Sevgili okurlar, bu ülkede çok ilginç gelişmeler yaşanmaktadır.
Kıbrıs Türkünün tarihinde hiç yaşanmamış olayların yaşandığı bir sürecin içine girmiş bulunmaktayız.
Onun için artık bu tarihten itibaren duyacaklarınıza, göreceklerinize şaşırmayıp, rahat olmanızı, olayları sağ duyuyla izlemenizi ve günü geldiği zamanda da yaşanmışları süzgecinizden geçirip, yöneticilerinizi ona göre seçmenizi önerebilirim.
Sandık günü gelip çattığında, eğer cebinizi ve bilmem hangi akrabanızın menfaatini değil de, toplumsal olarak düşünüp ona göre karar vermeniz halinde, şu anda yaşanan çarpıklıklar son bulacak ve toplumun da belki o zaman önü açılacaktır…

Ülkenin iktidar partisi UBP’de yaşanan kurultay kavgası da artık sadece UBP’nin sorunu olmaktan çıkmış, bütün ülkenin sorunu haline gelmiştir.
Hele de ülkenin başbakanı konumundaki bir kişinin mahkeme kararlarını adaletsiz olarak nitelendirmesi, bardağı taşıran son damladır.
İrsen bey, hem mahkeme kararına saygı gösterdiğini söyleyip hem de kararı adil bulmadığını açıklayarak, aslında kendi içinde nasıl çeliştiğinin de ibret verici bir örneğini gözler önüne sermiştir.
Bir ülkenin en tepesindeki bir kişi bu açıklamasıyla, sadece Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ni değil, tüm yargı organlarını zan altında bırakmış ve bundan sonra alınacak kararlara da şaibeli olarak bakılmasına zemin yaratmıştır…

İrsen Küçük ve cephesi, Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nin ara emrinin iptali kararından sonra inanılmaz iddialar ortaya atmaktadır.
Ve bunların hepsinin hedefinde de Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Emine Dizdarlı, dolayısıyla da topyekün yargı sistemimiz vardır.
Bu iddialara göre, mahkeme kurultay kararını çoktan almış hatta bu sonucu bir takım kişilerle sosyal paylaşım sitelerinde yayınlatmış ve dışarıya haber sızdırmıştır.
Yine, Emine Dizdarlı’nın rahmetli babasının ölümüyle ilgili yine aynı çevreler tarafından fısıltı gazeteleri vasıtasıyla, haberler yayınlatılmakta, Dizdarlı’nın aldığı kararı gölgelemeye çalışmaktadırlar.
Ama isteyerek, ama istemeyerek Dizdarlı’yı değil, ülkenin en güvenilir kurumlarından birisi olan yargıya gölge düşürmektedirler.

Bundan sonra artık Başbakan dahil herkes susup Emine Dizdarlı ve belki de onun adına yargının en tepesindeki isimler konuşmalıdır.
Kurultay kararı, çok önceden alınan bir karar mıdır da karar açıklanmadan bir hafta önce sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanmıştır?
İddia edildiği gibi Emine Dizdarlı, geçmişte yaşanan bir takım olaylardan ötürü aldığı kurultay kararı ile intikam mı almaya çalışmıştır?
Eğer bunların tümü doğruysa, bundan sonra yargının bizim ‘adil’ bildiğimiz kararlarına şüphe ile bakmamız mı gerekmektedir?
Başbakan Küçük’ün ‘adil’ bulmadığı yargı kararına, yargıçlarımız bir bardak soğuk su içip bunu duymamazlıktan mı gelecektir?


GÜNÜN FOTOĞRAFI



MESAJ KUTUSU


Sayın Mustafa AKINCI
, geçtiğimiz günlerde Kudret Özersay ile Dereboyu’nda baş başa yaptığınız görüşme TDP’lileri hayli tedirgin etmiş görülüyor. Yoksa siz de mi toparlananlar arasındaki yerinizi alıyorsunuz.

Sayın Sunat ATUN, Ercan’ın kiraya verildiği Taşyapı şirketi konusunda bazı endişelerinizin olduğunu söylüyormuşsunuz. Ha keşke bunu şimdi değil de sözleşme imzalamadan önce söyleyip elinizi taşın altına soksaydınız.

Sayın Mehmet Ali TALAT,
Karadenizlilerin geleneksel hamsi yemeğine davet edilmediğinizden şikayetçi oluyormuşsunuz. Bir dost aracılığıyla katıldığınız söyleniyor. Eğer bu doğruysa çok ayıp etmişler doğrusu.

