KKTC’de öğrendim ki gözünü dört açman lazım !

Neden ?

Her an her şey değişebiliyor da ondan hem de öyle hızlı dönüyor ki bazı dolaplar başının dönmemesi imkansız ..

Son dönemlerde 2001 yılında adeta sonbaharda dökülen yaprak misali KKTC’de batıp giden bankalar krizi yaşanmıştı gelin birlikte o bankalar battığında neler olduğunu kısaca hatırlayalım. KKTC’de mali kriz içine giren Kıbrıs Yurtbank’ın faaliyetleri 27 Aralık 1999’da Bakanlar Kurulu kararı ile durduruldu. Aynı sıkıntıya düşen Everestbank’ın faaliyetleri ise 3 Ocak 2000’de durduruldu. İki bankanın faaliyetlerinin durdurulmasının ardından, hükümet yetkilileri, diğer bankalarda bir sorun olmadığını açıklamıştı.Sonra dönemin ,Başbakanı Derviş Eroğlu, 5 Ocak’ta, “Türkiye’den 12 milyon dolar kaynak aktarıldığını ve banka krizinin bittiğini” açıklamıştı hatırladınız mı ?

Hatırlamayan için devam edeyim …

Ardından kriz devam etti ve Kıbrıs Finansbank ile Hürbank’ın faaliyeleri de 28 Ocak’ta durduruldu. 4 bankaya, Bakanlar Kurulu kararı uyarnca 2’şer kişiden oluşan yönetici atadı. Bankalar, devlet kontrolünde faaliyetlerine yeniden başladı. 4 Bankanın üstdüzey yönetici ve sahipleri hakkında ise yasal işlem başlatıldı, bazılarının ülke dışına çıkışı yasaklandı. Bankalarda yapılan müfettiş soruşturmasında, verilen kredilerin büyük çoğunluğunun, banka sahiplerinin kendi şirketlerine aktarıldığı tesbit edildi yaaa işte o paralar aslında böyle battı..

Sizce kim kimin parasını nasıl batırdı ?

Sonra , Ortalıkta dolaşan dedikoduların etkisi ile, mevduat sahipleri bankalardaki parlarını çekmeye başladı. Bazı bankalar, mali bünyesinde sorun olmadığını göstermek için, trilyonları masanın üzerine yığarak, banka içinde mevduat sahiplerine sergiledi.
Ortam bir süre duruldu ancak, 8 Mayıs’ta, mali durumları zayıfladığı ve likidide sorunu yaşadığı için, Asil Nadir’in sahip olduğu Kıbrıs Endüstri Bankası ile dönemin rahmetli KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın dünürü Salih Boyacı’nın sahibi olduğu Kıbrıs Kredi Bankası’nın yönetimine, devlet el koydu.Sonra Peyak geldi sıraya , krize giren 6 bankada, 60 binin üzerdinde mudi ve 120 trilyonun TL’nin (şimdi 120 milyon diyorlar yeni para birimi) üzerinde ise mevduat olduğu belirtiliyordu şimdiki gibi.

Ve tabi sosyal patlama KKTC Meclisi mudiler tarafından basıldı ,çevik birlik müdahale etmek zorunda kaldı, yumurtalar, meclis kürsüsüne çıkmalar, vs…vs… ortalık savaş alanı gibiydi..

Sonra ne oldu hiçbir şey sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi yıllar su gibi geçti gitti. Tekin amca yargılandı hapis yattı çıktı ve paralar geri alındı mı davalar diğerleri için de devam etti mi ?

Mesela Sayın Boyacı gitti ve ben ödeyemem dediyse ne oldu ?

Efendim o dönem hukuk davaları görüldü şimdi sıra sanırım ceza davalarında ve tabii devlet olan 120 milyonluk borcun tahsilinde …

Bankaların sahipleri ödeyemez ise devlete olan borcunu sıra birinci derecede olan yakınlarına geliyor anlayacağınız batık banka sahiplerinin birinci derece yakınlarının üzerinde bulunan mal varlıklarının nereden geldiği araştırılıyor mu galiba evet …

Dananın kuyruğu asıl şimdi kopacak kanaatimce … Bankalar battı nasıl battığını yukarıda hatırlattım ,hukuk davaları görüldü şimdi ceza davalarında sıra yanlışım yoksa …

Anlatın bakalım birinci derece yakınlar üzerinizde var olan malları hangi tarihlerde ne iş yaparak kazandınız ? Yada ikinci derece yakınlar ya siz kaç yıl çalıştınız da kazandınız bu kadar parayı millet kan ağlarken anlatın bence anlatmak iyidir açılırsınız …

Bu yazı burada bitmedi ikincisi yolda şimdiden meraklılarına söyleyim daha neler neler anlatacağım size mecliste hangi vekil neden batık bankaları gündeme getirdi mesela , hedefte kim neden var , bu hükümet neden bozulacak kanaatimce ve tabi kalkınma bankası ve kredileri …. Biraz da ben anlatayım içim açılsın değil mi siz anlattınız ya !