Dünya siyahların köle olarak beyaz adamların ülkesine taşındığından, Avrupa’nın beyaz adamları Asya’nın, Afrika’nın, Avusturalya’nın, Amerika’nın yerli insanlarını kolonize ettiğinden beri ırkçıdır. Irkçılık, Avrupa sisteminin içinden çıkmıştır ama global bir sistem olarak yayılmıştır. Beyaz adamların kolonize ettikleri ülkelerde süreçler içerisinde elit gruplar ortaya çıkarılmış ve ırkçılık bugün kapitalist sistemin emekçiyi sömürmesi ile yoğrularak yeni dünyada daha da kemikleşmiştir. Ekonomik üretim ilişkilerinde sömüren ve sömürülenler renk, ırk, etnik köken gibi ayrımcılıkların üzerinden oluşturulmuştur. Herkesin mutlaka seyrettiği Hollywood filmlerinde renkli bedenleri kötüleyişi ve beyaz Avrupa’nın ve Amerika’nın kendinden aşağıda gördüğü ötekilerini malzeme ettiği mizah anlayışı dünyaya yayılmıştır. Bu yayılmanın sonucunda da, ırkçılık dünyanın dört bir yanında kendini göstermeye başlamıştır. Nasıl mı? Günlük sıradan ilişkilerde ötekimiz gördüklerimize tavırlarımızda, onları nasıl algıladığımızda, konuşulan dilde kullandığımız ifadelerde, insanlara yaklaşımlarımızda, kimin hangi sektörde çalışacağının ayrıştırıldığı pratiklerdeırkçılık ortaya çıkmıştır.

Irkçılık tartışmaları sırasında, ırkçı sembolleri devamından yana bir grup, bütün dünyada var olan ırkçılığın kendilerindeolmadığına bizi ikna etmeye çalışıyor. Daha doğrusu, buranın işgalde olduğunu ve işgalcinin kontrolü altındaki kurumlarda ırkçılık olduğunu, kendilerinin ise ırkçılıktan arınmış olduğunu söylüyorlar. Bunun için de bu söylemin sahibi ekip, okurlara “ırk teorilerinden” bahsediyor. Bunlardan birisi Franz Boas’ın ırk teorisi. İddialarına göre, Boas’ın ırklarla ilgili olan “kültürel görelilik” kuramını bilirsek Levent’in gazetesinin düne kadar Afrika adıyla birleşen maymunun neden ırkçı bir sembol olmadığını anlayabilirmişiz. Fakat bu kuramcının isimi kullanılmasına rağmen Boas’ın kuramından Afrika’nın maymun sembolünün neden ırkçı olmadığına birleşen yola değinilmiyor. Kuram, var olanı anlamlandırabilmek için ortaya atılan soyut açıklamalardır. Bir sürü kuram ve bir sürü kuramcının adı kullanılabilir ama bunların genel geçer bir şekilde söylenmesi, havada kalması ve ele alınan durumla ilişkilendirilmeden sunulması pek bir anlam ifade etmemektedir. Boas ve kültürel göreceliliği kullanan ekibin Boas okuması nerden geliyor bilmiyorum. Boas 20. yüzyılın erken Antropologlarındandır. Bu arkadaşlar hangi antropologla sohbetlerinde bu kuramcıya tanıştırıldı, bu antropoloğun ırk ve ırkçılık duruşu nedir bilmediğim için ve kendileri de Boas’ı adayarısına bugün var olan ırkçılık tartışmasına nasıl bağladıklarını anlatmadıkları için kurdukları bağı çözemedim. Çünkü Boas’ınki pek kendi argümanlarını destekleyebilecek bir kuram değildir.

