Uzun süredir gündemde olan bir tartışma…

Genelde YÖDAK Başkanı Prof.Dr. Akile Büke üzerinden yapılıyor!

Önce verilen bazı üniversite izinleri ile gündem oldu…

Şimdi işe gelmediği günler gazete manşetlerinde yayınlanmaya başladı!

Aslında işin başında iken üniversiteler ülkesi olarak hepimiz umutluyduk Bayın Büke’den…

Öncelikle bir Kıbrıslı Türküydü çünkü!

Sonra Türkiye’de tıp alanında önemli başarılara imzasını atmıştı…

Cumhurbaşkanı Akıncı da bu atama ile doğru bir karar vermişti!

Hani hep deriz ya Kıbrıs Türkleri de kendi kendilerini yönetebilir diye…

YÖDAK’ı yönetmeye başladı, işin başında da gayet iyi yönetti ama!

Sonunda cevap veremediği sorunlar da yaşanmaya başladı…

Hatırlarsanız Başbakan Erhürman zaman zaman Personel Dairesi’nin denetim sonuçlarını açıklar…

Hangi dairede kaç kişinin devamsızlık yaptığını, onlara ne gibi yaptırımlar uygulandığını filan!

Hoş bunları bir Başbakan’ın açıklaması ne kadar doğru bunu pek ala ki başka makamlarda yapabilir ama yine icraat olarak doğru yapılan ama pek de gerisi gelmeyen bir konu oldu…

Şimdi de Büke’nin izinsiz işe gitmediği günler tartışılıyor!

Kıbrıs Manşet Gazetesi hemen her gün Büke’yi manşetinde işliyor…

Bu konuda bazı rakamlar da yayınlandı;

2017 Yılında 188 gün izin almadan YÖDAK’taki görevinin başına gitmemiş!

Ne ilginçtir ki bir tesadüf olsa gerek 2018 yılında da izin almadan, mazeret göstermeden 188 günü yurt dışında geçirmiş…

Bu rakamlara göre yılın yarısından fazlasında işinin başında olmamış!

Haliyle kafalar karışıyor…

YÖDAK gibi çok önemli bir kurumun başında olan birisinin yılın yarısından fazlasında dışarıda ne işi olur ki!

Dikkat çeken başka bir husus…

Prof Dr.Akile Büke YÖDAK’ın başında bir kamu görevlisi statüsündedir!

Yani kurallar her hangi bir kamu görevlisi için neyse onun için de odur…

Ama ne gariptir ki, kamuyu yönetenler yapılan tüm yayın ve eleştirilere rağmen sessizliğini koruyarak soru işaretlerinin çoğalmasına neden olmaktadırlar!

Örneğin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı…

Kendi atadığı bir isimdir ama yapılan iddialar karşısında derin sessizliğini bozmamaktadır!

O atadığın kişi işine özen göstermiyorsa ve kamu hizmetlerinin kurallarına uymuyorsa bunun tek sorumlusu kendisi olmaz, atayan makam da sorumluluk altında kalır…

Ya da Başbakan Tufan Erhürman;

Kamuda disiplinden bahsederken ayrıca Personel Dairesi’nin verilerini kamuoyuna açıklarken YÖDAK onun için çok önemli değil midir de başkanın devamsızlığı kendisini ilgilendirmemektedir?

Aksine YÖDAK gibi sorumluluğu büyük bir kurumun başındaki birinin devamsızlığından Başbakanlık makamı da sorumludur…

Neden Başbakanlık Denetleme Kurulu’na bir talimat verip de YÖDAK’ı ve yöneticilerini masaya yatırmazlar, sorgulamazlar ve denetlemezler anlamak mümkün değildir!

Yapılan tartışmalar sadece YÖDAK’ın yıpranmasına neden olur…

Hani yeri gelince 102 bin üniversite öğrencimiz var diye böbürleniyoruz ya!

