Nazım Çavuşoğlu’nun İçişleri Bakanı olduğu dönemdi, bundan 7-8 yıl önce…

Kendisi ve birkaç bakan Merkezi Cezaevi’ne ziyarete gittik!

Tabi ki idarenin önceden haberi de vardı…

Mahkumlarla görüştük, yattıkları yeri gördük, mutfaklarına girdik!

Hepsinin üstü pırıl pırıldı…

Belli ki kendilerine bakan gelecek diye yeni verilmişti!

Hepsi tıraşlı!

Koğuşlarda nevresimler de yakıyordu…

Tabi bunları görünce hoşumuza gitti!

Gitti ama yine de acaba bakanın planlı ziyareti değil de baskın bir ziyaret olsaydı bu kadar kusursuz bir görüntü ile karşılaşır mıydık diye de sormadan edemedik…

Kendimizi de içine katarak ifade ediyorum…

Bir gazeteci yanında bakan olmadan da gitmeli böyle yerlere!

Bakanlıktan ya da müdürden izin istesek yok diyecek halleri yok ya…

Yapmıyoruz işte!

Kaleme alıyoruz ama…

Bir konu olduğu zaman!

Eleştiriyoruz, ağır ithamlarda bulunuyoruz ama…

Gidip yerinde görmeyi bir türlü beceremiyoruz!

Oysa orada çok zor şartlarda kapasitesinin çok üstünde 550 insan yaşıyor…

Kimi aylarca kalacak, kimi yıllarca!

Dedim ya kendimi de içine katıyorum…

Biz meslektaşların büyük eksikliği bu!

Vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu 3 gün yattıktan sonra çıkışta öyle açıklamalar yaptı ki, zannettik çok ses getirecek…

Getirmesi lazımdı aslında!

Bu ülkenin bakanları, vekilleri ertesi gün cezaevinde olmalıydı…

Söylenen doğru mu diye!

Özellikle de İçişleri Bakanlığı…

Dün akşam saatlerine kadar bu konuda bir ses çıkmadı!

Umarız Karapaşaoğlu’nun iddiaları ciddi bir şekilde mercek altına alınır, eğer durum gerçekten bu kadar da kötüyse, önlemi de alınır…

Sonuçta Merkezi Cezaevi İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır!

Bakanlık da bu hükümetin bir parçasıdır…

Sorumlu özelde İçişleri Bakanıdır ama!

Genelde de bütün hükümet üyeleri…

Anladığımız kadarıyla Karapaşaoğlu’nun açıklamasında abartı payı da epey büyük…

Hele de yemekler konusunda!

Yönetimden haftalık menü istedik, sağ olsunlar gönderdiler…

550 kişinin yemeği Califorian tarafından gönderiliyor!

İşte menüden birkaç örnek…

Pazar günleri;

Sabah kahvaltısı, çay, çilek reçeli, domates, salatalık, siyah zeytin, kaşar peyniri.

Diyabetliler için diyabet reçel.

Öğlen yemeği, ızgara köfte, sebzeli erişte, havuçlu cacık, muz, ekmek.

Diyabetliler için, kuşbaşı dana etli taze fasulye, sebzeli bulgur pilavı, havuçlu cacık, muz, kepek ekmek.

Akşam yemeği, tavuk şinitsel, zeytinyağlı biber dolma, haşlanmış brokoli, yoğurt.

Diyabetliler için, kepek ekmek takviyeli.

Menünün altında imzalar da var;

Metin Bilmem Merkezi Cezaevi Müdürü, Feriha Balkır Uzman Diyetisyen, Gaye Taşkentli Diyetisyen…

Diğer günlerde birbirinden farklı çeşitli yemeklerle belirlenmiş.

Bütün bunları niye yazdık!

Doğru ve eğri bilinsin diye…

Hükümetin dikkatini Merkezi Cezaevi’ne çekmek için!

