Ben kendimi bildim, bileli düzen aynı düzen,aynı yüzler klasikleşmiş ayni vaatler.
Yeter artık bu düzen böyle gitmez,gitmemeli.Çocuktum aynı kişiler vardı,gençtim
aynı yüzler,evlendim boyunca çocuklarım oldu aynı vaatler.
Bugünlerde siyasi,yazılar yada yönetime ait yazılar yazmıyorsun NEDEN
diye sordu bir okuyucu. Susmak NİYE diye soruyor? işte cevabım:
Belki düzenin, değişmeyeceğine inandığımdan.
Belki aynı sorunları defalarca yazıp, söyleyip papağan gibi tekrarlamaktan bıkmışımdır.
Belkide koltuk kavgasının memleket, vatandaş meselesinden onlar için daha değerli
olduğunu anladığımdan.
Belkide siyasilere olan inancımı yitirişimden ve onların vurdum duymazlığına bir tepkidir.
Belkide siyasetin bel altı tehdit ve şantajlarına, ses kasetlerine, yemek tarifli atışmalarına
ciddiyetsiz ve seviyesiz tartışmalarına alet olmak istemeyişimden.
Belki vatandaşın kadermiş gibi, her şeye, kurbanlık koyun misali sessizce olanlara
katlanmasından, göz yummasından, kendi güçlerinin farkında olmamasından, verdikleri
oyun bile hesabını soramayışlarından.
Ne zamanki başa ciddi bir yönetim gelir ve memleket meselesi, koltuk sevdasının önüne geçerse
o zaman yazmaya başlayacağım yeniden.Yoksa ağustos böceği misali bu durum ve şartları
kendimiz çalıp, kendimiz dinliyoruz.Kurultay bitti düzelir, derken şimdi belediye seçimleriyle
bir süre daha uyutulacağız.Sonramı sonrasını hep beraber göreceğiz faturayı bizler ödeyeceğiz
gene.Beş değil, dünyanın on yıl gerisinden takip ederek olayları.Onun için bir şeyler değişmeli,
ya bu halk,ya bu aynı yüzler,yönetim,yada siyasiler.