Arif Hasan TAHSİN Hocamızı kaybettik. Bu kayıp bütün Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslılar için çok büyüktür. Arif Hoca Kıbrıs Türk Halkının yaşamında çok derin ve asla kaybolmayacak izler bırakarak aramızdan ayrılmıştır. Üzüntümüz büyüktür.

Ben Arif Hoca ile hiç tanışmadım. Adını ilk kez bir gazetede köşe yazarı olarak hatırlıyorum. Sonra öğrendim ki eski bir öğretmen, TMT mensubu ve Mücahit Komutanı, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikasının kurucularından birisi, yöneticisi ve bir dömem Başkanı yani aktif bir sendikacı imiş. 1983 de oluşturulan Kurucu Mecliste de KTÖS’ü temsil etmiş. Çeşitli siyasi partilerde aktif siyaset yapmış ve gazetelerde düşüncelerini yayınlamış.

Arif Hoca’nın son dönemlerinde savunduğu görüşleri paylaşmadığım herkes tarafından bilinir. Kıbrıs konusunda ortaya koyduğu düşünceler ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’taki varlığı ile ilgili öne sürdükleri, asla benimseyemeyceğim görüşlerdir. Buna rağmen onun ve onun gibi düşünenlerin görüşlerine hep saygı duydum. Onu ve onun gibi düşünenleri asla düşmanım olarak görmedim. Aynı ülkenin ve toplumun mensupları olarak, ülkemizin ve toplumumuzun daha güzel günlere ulaşması için, farklı düşünen insanlar olarak hep saygı duydum ve duyacağım.

Arif Hoca için yazmamın sebebi, onunla farklılıklarımı ortaya koymak değil, onunla paylaştıklarımdır. Onu iyi tanıyan bir büyüğümün tavsiyesi ile onun Afrika Gazetesinde yayınlanan yazılarını okumaya başladım. Yine aynı dönemde Radyo Mayıs’ta yayınlanan ve Sayın Hasan Kahvecioğlu’nun yönettiği siyasi içerikli sohbetlerini dinledim. Bana göre Arif Hoca, Kıbrıs ağzı ile konuşulan Türkçeyi en güzel telafuz eden ve kaleme alan ender şahsiyetlerden biridir. Bundan mahrum kalmak gerçekten üzücü.

Arif Hoca onun gibi düşünenlerden de farklı olarak, Kıbrıs Türk Kimliğinin oluşması süreci üzerine kafa yorarak, bu konudaki düşüncelerini yayınlayan kıymetli bir düşünürdür. Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelerek Kıbrıs’a yerleşenlerin, süreç içerisinde kendi yöresel kimliklerine ek olarak Kıbrıslı Türk üst kimliği içinde bütünleştiklerinin çeşitli örneklerini yazılarında bulabilirsiniz. Bu konuda Arif Hoca ile tamamen aynı düşüncedeyim.

Onunla kaderimiz, farklı zamanlarda ve farklı konumlarda olmakla birlikte, Boğaz Bölgesindeki Mücahit Birliklerine Komuta ederek kesişti. Onun ENOSİS hayalinin gerçekleşmesini önlemek için TMT’ye girdiğini ve pek çok öğretmen gibi Mücahit Komutanlığı yaptığını biliyordum. Özgeçmişinden öğrendim ki Karanlık Yıllarda Boğaz Bölgesindeki bir Mücahit Birliğinin Komutanlığını yapmış. Boğaz Bölgesinde konuşlu bir Güvenlik Kuvvetler Komutanlığı Biriliğinde Komutan olarak görev yapmak ve onun yaptığı bir görevi sürdürmek, benim için büyük bir onurdur.

İnançlarına duyduğum saygıdan, inandığım gibi değil, onun beklediği gibi dua ediyorum. TOPRAĞIN BOL OLSUN HOCAM.