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ,
bu sene ya bilerek ya da bilmeyerek çok sayıda kişiye davetiye göndermediniz. Çok sayıda şikayet mesajınız geldi. Umarız davet etmediklerinizden özür dilersiniz…

Sayın Suat GÜNSEL
, 2 milyon dolarlık söylentiler ile ilgili bazı yerlere çağrılıp bazı nasihatlarda bulunulduğunu duyduk. Eğer doğruysa bundan sonra başınız epey ağrıyacak demektir. Allah kolaylık versin.

Sayın Ata ATUN
, Tahsin Ertuğruloğlu’nun partiye geri dönüşünü ilk kutlayan ve mesaj gönderen kişi olarak konuşulmaya başlandınız. Ölümlü dünyada küslük ve dargınlık niye değil mi?

Sayın Dilek KIRICI, hamsi gününde tam 4 porsiyon tükettiğiniz iddia ediliyor. Ama hamsi konusunda sizin de namınız ülke dışına taşmış durumda. Bir ara kolları sıvayıp önlüğü giyseniz diyoruz…

Sayın Buran ATAKAN, KTHY eski çalışanları mesaj göndermiş, ihtiyat sandığı ve tazminatlarının ödenmesi için Hristofyas’tan randevu talep etmenizi rica ediyorlar. Hiç de fena fikir olmasa gerek değil mi?

Sayın Nihat BERKAN, UBP İskele milletvekili adaylığı için kulislere başladığınız gözlemleniyor. Kafaya taktınız artık bir kere geri dönüşü bir yola girdiniz. Şansınızı bir deneyin bakalım otelcilik kadar kolay olacak mı?

Sayın Turgay AVCI, hamsi gününde pistten inmeyerek bolca horon tepmişsiniz. Bu arada bir tabak hamsinin yanında 5 tabak da salata tüketerek ne kadar dengeli beslendiğinizi göstermişsiniz. Afiyet bal şeker olsun.

Sayın Mehmet ALTAN, Devlet Üretme Çiftliği’nin şimdiki arazisi havaalanı olacak diyorlar. Bakanlar Kurulu onayladığına göre yolcudur Abbas desenize… Bakalım Çömlekçi çiftliğini nereye taşıyacaksınız merak konusu olmuş.

Sayın Emine DİZDARLI, artık sessizliğiniz bozup konuşma zamanı gelmedi mi? Hem yargı hem de şahsınız adına bir açıklama yapıp yargı kararlarını adil bulmayanlara karşı daha fazla sessiz kalamazsınız.

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU
, hamsi gününe bütün siyasiler gittikten sonra geldiniz ama Moreket ile birlikte kendinize iyi bir ziyafet çektiniz. Bu arada eski DGP’lilerle de koyu sohbetlerde görülmüşsünüz.

Sayın Ersin TATAR
, Abdullah Atlar’ın cenaze törenine katılmanız camiada büyük memnuniyet yarattı. Bu konularda kimse elinize su bile dökemez.

Sayın Ahmet Bülent GÖKSEL
, yeni yaşınızı Gaziveren sahillerinizde dostlarla kutlarken görülmüşsünüz. Umarız intihal iddialarına da artık açıklık getirirsiniz değil mi? Bu kadar sessizlik hoş değil…

Sayın Tamer GARİP, Kod Adı Venüs filmi için eleştiri günü düzenleyeceğinizi duyduk. Böylelikle yeni filminizde aynı hataları yapmamayı düşünüyormuşsunuz. Bu memleket şartlarında bundan daha iyisi olmazdı.

Sayın Hüseyin GÜRŞAN
, sattığınız CTP biletlerinden birine düdüklü tencere çıktığını söyleyerek övünüp duruyormuşsunuz. Ama biletleri bize satarken arabayı garanti etmiştiniz, ne çabuk unuttunuz?

Sayın Sefa KARAHASAN, Milliyet’te köşe yazılarına başlayacağınızı memnuniyetle öğrendik. Tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Hilmi AKİL
, Dışişleri Bakanlığı müsteşarlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. ABD gibi büyük bir yerden sonra bu iş size biraz hafif gelebilir ama sakın öyle düşünmeyin, yapılacak çok iş var…




Günün Fıkrası


Temel havada


Temel Reis, İdris reisle birlikte uçakla İstanbul’a gidiyorlarmış. Bir sarsıntı olmuş
Herkeste bir telaş… Derken pilot konuşmuş:
-Bir motorda arıza var ama üç motorla biz gideriz meraklanmayın.
15 dakika sonra bir ses daha ve yine pilot:
-Bir motor daha stop etti ama meraklanmayın iki motorla gideriz.
10 dakika sonra üçüncü motor stop etmiş ve pilot uçağın bir motorla
gidebileceğini söylemiş.
Temel Reis dayanamayıp:
-Ula İtris reis, istermisun şimti törtünçü motor da posulsun ta hepten havada kalalum.