Hükümet ortaklarından 2 tanesinin kurultayları var.

Bunlardan biri büyük ortak UBP, diğeri küçük ortak YDP…

Küçüğünki Nisan’da, büyüğünki Ekim’de.

İkisi de kavgalı, çarpışmalı kurultaylar olmaya aday…

YDP’de sular durulmak bilmezken parti ikiye bölünmüş. Bir kısmı Ekonomi ve Enerji Bakanı Arıklı’nın peşinde diğer bir kısmı Bertan Zaroğlu’nun.

Öyle karışık ki işler, öyle dedikodular var ki, Girneli bir işinsanının, İngiltere’de kazandıklarıyla adaya dönmesinin ardından burada yaptığı işlerle sermayesini daha da büyüttüğü ve parti içinde önemli bir nüfusa sahip olduğu, şu an da tüm kaynaklarını Arıklı için seferber ettiğini anlatıyorlar. Dedikodu kulislerinde dönen bu anlatılanlara ek olarak bir zamanlar Zorlu Töre’nin de içinde bulunduğu MDP isimli siyasi partide Arıklı ile birlikte çalışmış olan bu işinsanının Arıklı’ya ettiği yardımlar nedeniyle Zaroğlu’nun kurultaydan çok büyük bir yenilgi ile çıkacağından bahsedilirken, Zaroğlu’nun da boş durmadığı ve Türkiye’deki ekonomik kaynaklık edebilecek güçlerin şimdilerde onun için çalıştığı anlatılıyor.

Binlerce parti üyesinin kurultayda oy kullanmasının bunun önemli kavgalara gebe olacağının konuşmaları kulislerde konuşulurken endişeli bekleyiş, böylesi bir kurultayın belki de siyasal yaşamımızda daha önce karşılaşmadığımız nelere gebe olduğu merakı ile birlikte tartışılıyor.

Garip ama gerçek denilen o kadar çok şey siyasal yaşamımızda son zamanlarda başımıza geliyor ki pek çok şeye hazırlıklı olduğumuzu itiraf etmeliyiz. Dahası YDP kurultayının rağbet görecek bir siyasal kurultay olacağını hatırlatmalıyız çünkü şu an hükümet partilerinden. Ve vakti zamanında ÖRP isimli o nasıl kurulup nasıl bozulduğu ve kimlere ne rantlar sağladığının halen tartışıldığı siyasal partinin bile kurultaylarını anımsamanızı rica ederiz.

***

Diğer kurultayımız ise ana akım siyasal partilerimizin en eskisi olan UBP kurultayı.Onun kavgaları aylar öncesinde başladı vehalen da bitmedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında patlak veren kavgalar iki adayın, Sucuoğlu ve Taçoy’un çekilmeleriyle dinmiş gibi görünmekle birlikte Sucuoğlu için bu kavganın dinmediği ve sonraki kurultayda yeniden aday olacağını açıklaması ile bekleyişi daha gergin hale getiriyor.

Hem biliyor musunuz, Faiz Sucuoğlu’nun sanki zoraki bir gönüllülükle adaylıktan çekildiği lanse edilmeye çalışılsa da Sucuoğlu şartlı olarak çekilmiş, uzun süreli bir hükümet kurulacak olması halinde veya yeniden kurultaya gidilecek olması halinde başkanlığa aday olacağını anımsatmıştı.

Nitekim öyle olacak. Bunu adım adım izah ettiği, ilçelerde ve örgütlerde mümkün olduğunca çok kişiye ifade ettiği için kendisini çok iyi anlatan Sucuoğlu daha anlaşılır hale gelmekte böylece diğer aday adayları için de yine dişli bir rakip olarak görülmekte.

Taçoy, Binali Yıldırım’dan bizzat yardım isteyerek daha önce yaptığı yatırımlarla kurdukları dostlukları kullanmış diyorlar. Hatta şimdilerde belki de yarışa bir daha girmeyebileceğini bile anlatıyorlar. Ama izleyip göreceğiz tabi...

Bakanlık veya başka anlaşmalar dahilinde hiç yarışa girmeyerek yoluna farklı şekilde devam edebilme ihtimalinden de bahsedilen Taçoy, yarışta olmasa da kalabalık bir yarış olmasının beklendiği, bu yarışta 7’ye varan adayın olabileceği söyleniyor.

Başbakan Saner’in de yarışta olmasının beklendiği, hatta Kurultay gerçekleştirilmeden bir seçim olması halinde, Başbakan olarak seçime girerek kazanabileceği bir başarı ile başkanlığını bir dönem daha uzatabileceğinden bile bahsediliyordu ki bu ihtimal ortadan kalkmışa benziyor.

Anlayacağınız bir yıl kadar bir süre için kurultaylar, seçimler ve hükümet kurmakla atamalarla gündemlerimiz meşgul olacak. Bu meşguliyet ise iç siyasette bizi ilerlemekten men ederek olduğumuz yerde kalmamıza, hatta gerilememize neden olacak diye korkmaktayız.

Pandemiymiş, eğitimmiş, sağlıkmış, adaletmiş, ekonomiymiş… Onlar biraz dursun. Şimdi kurultaya ve seçime yönelik çalışacağız. Sonrası “kısmet”tir…

Haklı mıyız, yoksa haksız mı?

Varın siz karar verin!

Dr. Çiğdem DÜRÜST