Demokrat Parti genel merkezinde yedi yılı aşkın bir süre gönüllü olarak çalıştım. Bu süre içerisinde kimi zaman hiç bir ünvanım veya resmi görevim olmadı. İlk resmi görevim Genel Başkan Koordinatörlüğü idi. 2006 yapılan Demokrat Parti VI. Olağan Kurultayında Parti Meclisi Üyeliğine seçildim. Bir yıl sonra Merkez Yönetim Kurulu Üyesi oldum. Kısa bir süre Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yaptım.

2009 yılında yapılan VII. Olağan Kurultayda tekrar Parti Meclisi Üyesi seçildim. Bir süre Parti Merkez Yönetiminden uzak kaldıktan sonra 2010 yılı Temmuz ayında Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilerek, Örgütlenmeden sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına getirildim.

2012 yılı Ocak ayında yapılan Parti VIII. Olağan Kurultayında, Kurultay Divan Başkanı olarak seçildim ve Kurultay çalışmalarını yönettim. Kurultayda kabul edilen yeni Parti Tüzüğü gereği oluşturulan Parti Başkanlık Divanında Genel Başkan Yardımcısı olarak görevlendirildim.

VI., VII. ve VIII. Olağan Kurultayların hazırlık çalışmalarına katıldım. 2012 yılında Kurultay tarafından kabul edilen Parti Tüzüğü taslağının yazılmasında Raportör olarak çalıştım. Tüzüğün KKTC yetkili makamları tarafından tescil edilmesi için Genel Başkan adına gerekli işlemlerin yapılmasını sağladım.

Parti Örgütünde ve Genel Merkezde üstlendiğim bu görevlere ilave olarak Parti adına iki defa aday oldum. 2009 milletvekili seçimlerinden önce Genel Başkan’ın talebi üzerine önseçimlere katıldım. Önseçimde milletvekili adayı seçildim ve Lefkoşa milletvekili adayı olarak seçim kampanyasına katıldım.

2010 yerel seçimlerinde Gazimağusa Belediye Başkanlığı seçim kampanyasında aktif olarak görev yaptım. 2013 yılı Nisan ayı başında yapılan Lefkoşa Türk Belediyesi ara seçimlerinde, Genel Başkan tarafından görevlendirildiğim için, Belediye Meclisi Üyeliğine aday oldum ve seçim kampanyasına katıldım.

Genel Merkezdeki ve Parti Örgütündeki görevlerimi yaparken, hiç bir karşılık almadan çalıştım. Bir karşılık beklemedim ve beklenti içine girmedim. Kıbrıs Türk Halkını partizan, popülist ve kötü yönetimlerden kurtarmak, Kıbrıslı Türkleri refah ve esenliğe ulaştıracağına inandığım Demokrat Parti iktidarını gerçekleştirmek amacıyla çalıştım.

Aday olarak katıldığım iki seçimde de seçilemedim. Katıldığım seçimlerde karma oylara değer vermedim. Aldığım karma oylara sevinmedim, almadıklarım için de üzülmedim. Demokrat Partinin seçmen tabanı olarak kabul etiğim parti oyları içinde şahsıma verilen tercih oyları her zaman daha değerli olmuştur. Ancak katıldığım iki seçimde de Demokrat Parti seçmeninin tevvecühünü ve tercihini kazanamadım.

Nisan 2009 milletvekili seçimlerinde parti seçmeninin kullandığı tercih oylarının sadece % 39’unu alabildim. Dört yıl sonra yapılan LTB ara seçimlerinde partili seçmen bana daha cömert davrandıysa da tercih oyu kullanan seçmenin ancak % 49’unun tercih oyunu alabildim.

Her iki seçimde de Demokrat Parti seçmenin yarısından fazlası beni tercih etmedi. Bana iki kez sarı kart gösterdi. Futbol sahalarında iki sarı kart bir kırmızı kart demektir. Demokrat Partinin gerçek sahibi olarak gördüğüm parti tabanının tercihine saygı göstererek, kendime kırmızı kart gösteriyorum.

Parti Genel Merkezindeki görevimi (bu görev her ne ise) ve Parti Örgütündeki görevimi (her ne ise) bugünden itibaren yapmayacağım. Bunun için hiç kimseye kırgın veya kızgın değilim. Bu sonucun ortaya çıkmasının tek sorumlusu benim. Yedi yıl boyunca kişiliğimi ve yaptığım hizmetleri partili seçmene kabul ettirememek benim kabahatim.

Bugüne kadar, sivri fikirlerime, fevri çıkışlarıma ve 30 yıllık meslek hayatımın karakterimin bir parçası haline getirdiği agresif davranışlarıma tahammül eden Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Serdar DENKTAŞ’a, yardımları ve hoşgörüsü için teşekkür ederim. Sayın Genel Sekretere ve Sayın Güvenç CANTAŞ’a da gösterdikleri yakınlık ve iş birliği için teşekkür ederim. Parti Genel Merkezinin her türlü kahrını çeken ve benim için zahmetlere katlanan İlmiye, Emine ve Sevinç’e çok teşekkür ederim.

Geçtiğimiz yedi yılı aşkın süre içerisinde hangi görevde olursam olayım, bana büyük bir yakınlık gösteren ve işbirliği yapan, bir süre birlikte çalışma fırsatı bulduğum Merkez Yönetim Kurulu Üyelerine ve Başkanlık Divanı üyelerine dostlukları için minnettarım. Yine bu süre içerisinde birlikte çalışma fırsatı bulduğum bütün İlçe Başkanlarına, İlçe Yöneticilerine ve Örgüt Başkanlarına müteşekkirim. Kadın Örgütünün ve Gençlik Örgütünün bütün yönetici ve gönüllülerine, fedekar çalışmaları ve dostlukları için minnettarım. Demokrat Partinin bütün üyeleri dostlarım ve yakın aile bireylerimden biri olarak kalacaklardır.

Demokrat Parti’den ayrılacağımı sananlar yanılıyorlar. Demokrat Parti üyesi olmak benim için büyük bir onurdur. Ömrüm olduğu sürece bu onuru taşıyacak ve Demokrat Parti Üyesi olarak partime hizmet etmeye devam edeceğim. Demokrat Parti’nin bir neferi olarak kalacağım.