Star Kıbrıs - Erçin Şahmaran<br /> <br /> “BRTK’ya 22 yılımı verdim”<br /> Soru: BRT Kurumu başına atandığınızda bazı kesimlerden eleştiriler geldi. Siz göreve gelirken hangi düşüncelerle geldiniz ve hedefleriniz ne idi? Bir de size dönük yapılan eleştirilere yanıtınız nasıl olacak?<br /> “BRTK çağdaş, demokratik bir çizgide her rengi yansıtacak. Bu ülkedeki her sesin ve rengin BRTK ekranlarında yeri olacak. İlk hedefimiz budur. Vergisini veren herkes bu kurumun sahibidir. BRTK’ya müdür olan birinin tüm siyasi partilere eşit mesafede olması gerekir. Yasa bunu emreder. Bizim yasamıza göre müdürün herhangi bir siyasi partiden yana tavır ortaya koyması görevden alınma nedenidir. Birtakım insanlar benim için “partili değil, niye buraya atandı” diyebilir. Bu onların görüşüdür. Ancak yasalar esastır. Her hangi bir partiyle temasım olsa yasal olarak benim burada oturmamam gerek. Bir yandan “KKTC’yi yaşatacağız” diyeceksiniz, diğer taraftan devleti oluşturan yasaları tanımayacaksınız. Bu bir çelişkidir. Bizim sıkıntımız birçok şeyi söylemde sahiplenmektir. Ben BRT Kurumu müdürlüğü görevine gökten gelmedim. Bu kuruma 22 yılımı verdim. Sektörün yıllardır içindeyim. Hedefim, herkesin “benimdir” diyebileceği, çağdaş, demokratik bir radyo televizyon kurumu oluşturmaktır. Bunu başarırsam kendimi o zaman başarılı sayarım. Kişi olarak geçmişte yaşananlara takılıp kalan biri değilim. İleriye bakmayı seven birisiyim. Ben bu kurumun içinde yetiştim. Ve bu kuruma bir borcum vardır. Şu an müdür olarak en iyisini yapmak tek arzumdur. Bu görevde önümde iki seçenek vardır. Birinci seçenek kolay olandır. Suya sabuna dokunmadan, sadece günü geçiştirerek müdürlük yapabilirsiniz. Mevcut sistemin parçası olursunuz. Ben bunu tercih etmiyorum. Hedefim bu kurumu daha ileriye taşımaktır. Bunun için çalışıyorum. Yapabilir miyim, bunu yapmayı denemeden bu soruya cevap veremem.”<br /> “Ben politika yapmıyorum” <br /> Soru: Nasıl bir BRTK öngörüyorsunuz?<br /> “Ben BRT Kurumu’nun başına iş yapmak için geldim. Bütün samimiyetim ve iyi niyetimle iş yapmaya çalışıyorum. Politika yapmıyorum. BRT’yi Türkiye’den, İngiltere’den, Avustralya’dan dünyanın dört bir tarafından izleyen Kıbrıslı Türkler var. Hedefim bizim insanlarımızın ekran karşısına geçtiklerinde “işte benim televizyonum” diyebilecekleri, gurur duyacakları bir televizyon ortaya çıkarmaktır. Her şeyiyle çağdaş bir kurum yaratmamız gerek. Kendi içinde sürdürülebilir, çağdaş, ayakları üzerinde durabilen, görselliğiyle, teknolojisiyle her anlamda her şeye hazır bir kurum... Ben diyorum ki “BRT’yi Türkiye standartlarında yayın yapan kurumların seviyesine getirmem gerek.” Öyle olmalı ki o piyasada yer bulabilsin. Pastadan pay alabilsin. Şu an kurumun altyapısı buna maalesef uygun değil. Bu nedenle de kurumun başta alt yapısı yenilenmeli, personel hizmet içi eğitimlerden geçmelidir. Bunun yapılabilmesi için yol haritasını belirledik”.<br /> “TRT’yle işbirliği şart”<br /> Soru: Yol haritası derken neyi kast ediyorsunuz?<br /> “BRTK’nın bir üst lige çıkabilmesi için TRT’yle işbirliği yapması şarttır. Göreve geldikten sonra ilk işim Ankara’ya gidip TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Şahin ile konuşmak oldu. Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir Atalay ile de konuştuk. Sayın Atalay tam destek verdi. TRT ile işbirliğine gideceğiz. Bu işbirliği çerçevesinde BRT stüdyolarının altyapıları komple yenilenecek, BRT’ye yeni bir stüdyo kazandırılacak, BRT personeline hizmet içi eğitim olanağı sağlanacak, ortak yapımlar, diziler, belgeseller yapılacak, hatta çekebileceksek ortak film çekme konusunda adımlar atılacak. Şu an hedefim bunları gerçekleştirmek. Bir geçiş dönemi yaşanıyor. Bunları yapmak bir süre alacak. Ama bu süre çok da uzun olmayacak. Ancak bunları BRT’nin geleceği için başarmalıyız”.<br /> “Siyasi bir baskı görmedim”<br /> Soru: Size siyasi baskı geliyor mu?<br /> “Ben bir kamu çalışanıyım ve bana bir görev verildi. Hedefim aldığım bu görevi en iyi şekilde başarmak. Bana şu ana kadar siyasi bir baskı gelmedi. Sayın Başbakan ile bu göreve atandıktan sonra kendisine yaptığım ziyaret sırasında konuştuk. Bizden daha çağdaş ve daha çok izlenen bir televizyon yaratmamızı istedi. Bunun için çalışıyoruz. Burası bir devlet kurumu ve tüm kurumlarla işbirliği içinde olmalı. Bana telefonlar geliyor mu? Evet geliyor. Ama arayan siyasetçiler değil. Tanıyan tanımayan vatandaşlar arıyor. Memleket küçük. “Şunu yapmayın, şunu şöyle yapın, bizim çocuğa sahip çıkın” gibi isteklerde bulunanlar oluyor. Burası Kıbrıs. Bunlar normal”.<br /> “Buraya iş yapmaya geldim”<br /> “Ben buraya iş yapmaya geldim ve başka gailem de yoktur. Kimseyle de bir tartışmaya girmedim, girmeyeceğim de. Çünkü ben bir kamu çalışanıyım ve sadece işimi yapacağım. Tek hedefim burada olduğum sürece işimi en iyi şekilde yapmak. Benim şu an tek hedefim BRT’yi daha ileriye taşımak. Benim tüm dünyam burası. Sabah sekizden, akşam sekize buradayım. Tek amaç televizyonlarımız ve radyolarımızda günlük değil, kalıcı ve uzun vadeli işlere imza atmak. Ben burada ömür boyu kalıcı değilim. Elbette müdürlük günün sonunda bitecek. Ancak görevde olacağım süre içerisinde bir şeyleri değiştirebilmek için de canla başla çalışacağım. BRT’nin daha iyi bir yere gelmesi için tüm kurumlardan ve tüm siyasi partilerden destek istedim. Her kesimle görüşüyorum. Bu kurum Kıbrıs Türkünün kurumudur. Ve Bayrak Radyosu’nun hepimizin hayatında bir izi vardır.”<br /> “Köşe yazısı yazmak ikinci iş sayılamaz”<br /> Soru: Siz köşe yazısı yazdığınız için ikinci iş yapmakla da eleştirildiniz...<br /> “Nedense bazı arkadaşlar ben BRT Müdürü olunca ikinci işi gündeme getirdiler. Bir aydın olarak birikimlerimi yazdığım yazılarla toplumla paylaşmayı ben ikinci bir iş olarak görmedim. Bu konuda gereken hassasiyeti gösteriyorum. Bu memlekette köşe yazısı yazarak köşe dönen kaç kişi var ki? Zaten medyanın durumu ortada. Ekonomik olarak çok önemli sıkıntılar var. BRT Müdürü olarak tüm enerji ve mesaimi BRT’de harcıyorum. Toplum en iyi terazidir. Sokağa çıkınca benimle ilgili toplumun tepkileri bana yol gösteriyor. BRT konusunda toplumun benden beklentileri çok yüksek. Bu benim sorumluluklarımı artırıyor. Önceliğim halkın beklentilerine yanıt verecek şekilde bir BRT yaratmaktır. Ancak o zaman rahat ederim”.