Boas’tan önceki beyazların ırk algısı, ırkın biyolojik olduğudur. Biyolojik olarak beyazların diğer ırklara göre (Asyalı, Siyah, Amerika-Avusturalya Yerli Halkları) daha üstün olduğunu savunurlar. Farklı ırkları kendi toplumlarında gözlemleyen Boas ise, ırkın biyolojik değil kültürel olduğunu savunur. Bunu yaparken göstermek istediği şey, hiçbir ırkın diğerine biyolojik olarak üstün olmadığıdır. Siyah insanlarımaymunla ilişkilendiren dünyadaki ırkçı başlangıç (ve bugün yaygın olarak devam eden bu pratik), ırkın bir sosyal inşa olduğunu inkâr eder. Bizim maymun sembolünün Afrika adı ile anılmasına ve ilişkilendirilmesine karşıtlığımız tam da bu noktadadır. Bu simge, hala yüz yıl önce karşı çıkılmaya başlayan bir algıyı devam ettirmek için tekrar edilmektedir. Sizin o simgeyi nasıl kullandığınız değil, dünyadaki dominant durumda var olan algılanışı ve bunu algılayan siyahların bundan rencide olması burada önceliklidir. Boas’ın argümanları size, “kültürden kültüre ırkçılık algısı değişir” demez. Irkların farklı şekilde tezahür etmesi kültürel yaşamın getirdiği bir olgudur ve her ırk kültürel olarak kendi gelişme ve ilerleme çizgisine sahiptir der. Yani Boas, bazı kültürler ırkçıdır, bazıları değildir demez. Irkların nasıl farklı oluştuğu ve kendi kültürel gelişimlerini gerçekleştirebildikleri üzerinden kuramını geliştirir. Boas’ın karşısındakiler yüz yıl önce beyazlar dışında kimsenin kültürel gelişmeyi sağlayamayacağını iddia etmekteydi, bu bağlamda Boas, kendi döneminde ırkçılığa bir alternatif bir sesti. Ama adayarısının yaptığı “ne ırkçılık sayılır ne ırkçılık sayılmaz” üzerinden cevap bulacağınız bir kuramsal açıklaması yoktur.

Önemli bir başka nokta, “kuram” ispatlanmış bir şey değildir, o yüzden de her zaman için geliştirilir ve eleştirilir. Boas’ın kuramının çıkış amacı her ne kadar da ırkçılık karşıtı da olsa, 21. yüzyılda kendisini eleştirenler bugünkü dünyada var olan ırkçılıkların kanıksanmasına ve devam etmesine yol açacak şekilde bir kültür algısı yaratmış olabileceğini ya da o şekilde kullanıldığı konusunda uyarıda bulunurlar. Neden mi? Çünkü adayarısında bizleri çok ilgilendiren ırkçılık, milliyetçilik, kolonyalizm gibi kavramları Boas’ın politik ve ekonomik bir olgudan çok kültürel ve geleneksel olarak açıklamasının bu konulara karşı duruşu kısıtladığını ileri sürerler.

Özetle, Boas’ı “kültürel göreliliğini” ırkçılığın kültürel olarak çıkış noktasına bağlarsanız, bunun kurama yakın bir tarafı yoktur. Üstelik bizim ırkçılıkla tarihsel ilişkimize baktığınızda, ırkçılıktan arınmış olduğumuz sonucuna varamazsınız. Bu adanın tarihi kölelikle de yoğruludur, adaya gelen siyahların başlangıç noktası kölelik ve zorla çalıştırmadır.

Eğer Boas’ı eleştirel bir gözle alırsanız, ırkçılığın, kolonyalizmin, milliyetçiliğin bugünkü dünyadaki politik ve ekonomik uzanımlarını Boas’ın göremediğini anlamanız gerekir.

Şener Levent’in ekibi ırkçılığı “kolonyalizim” bağlamında konuşalım diyor ya, eğer Boas konuşursanız sadece “kültür ve gelenek” konuşursunuz çükü onun odağı ordadır.Politik ve ekonomik uzanımlı kolonyalizim ve ırkçılık kavramlarını Boas’ın kuramları ile açıklayamazsınız. Bize bu ırk teorilerini ortaya atanlar, aslında “kolonyalizmle ırkçılığın birbiri ile bağı yoktur” diyorlar. Peki bunu dediklerinden haberleri var mı?

Yazıda kullanılan kaynaklar:

https://www.britannica.com/biography/Franz-Boas

https://savageminds.org/2014/11/11/boas-and-the-culture-of-racism/