Dün Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ile buluşup ‘eylem’ konusunu konuşacak kendisine bir takım sorular yöneltecektik.
Aslında kendisini bu konuda eleştirdiğimiz için teklif kendisinden gelmişti…
Çünkü Vakıflar’a ait eski eserlerin Ankara’da ihaleye çıkılması kamuoyunda da büyük tepki almış, hükümet ile görüştükten sonra da eylemi askıya almaları ‘fiyasko’ olarak nitelendirilmişti…
Nedendir bilinmez, Gürcafer dün telefonlarımıza bakmadı, onun için görüşemedik, sağlık olsun!
Şu anda bizim konumuz ne Gürcafer ne de Başbakan’ın 15 günlük süresi filan değildir…
Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Bakan Bülent Arınç öyle bir açıklama yaptı ki dün Çipras’ın Kıbrıs ziyareti bile bunun gölgesinde kaldı…
Bülent Arınç’ın KKKTC’deki Vakıf eserlerinin restorasyonu konusundaki açıklamalar hem zamanlama hem de basının manşetleriyle değişik bir rayda kendisine yol buldu…
Böyle olunca da özellikle de Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’na ağır eleştiriler yapılmaya başlandı, hatta kendi partilileri bile sosyal medyada bu durumu eleştirdi.
Biraz da sanal hale getirilen görüntü şuydu;
Özkan bey Müteahhitleri iki eser için söz verdi Bülent Arıç rest çekti, bakalım kafa tutabilecek mi?
Yeni bir Anavatan-Yavruvatan çatışması yani!
Bülent Arınç beyin açıklamasını iki değişik varsayımla bakmak lazım.
Birincisi, Kıbrıs’ta son 2 hafta içinde olanlardan haberi ve gerçeklere dayalı bilgisi varsa ve Müteahhitler Birliği’nin Selimiye ve Lala Mustafa Paşa camilerine itirazları olmadığını ancak diğer Vakıf eserlerinin restorasyon işleri ihalelerinin Kıbrıs’ta  açılma talebi bilgisi varsa yapılan açıklama çok büyük bir şanssızlık.
Bir nevi “hodri meydan” ki genelde Bülent beyin tarzı değil.
İkincisi de, Kıbrıs’ta son 2 haftada olanlarla detaylı bilgisi yoksa anlaşılır bir açıklama.
Açıklamayı iyice okuyunca bu varsayım daha gerçekçi, çünkü yaptığı açıklama buradaki durumla ilgili özel bir açıklama değil.
Vakıf mallarına nerde olursa olsun sahip çıkıldığı ve restore edildiği ile ilgili.
Son 12 yıl içinde Türkiye’de 4 bin Vakıf eserlerini restore ettiklerini ve Türkiye’de Vakıflar konusunda çok iyi durumda olduklarını “ve şimdi de yurt dışına sınırlarımızı taşıdık Bosna Hersek’te, Yemen’de ve Orta Doğunun birçok yerinde de restorasyonlar devam ediyor. Şimdi Kıbrıs’ta da protokol imzaladık, ne kadar vakıf eseri varsa biz yapacağız” söyleminden buradaki son 2-3 haftada konu ile ilgili gelişmelerden  haberi yok anlamını çıkarırım. “Bunların hepsini ecdadımızın bize olan emaneti gözüyle bakıyoruz” ifadesinde ifade ettiği gibi vakıf mallarına her yerde, Kıbrıs da dahil, sahip çıkacağız vizyonu altında söylenmiş masum bir ifadedir.
Sabahın ilk saatlerinde Bülent Arınç’ın açıklamalarının başlıklarını okuduktan sonra ben de ilk olarak tepki koymuş ve iki ülke arasında minik bir kriz çıkabileceği yorumunda bulunmuştum…
Ama işte sadece başlıklara bakıp derinliğe inmeden yapılan yorumlar da genelde yanlış ve yanlış yönlendirici yorumlar olabiliyor…
Ben bu yazıyı kaleme alırken Başbakan Yorgancıoğlu hala Bülent Arınç’ın bu açıklamasına bir yorum getirmemişti…
İşte bu yanlıştır!
Hadi Başbakan önce Meclis sonra da Bakanlar Kurulu toplantısındaydı…
Peki hiç mi kimsenin aklına Türkiye’deki yetkililerle temas kurup konuyu aydınlığa çıkarma fikri gelmedi!
Tuhaf doğrusu…
 
 
Ehliyetsiz sürüşe göz yumulur mu?
 