O zaman işi sıkı tutacaksınız…

YÖDAK’ın bir görevi de üniversiteleri denetlemektir ama sen de onun iyi yönetilip yönetilmediğini denetleyeceksin ki üzerlerinde tek bir şaibe bile kalmasın!

Sonra Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı…

Uzaktan görüldüğü kadarıyla en ilişkili iki kurum olması gerekirken bakanlık ile YÖDAK arasında sanki de bir iletişim sorunu yaşanmaktadır!

Bazı kararlarda ters düşmekte oldukları görülmekte, yine bazı kararlarda birbirlerine topu atarak çok da ciddi bir görünüm ortaya koymamaktadırlar…

Aksine iki kurum eskisinden daha içli dışlı bir iletişim halinde olmalı ve alınan kararlarda görüş birliği sağlanmalıdır!

Şaibeli kararlar sonunda tartışma yaratmasın diye…

Bu arada YÖDAK Başkanı Prof Dr. Akile Büke ile şimdiye kadar hiçbir temasımız olmamıştır…

Ne biz onu tanıyoruz ne de o bizi!

Ama bilmelidir ki hakkında soru işaretleri her geçen gün biraz daha artmakta ve yıpranma süreci hızlanmaktadır…

Hakkında yapılan iddiaları çıkıp da anında yanıtlamazsa, sadece anlamsız tartışmaların büyümesine neden olur!

Yok, eğer hakkında yayın yapan, kalem sallayan gazetecileri sadece mahkeme verme yolunu seçerse mesleğinin en büyük hatasını yapar…

YÖDAK, kimsenin babasının malı değil hepimizindir ve o kurumun yıpranması demek ülke menfaatleri ve üniversite sektörünün de zarar görmesi demektir!

Sadece Merak İşte?

Hangi meyhaneye gidelim?

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bir kez daha ardında tartışmalar bırakarak geride bıraktık…

Bazıları günün anlamını bilmiyor olsa gerek ki anma yerine kutlama yaptılar!

İşçi kadınların bir fabrika içinde yandıklarını ve günün böyle ilan edildiğini bilseler belki de günü kutlama değil de anma günü olarak idrak edebilirlerdi…

Ama birçoğu birbirlerine şu soruyu sordu;

Hangi meyhaneye gidip kutlayalım?

Tabi ki yakışmadı!

7.5 Milyon Dolar merak konusu!

Bir süredir gündeme getirdiğimiz Ercan’da bir şahısın valizlerinde yakalanan 7.5 Milyon Dolar meselesi…

Devletin içinde çok kişi olayı bilirken nedendir bilinmez bu konuda tek bir açıklama yapmadı!

Belli ki unutulur gider düşüncesindeler…

Öyle zannetsinler!

Elimizden geldiği kadar unutturmamaya çalışacağız, böyle biline…

Bu konuda çok yakında bir sürpriz bile yapabiliriz!

UBP tabanı istiyor mu?

Bazı UBP’lilerin son günlerde işi gücü hükümet olmak…

Bununla yatıp kalkıyorlar!

Peki, niye bunu istiyorlar?

Bilinen nedenlerden dolayı…

Ama tabanda özellikle de HP ile hükümet olmak istemeyen çok sayıda partili de yok değil!

Onlar bir süre daha muhalefette kalınmasından yanalar…

Huzur hakkı ne?

Devlete bağlı kurumlarda yönetim kurullarında üye olarak görev yapanlara ödenen ücret her geçen artıyor…

Şimdi bunun adına huzur hakkı demeye başladılar!

Yönetim Kurulu Başkanları aylık bin 450 TL alacaklar…

Yönetim kuru üyeleri de bin 160 TL!

Ayda bir toplanan yönetim kurulları için biraz bol keseden atmıyor musunuz?

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, son günlerde YÖDAK ile ilgili iddialar fazlasıyla yoğunlaşmaya başladığına göre artık inisiyatifi ele almak gerekmiyor mu? Söylentiler arttıkça bundan hem kurum hem başkanı hem de üniversite sektörü zarar görecek, sorumluluk da sizin üstünüzde olacak!