Elbette çok sorunlar var ama abartılı açıklamalar da var…

Orada türlü suçlardan yatanlar olabilir!

Suç işlemişler cezalarını çekiyorlar!

Sonra çıkıp yine normal hayatlarına devam edecekler…

Ama işte insan hakları diye bir şey var, konumları ne olursa olsun!

Cezaevinde yatmaları insan haklarından soyutlanmalarını gerektirmiyor…

Orada ne kadar ilgi görürler ve insan yerine konurlarsa bu onların gelecekteki hayatlarına da olumlu etki edecektir…

Orada insan olduklarını onlara hatırlatmak gerek!

Bunun da ilk sorumlusu bu ülkenin yöneticileridir…

Bilmem anlatabildik mi?

“Mühür basmaya devam edin…”

“3 hafta önce bir canlı TV yayınında asgari ücret brüt 4.600 TL civarında olması gerekir dedim.
Dalga geçtiniz, neye göre o rakamı buldunuz dediniz !
Bugün asgari ücret brüt 3.150, net 2.740 TL oldu!
Memnun musunuz?
Niye 4,600 dedim soranınız oldu mu?
Şu anda Çalışma Bakanı olan Zeki Çeler 2017 yılı sonunda, daha seçim olmadan 2018 yılı için asgari ücret 3.500 TL olmalıdır demişti anımsarsanız.
2018 yılı TUFE oranı %29,96 olarak açıklandı.
Koskoca bakandan daha iyi bilecek değiliz ya ! 
İlgili oranı eklediğimizde rakam 4.548 TL yapıyor !
Neyse, siz size yalan söyleyenlere mühür basmaya devam edin !
Motorları maviliklere, atları da bozkırlara sürersiniz…”

(Aktaç ATAİ)

Sadece Merak İşte?

Sevinelim mi?

Bizde salatalık 10 TL’den aşağı satılmıyor…

Güney Kıbrıs’ta da 21 TL diye haberler yapılıyor!

Aradaki farka da dikkat çekiliyor…

Biz daha ucuzuz diye!

Hadi o zaman hep birlikte sevinelim…

Geçen yıl bu sıralar 3 TL’den salatalık, bu sene 10 TL’den satılıyor, Rumdan ucuzuz ya fark etmez!

Cinsel istismar sevindirir mi?

Adam Dominik’ten gelmiş ve hırsızlık yapıp içeri atılmış…

Duygu sömürüsünü ihmal etmiyor!

Cinsel tacize uğradığını iddia ediyor…

İki polisin arasında da resmen sırıtıyor!

Cinsel tacize uğradığını iddia eden birisi niye güler ki!

Hoşuna mı gitti ne?

Müdür niye atanmadı?

Devlet Laboratuarı olmazsa olmazımız…

Yediğimiz içtiğimiz hep buradan geçiyor, tahliller yapılıyor!

Ama gelin görün ki aylardın müdür ataması yapılmadı…

Gerekçesi de belli değil!

Altta müdür olmak için çok sayıda çalışan kapışıyor, dairenin huzuru bozuluyor…

Ama müdür ataması bir türlü yapılmıyor!

Hani ilgisi yoktu?

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, daha düne kadar Türkiye’nin para akışının imzalanmayan paketlere bağlı olmadığını açıklardı…

Önceki gün ilgisi olduğunu nihayet kabul etti!

Mart’a kadar protokol imzalanmış olacak ve kaynak akışı da başlayacak diye teyitte bulundu…

Ah bu politikacılar yok mu?

MESAJ KUTUSU

Sayın Zeki ÇELER, Asgari ücretin belirlenmesinde en fazla Maliye Bakanı Serdar Denktaş iye ters düşmüş hatta epey de tartışmışsınız diye duyduk. Sonuçta artış kamunun maliyesini de etkiyecek, ondandır karşı çıkması. Şu anda ülke kahramanı sizsiniz tadını çıkarın deriz…

Sayın Mustafa AKINCI, bu hükümetin artık sosyal medya hükümeti olduğunu bilirdik de sizin de onlara uyacağınızı hiç tahmin etmezdik. Saray’ın ciddiyetini koruyun ve açıklamalarınızı hep resmi olarak yapın deriz…Sizi de kendilerine çevirmesinler!

