizli, taksitlendirilmiş ödeme kolaylığı sağlıyor! Üstelik aynı devlet, tecil ettirip, taksitlendirdiği ödemeyi bile sonrasında yapmaya yanaşmayan mükellefe peşinen ödeme yapmasını dahi şart koşmuyor. Ticari etiğe uygun davranan işverenlerse zamanında beyannamelerini verdikleri ve tahakkuk eden vergileri geciktirmeden ödedikleri halde, devlete karşı görevlerini zamanında yerine getirdikleri için ödüllendirilmiyorlar…

Devlet patronajı ve devlet kapitalizmi, statükodan beslenen sözde liberal sermaye ile birlikte çarklarını dürüst yurttaşlar ve Türkiye yardımları üzerinden işte böyle döndürüyor. KIB-TEK’i, bu; sözde liberal, vergisini ödemeyen, statükocu sermayenin temsilcileri ile özerkleştirip, vergi borçları gibi elektrik borçlarını da ödemeyen, patronajdan nemalanan şirketlerden ve devlet kurumlarından elektrik borçlarını tahsil edebileceklerini sananların daha alması gereken çok ders var…