Dün akşam saatlerinde açıklandı Arabacıoğlu’nun LTB için aday olduğu.

Baktığımız zaman en temiz ve en dürüst siyasetçiler arasında yer alan Arabacıoğlu’nun şansı yüksek gibi görünüyor.

Tabi yüksek olmasına yüksek de önemli olan oy kullanacak olan halkın bu olaya siyasi bakmamasıdır.

Lefkoşa’yı kim kurtarır sorusunun cevabı belki de adayların kendilerinde saklıdır. Yani LTB için ‘ben adayım’ diyen kişi zaten büyük bir cesaret göstermiştir. Henüz diğer siyasi partiler adaylarını açıklamadı ama her kim adayım derse onu çok zor bir yıl bekliyor olacaktır tabi ki kazandığı taktirde.

Evet gelelim Arabacıoğlu’na.

Arabacıoğlu, siyasette iyi bir kariyere sahip birisi. Haddinden fazla dürüst bir adam. Dürüst olduğu kadar her şeyi yoluna yordamına göre yapmayı seven birisi. İşte kritik nokta budur. Sayın Arabacıoğlu acaba sistemsizliğe ayak uydurabilecek mi?

Aslında burada as olan Arabacıoğlu’nun kararı değildir. Serdar Denktaş’ın kararıdır. Serdar Denktaş iyi bir hamle yaparak, temiz bir siyasetçiyi aday gösterdi. Bu hamlesi ile iyi bir kazanım ve başarı elde edeceği de gözler önündedir. Önümüzdeki seçimlerde bu hamlenin partiye neler kazandıracağını iyi hesaplayan Denktaş, psikolojik üstünlük sağlayarak geleceği garantilemiş olacaktır. Ve bu da genel seçimlerde onun için büyük bir avantaj sayılacaktır.

Eğer Arabacıoğlu siyasi kimliği dışında bağımsız kimliğini ön palan çıkararak aday olsaydı değişik çevrelerin, partilerin ve kitlelerin de desteğini alacaktı.
Kirlenen bu siyasette noktayı koymayı düşünürken yeniden Serdar Denktaş’ın hamlesi ile ön plana çıkan Arabacıoğlu, umarım Serdar Denktaş’ın hırsları yüzünden siyasi hayatını noktalamayı düşünmez. Belki de Denktaş’ın bu hamlesi Arabacıoğlu gibi DP’nin öne çıkmasını ve DP’nin yeniden kitle partisi olma yolunda ilerlemesinde doğru bir adım atmış olacaktır.

DP, 2009 seçimlerinden bugüne kadar birçok kayıp verdi. Gerek parti değiştirenler gerekse istifa edenlerle yıkılmadı hatta Arabacıoğlu’nun Serdar Denktaş’ın yanında yer almasıyla gücünü muhafaza etti. Geçtiğimiz günlerde Başbakanın ‘DP buz gibi eriyor’ sözüne içerlenen Serdar Denktaş, buz gibi erimediklerini Arabacıoğlu’nu aday çıkararak kanıtladı.

Sadık bir siyasetçi olan Arabacıoğlu bu süreçte umarım hüsrana uğramaz.

Bunca yıl sistemsiz yürütülen belediyeyi yoluna koymak her babayiğidin harcı değildir elbette.

Zor bir yıl bekliyor kazanan adayı ama iş kazanmakla da bitmiyor elbette. Meclis üyelerini de unutmamak lazım. Eğer kazanan adaya iş yaptırma niyetinde olmazlarsa işte o zaman belediye yeniden tıkanacak ve yeni belediye başkanı mecburen ‘yerel seçimlere’ kadar icraat yapamadan beklemek zorunda kalacaktır.

Arabacıoğlu’nun hayali elbette batmış bir belediyeye aday olup, kazanmak değildir. Ama eğer adayım demişse bu işin altından kalkacağına da güvenmiştir.

Arabacıoğlu, bile bile bataklığa batar mı? Ya da batan bir yükü kaldırmak için üstlenir mi? Siyaseti dürüst yapan bir vekil ne kadar direnir dürüst olmayan kişilere. Ya da ne kadar çaba sarf eder ayakta kalmak için? İşte tüm bunları eminim ki iyi düşünmüştür Sayın Arabacıoğlu.

Umarım oy kullanacak olan halk, iyi düşünerek karar verir ve belediyeye siyasetin karıştırılmayacağını bilir. Yani, oy siyasi kimlik gözetmeden verilirse değer bulur.