İrsen Küçük hükümeti zamanında o kadar bir eleştiri almıştı ki halk bu duruma tepki ortaya koyarak, İrsen Küçük’ün siyasi hayatına nokta koymasına neden olmuştu.

Bugün ayni durum Özkan Yorgancıoğlu için geçerlidir.

Özkan bey İrsen Küçük’ün yolunda emin adımlarla ilerlerken arkasında bıraktığı enkazlardan haberdar değildir.

Narenciyecilerden hayvancılara, çiftçilerden öğretmenlere, müteahhitlerden sendikalara kadar tüm sivil toplum örgütleri nerdeyse başbakanlık kapısında eylem yapmış ya da başbakanlığa siyah çelenk bırakmıştır.

Bunun ne kadar üzücü bir durum olduğundan haberdar olmayan başbakan halen yaptığı açıklamalarla güvensizlik yaratmaya devam etmektedir.
Geçtiğimiz gün başbakan bir açıklama yaparak Kıbrıs’ta bulunan iki eserin dışında hiçbir eserin Türkiye’de ihale edilmeyeceğini basın önünde açıklamış, hatta kendisine yöneltilen bir soru üzerinde de iki eserle sınırlı kalacağının altını çizmişti.

Sayın Özkan Yorgancıoğlu başbakanlık koltuğuna oturduğu günden beri gaf üzerine gaf yaparak rekora doğru ilerliyor. Kıbrıs’ın gelmiş geçmiş tüm başbakanlarını ele aldığımız zaman en fazla eyleme tanık olan ve en fazla eleştirilen başbakan olarak İrsen Küçük’e meydan okuyor.
CTP’nin geleceğini tehlikeye sokan Yorgancıoğlu, gelecekle ilgili ne hedeflerine kendi eliyle kurşun sıkıyor. Çünkü ikinci bir İrsen Küçük vakası yaşanıyor.

Verdiği sözleri tutmadığını geçtik, her eyleme giren eylemcilerle sırf eylemi askıya almaları için günü kurtarmak adına olmayacak sözler veriyor. Biz makamda oturan değil, görev yapan bir başbakan arzu ediyorken bugün karşılaştığımız durum üzücüdür. Masada aldığı kararları hayata geçiremedikten sonra herkesin görevi sorgulanmalıdır. Özellikle bir ülkenin ‘’başbakan’’ sıfatını taşıyan Özkan Yorgancıoğlu Türkiye ile istişare etmeden aldığı kararları halka açıklarken iki kez düşünmeli sonra da Türkiye’den yapılan açıklamalarla tezatlık yaşamamalıdır. Bu akıl alır gibi değildir.

TC Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, ‘’Kıbrıs’ta ne kadar vakıf eseri varsa biz yapacağız’’ diye bir açıklama yaptı. Sayın Arınç bunu sırf söylemek olsun diye söylemedi, İmzalanan bir protokol üzerine söyledi. Bunu Sayın Yorgancıoğlu bilmiyor muydu? Yani kendince taktik mi geliştirdi? Eylemi askıya alıp ertelemek ve günü kurtarmak sayın Yorgancıoğlu için belki bu bir fırsattı. Ama Türkiye’nin başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın yaptığı açıklamayı hiçe sayması da ayrıca düşündürücü bir durumdur.

Açıklamaları tutarsız olduğu sürece halkın bu ülkenin başbakanına güveni de inancı da kalmaz. Her eylem sonrasında verdiği yatıştırıcı sözlerle ‘oyalama taktiği’ yapan başbakan bu sefer nasıl bir açıklama yapacaktır merak ediyorum. İki gün önce ‘2 eserle sınırlı kalınacak’ dediğini kendisine hatırlatır ve Sayın Arınç’ın ‘Kıbrıs’ta ne kadar vakıf eseri varsa biz yapacağız’’ cümlesine bir açıklama getirmesini bekleriz.