Sayın Tolga ATAKAN, Girne Dağ Yolu yine eski haline dönmeye başladı. Yağan yağmurlar asfaltın köstebek yuvasına dönmesine neden oldu. Bir an önce gerekli onarım işlerine başlayın deriz, aman görünmez kazalara dikkat!

Sayın Zorlu TÖRE, parti içinden bazıları Cumhurbaşkanlığı seçimleri için parti içi muhalefet düğmesine bastı ve ileriki günlerde daha da etkili olacak diyorlar. Şu sıralar sağlam basmakta yarar görüyoruz çünkü planlar hiç de tahmin ettiğiniz gibi değil!

Sayın Erhan ARIKLI, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayınızı çıkaracağınızı açıklayarak en azından bir sıkıntıda kurtulmuş oldunuz. Bu arada tabi ki diğer partilerle pazarlık tartışmalarını da sonlandırmış oldunuz hayırlara vesile olsun…

Sayın Ahmet HÜDAOĞLU, dünden itibaren vatandaşın telefonlarına 21 günlük hesaplar gönderilince genelde bir rahatlama görüldü. Bir de fiyatlarda birkaç kuruş indirime gidebilseniz keyiflerine değecek olmayacak…

Sayın Niyazi KIZILYÜREK, AP seçimlerinde aday olmanız en fazla köyünüz Akçay’da coşku ile karşılandı. Bütün akrabalarınız tam destek olacaklarını beyan eden mesajlar gönderiyor, hayırlı uğurlu olsun artık…

Sayın Akile BÜKE, bazı yayınlar sonrasında hükümet üyesi bazı vekillerin YÖDAK’ı mercek altına almaya başladığını biliyor muydunuz? Medya ile ilişkileri düzeltmekte yarar görüyoruz, zira rezil de ediyor vezirde!

Sayın Oya TALAT, hafta sonu sizi hamsi festivalinde horon çekerken görmek isteyenler göremeyince hayal kırıklığına uğramışlar. Eski geleneklere artık son mu verdiniz yoksa torunlardan vakit bulamıyor musunuz?

Sayın Sibel SİBER, nokta atışlarıyla kendinizi unutturmak istemediğiniz her an yeni bir gelişme habercisi olarak algılanmaya başladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir kez daha bütün gözler sizin üzerinizde olacak…

Sayın Sonat ALTUĞ, ciddi bir sağlık problemi yaşadıktan sonra yeniden görevinizin başında olmanız hem yakınlarınızı hem de bakanlık çalışanlarını derecesiz memnun etti. O sıkıntılı süreci sadece yaşayanlar bilir değil mi? Büyük geçmiş olsun…

Sayın Salih KONTİ, pek muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…

Sayın Ali KARAVEZİRLER, eski bütün belediye başkanları da kanalizasyon için büyük vaatlerde bulunmuştu ama hiçbiri de başlatamadı. Bakalım bu konuda Değirmenlik halkının kahramanı olabilecek misiniz? Merakla bekliyoruz…

Sayın Adil ÖZYILKAN, Şubat ayı itibarıyla Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin sorumluluğu yardımcı sıfatıyla olsa da sizin üzerinizde olacak. Bu arada sınavda ciddi rakipler sizi bekliyor şimdiden hazır olun deriz…

Sayın Ali Özmen SAFA, kurucusu olduğunuz 15 Temmuz Üniversitesi’nin ne zaman eğitime başlayacak olması merak konusu olmuş ki bu konuda sorular gelmeye başladı. Elinizi çabuk tutmakta yarar var çünkü ardına ardına 4 üniversite diye gelecek eğitim yılında kurdela kesmeye hazırlanıyor…