İngilizcedeki en güzel deyimlerden biridir “easy come easy go” …
Kolay gelen kolay gider anlamında kullanılan bu deyim Lefkoşa Türk Belediyesi çalışanlarının içinde bulunduğu durumu anlatmak için bana göre çok yerinde bir tabirdir.
Elbette duygusal açıdan bakıldığında birilerinin işsiz kalma ihtimali bile hepimizin içini acıtan bir durumdur.
Ancak özellikle Cemal Bulutoğluları başkanlığı döneminde işe alımların da biraz kolay olduğu hatırlanmalıdır.
Benim esas anlamadığım ise tüm çevreler buna sessiz kalırken hiçbir çaba göstermeden, açılan bir münhal yapılan bir sınav olmadan kolaylıkla işe girenlerin bu durumu sorgulamayışıdır.“Ben bu işe girdim ama bunu ne kadar hak ettim” demeyişidir.
Kuşkusuz geçmiş nesillerde öyle bir alışkanlık oldu ki bir meslek sahibi olmak, para kazanmak için hep siyasete sığınıldı, siyaset yapıldı, siyasetçilere ihtiyaç duyuldu.
İşin esas kötü yanı ise bu alışkanlık yeni nesillerin bir kısmına da bir hastalık gibi bulaştırıldı.
Okusam ne olacak, çalışsam ne olacak torpilim varsa her şey olurum zihniyeti ile pek çok göstermelik diplomalar alındı.
Çalışmadan, çabalamadan, emek vermeden bir işe sahip olmanın keyfini çıkaranlar bu durum hiç sorgulamadı, gocunmadı.
Bana göre her toplum bir sürüdür ve toplumdaki her birey o sürüden ayrılmak adına çaba harcamalıdır. Ömrünü fark yaratmaya, çalışmaya ve ölümlü olmayan bir şeye adamalıdır.
Kimse çabalamadan emek vermeden, didinmeden bir yerlere varmamalıdır.
Şayet varıyorsa da kolaylıkla gelenin bir gün kolaylıkla gitme ihtimalini de göze almalıdır.
Başkan Kadri Fellahoğlu yolu açtı çok uzun zaman önce yapılması gerekenler artık yavaş yavaş gerçekleşmeye başladı.
Alınacak ekonomik tedbirler ise kuşkusuz sıranın en başındaki konu.
Bu noktada Belediye Emekçileri Sendikası’nın işe gelmediği tespit edilen, arka kapıdan işe alınan, ikinci iş yaparak belediyede göstermelik buluna kişilerin işten çıkarılması konusunda ortaya attığı öneri tüm kesimlerce destelenmelidir.
Binada iş yapmayan birkaç yüz çalışan daha olacak diye güvencesiz olarak yıllardır çalışan işçilerin maaşından kesmek, yatırımlarını yapmamak ve onları geçici statüde çalıştırmak büyük bir haksızlık ve vicdansızlıktır.
Kolaylıkla elde ettikleri mevkileri ve gelirleri kaybedenlerin ise şikâyet hakkı bulunmamalıdır.
Artık ekmeğin aslanın ağzında olduğu gerçeğini genç nesiller anlamalıdır.