Cumartesi günkü yazımda ehliyetsiz bir gencin aracıyla bir arkadaşımın aracına çarpmasını ve sonra da ailesinin konunun polise yansıtılmaması için çabasını gündeme getirmiş ve bunu ‘katil adayı’ olarak vurgulamıştım.
Bir okurum mesaj göndermiş daha da detaylı bilgi verdi;
Bu genç arkadaş aracı ailesinin haberi olmadan almış ve sonrasında da kaza yapmış!
Bu bilgiyi veren okurum beni biraz eleştirdi…
Zira ailesi nüfuslu birisi değilmiş ayrıca maddi durumu da öyle…
İyi de ne var bunda?
Burada nasıl ve nedenleri sorgulamıyoruz ki!
Bir genç ehliyetsiz olarak araç kullanmış ve kaza yapmış büyük bir şans eseri de yol kenarında park edilmiş bir araca çarpmıştır!
Şimdi bir kez daha sorarım;
Aile bu olayı polisten kaçırdı da oğullarına iyilik mi yaptı yani!
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, Kurtuluş köyündeki alçı ocağının günün 24 saati hem de doğayı tahrip ederek yasa dışı olarak çalıştırıldığını biliyor muydunuz? Bölge halkı çok yakında eylemlere hazırlanıyor size de mesaj göndermişler, sıkı bir denetimde yarar görüyoruz…
Sayın Ahmet GÜLLE şaibeli doktor raporları konusunda soruşturma başlattığını memnuniyetle öğrendik. Bu arada birkaç doktorun da bu işi para karşılığı yaptığı bilgisi muhakkak size de ulaştırılmıştır değil mi?
Sayın Mehmet Ali TALAT, parti içinde son günlerdeki disiplinsizlik sorununu gündeme getirmeniz zamanlama bakımından harikaydı. Bu arada parti ile daha fazla ilgileneceğinizi söylemeniz de camiada memnuniyet yarattı.
Sayın Resmiye CANALTAY, sizin oğlanın demir ticareti işinin son dakikada olmadığını üzülerek öğrendik. Artık kendisini sizin şirkete dahil etmenin zamanı gelmedi mi? Ya da yeni bir işletme açıp onun başına koymaya ne dersiniz?
Sayın Feride YILDIRIMER, uzun bir sessizlik döneminden sonra ofiste gece yarısı toplantıları yapmaya başlamışsınız. Bu arada ofise girip çıkanların yüzde 90’ının da kadın olduğu gözleniyormuş. Hayırdır yakında amazon harekatı mı var yoksa?
Sayın Günay ÇERKEZ, artık külleye mi yoksa cami mi ne derseniz deyin inşaatın tepesinde hem KKTC hem de Türkiye bayraklarının dalgalandığını görmek bizim için de memnuniyet vericidir. Hassasiyetiniz için teşekkür ederiz…
Sayın Sezai SEZEN, Naturland konusunda taraflar konuştu ama bir siz eksik kaldınız. Yapacağınız açıklama her iki tarafta da merakla bekleniyor. Umarız fazla gecikmezsiniz değil mi?
Sayın Tevfik GÖREN, sizin bölgede kadına şiddet olaylarında büyük bir artış gözleniyormuş. Hele de eski bir başkanın adının karıştığı olay hala gündemini koruyor. Bu konuda soruşturma hangi aşamada gidiyor?
Sayın Hasan KARLITAŞ, yılların özlemi olan Ciltaslow projesi acaba sonunda gerçek mi oluyor? Bu konuda yapılan çalışmalarda en büyük pay sizin olacak. Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyoruz…
Sayın Ünal ÜSTEL, genel başkanlık yarışında size görül verenler artık Girne’nin dışına çıkmanızı beklediklerini belirten mesajlar gönderiyorlar. Parti içi hassas dengeleri en iyi sizin sağlayacağınız söyleniyor. Yoksa hevesiniz geçti mi?
Sayın Serdar DENKTAŞ, UBP’nin sağlam durması halinde Derviş beyin ilk turdan kazanacağı yorumları yaptığınız söyleniyor. Peki DP ta kadro ayakta duruyor mu yoksa birkaç ayakta aksaklık var mı?
Sayın Cafer GÜRCAFER, hem görüşmek isteyip saat bile veriyorsunuz hem de telefonlara bile bakmıyorsunuz. Biraz ayıp etmiyor musunuz? Dua edin de alıngan birisi değilim yoksa haliniz dumandı!
Sayın Mehmet DAVULCU, muhterem validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…
Sayın Hasan Yılmaz IŞIK, elektrik indirimleri konusunda yaptığınız eyleme tüketicilerinden rağbet görmemesini hiç sorguladınız mı? Acaba diyoruz vatandaş halinden memnun mu yoksa bilmediğimiz başka şeyler mi var?
Sayın Kudret ÇAĞLAR, dün sosyal medyadan Sağlık Bakanlığı’na yaptığınız son teklifinize her hangi bir cevap geldi mi? Özellikle kanser araştırmaları konusundaki açıklamalarınız umarız dikkate alınır…
 
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günün Fıkrası
 
Çapkın Temel

Temel çok çapkınmış, bir gün yolda giderken güzel bir kadın görmüş. Kadını nasıl tavlarım diye düşünmüş aklına hemen eski numaralardan gelmiş kadının yanına gitmiş, 
- Pul koleksiyonumu görmek ister misin?
Kadın şaşırmış ama bozuntuya vermemiş 
-Ya beğenmezsem
Temel hemen yapıştırmış;
-O zaman giyinir gidersin.