<br /> “Personelimizin de ilk önceliği BRT olacak”<br /> Soru: BRT’nin personel sayısı konusunda eleştiriler yapılıyor. Buna ne diyeceksiniz?<br /> “Personel sayımızla ilgili çok spekülasyon var. Şeffaf olmak, açık olmak gerek. 600’e yakın personelimiz var. Kadrolu, geçici var, sözleşmeli var. Bunlar bugün olmadı. “Yiğidi öldür hakkını ver” derler. KKTC’de yayın yapan tüm özel televizyon ve radyoların verici hizmetleri bizim üzerimizden yapılıyor. Bu hizmetleri bizim personelimiz veriyor. Bunlar hiç hesaplanmıyor. Özel televizyonların yanı sıra, Türkiye kanallarının aktarımını da BRT yapıyor. BRT’nin teknik elemanları hem Türkiye’den gelen yayınların hem de özel televizyonların yayınlarının aktarılmasında görev alıyor. Bunların giderleri de bizim bütçemizden karşılanıyor. Yapılan hizmetlerin karşılığında alınması gereken rakamlar değil, cüzi miktarlar alınıyor.” <br /> “Elektrik Kurumu ile bir borç sıkıntımız var”<br /> Soru: Elektrik Kurumu ile borç sorununuz ne olacak?<br /> “Elektrik Kurumu ile bir borç sıkıntımız var. Bu borç uzun yılların birikimidir. Hükümetle ve Elektrik Kurumu ile oturup gerçekçi bir yaklaşım ve iyi niyetle bu sorunu çözeceğiz.”<br /> “ABD gezisi önemli idi”<br /> Soru: Siz Başbakan’ın tartışma konusu olan ABD gezisine de katıldınız. Bu konuda ne diyeceksiniz?<br /> “Sayın Başbakanın ABD gezisine katıldım. Bu ziyaret önemli bir ziyaret idi. Sonuçları da basına yansıdı zaten. Başbakan orada yaptığı üst düzey temaslarda Kıbrıs meselesinin 2013 yılında çözümü konusunu gündeme getirdi ve bu konuda ABD ve BM’nin etkin rol almasını istedi. Başbakan’ın ziyareti aslında Kıbrıs konusunda atılan bazı adımların devamı ve pekiştirilmesi için yapılan bir ziyaretti. Sayın Cumhurbaşkanının önümüzdeki günlerde yapması muhtemel görüşmelere destek amaçlı bir ziyaretti. Benim de ABD’de BRT adına bazı görüşme ve girişimlerim oldu. Amerika’nın Sesi yetkileri ile görüştüm. İşbirliği olanaklarının ne olabileceğini konuştuk. Bu arada CNN’le eskiye dayanan ilişkilerimiz vardı. Kopan ilişkileri nasıl canlandırabiliriz konusunu da CNN yetkilileri ile konuştuk. Bunları da ilerideki günlerde hayata geçireceğiz”.<br /> “Kıbrıs sorunu ilişkileri zehirliyor”<br /> Soru: Kıbrıs konusundaki gelişmeleri nasıl görüyorsunuz?<br /> “Kıbrıs konusunda resmin bütününe bakmak gerek. Türkiye Cumhuriyeti çevresindeki sorunları çözme noktasında girişimler yapıyor. İçte bir Kürt sorununun çözülmesi ve terör olayının sonlandırılması yönünde sürdürdüğü bir barış süreci var. Çok ciddi, cesur ve hafife alınmayacak adımlar atılıyor. Kuzey Irak’la ciddi ekonomik ilişkiler var. Dolayısı ile Türkiye Kıbrıs sorununun çözülmesini de istiyor. ABD’den de sorunla ilgili beklentisini dile getirdi. Kıbrıs sorunu her yöndeki ilişkileri zehirliyor. Sayın Erdoğan ve Sayın Davutoğlu önemli açıklamalar ve davetler yaptı konunun çözülmesi için. Güney Kıbrıs’ta Anastasiadis’in seçimi bir umut yarattı. Sözler vermişti. Ekonomik krizle birlikte Anastasiades tamamen geri çekildi. Korktu. Bizim Kıbrıs sorunu artık bitsin deme hakkımız olmalı. Ben karşı tarafta bir isteksizlik görüyorum.”