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, mahkemelerde 3 yıldan fazla bir süredir istinaf kararı bekleyen mahkumlar ile aileleri var ve artık bu durum ciddi sıkıntılar yaratmaya başladı. Hatırlarsanız göreve geldiğinizde artık kararların 1 yıldan fazla olmayacağı vaadinde bulunmuştunuz!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, şimdiye kadar hiçbir KKTC Başbakanı İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin KKTC’de yatırım yapmasını başaramamıştı. Bakalım sizin bu konudaki İngiltere ziyareti sonrası iş insanları doğdukları topraklara geri dönecekler mi? Umarız da bunu başarırsınız…

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa Kabristanlığı’nda 31’nci perondaki mezarların kepçe ile kapatıldığından şikayetler gelmeye başladı. Bu arada bölgedeki çok sayıda köpeğin de vatandaşlara rahatsızlık verdiği iddia ediliyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Akile BÜKE, bir üniversitemizin uzun süredir beklediği Diş Hekimliği Fakültesi başvurusu için hala bir cevap vermemeniz bazı söylentileri de beraberinde getirmeye başladı. Yakında hukuk yoluna gidecekleri söyleniyor bizden uyarması!

Sayın Gülin KÜÇÜK, pek muhterem eşiniz dünya iyisi İrsen beyin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet sizi ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah!

Sayın Özdil NAMİ, geçtiğimiz Cuma günü ODTÜ’lü yetkililerle Kıb-Tek konusunda özel bir toplantı yaptığınız ve artık yeni ihale için düğmeye bastığınız söyleniyor. Bakalım bunu parti muhalefetine rağmen nasıl sonuçlandıracaksınız?

Sayın Türel ÖKSÜZOĞLU, müşavirlik dönemini evde oturmak yerine mobbingle mücadele ile geçirmeniz dikkatlerden kaçmıyor. En azından aybaşları devletten maaş çekinizi alırken bunu gönül rahatlığıyla yapıyorsunuzdur değil mi? Başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz.

Sayın Evrim HINÇAL, müsteşarlık görevine getirildikten sonra ilk hedef olarak seçtiğiniz KTHY konusu nihayet sizin de sayenizde sonuçlandı ve sonuç çalışanların lehine tamamlandı. Yürekten isteyince olmayacak bir şey yok değil mi? Tebrik ederiz…

Sayın Serdar DENKTAŞ, ihale yasasının değiştirilmek istenmesi büyük ihtimalle beraberinde büyük tartışmaları da getirecektir. Umarız hesabı kitabı ona göre yapmışsınızdır zira büyük paraların döndüğü ortamlar hemen her şeye gebedir!

Sayın Metin GÖKALP, UBP İskele İlçesi İdari Amirliği göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Disiplinli kişiliğiniz umarız ki partiye büyük yararlar sağlayacaktır. Hatta ilçede askeri yönetim getireceğinizi söyleyenler bile yok değil, ne mutlu partinize…Sizden daha iyisini bulamazlardı!

Sayın Mehmet BAYRAM, sizi uzun zamandır görmeyenler genç görünümünüzün sırrını sorunca onlara siyasetten uzak kalmak olduğunu söylüyormuşsunuz. Nerede o eski günlerdeki ağırlık ve ciddiyet değil mi? Allah sağlık ve afiyetinizi arttırsın! Siyasetten kopamayanların da kulaklarına küpe olsun…

Sayın Mesut AKAY, pek muhterem validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Erhan ARIKLI, Meclise sunduğunuz mal beyanınızın eksik olduğunu açıkladıktan sonra kapınızı çalan, dokunulmazlığınızın kaldırılıp soruşturma açılacağını söyleyen oldu mu? Yoksa bu işler partisine ve adamına göre mi yapılıyor dersiniz?