Erhürman, gerek Kıbrıs sorunu ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, gerekse pandemiye bağlı sağlık ve ekonomi alanlarında yaşananlar nedeniyle Cumhurbaşkanlığı makamının daha da önem kazandığını belirtti. Ülke yönetiminde ‘her alanda öncülük’ yapan bir liderlik anlayışına gerek duyulduğunu anlatan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı’nı yürütmede de koordinasyonu sağlayacak, belli konularda ön açıcı olan bir makam olarak gördüklerini belirtti. CTP’den verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı adayı ve CTP lideri Tufan Erhürman, Kıbrıs Postası’nda Rahmican Çalışkan’ın hazırlayıp sunduğu ‘Soru İşareti’ programına katılarak gündemi değerlendirdi. “BU EKONOMİK KRİZ, BAŞKA BİR KRİZDİR” Yaşanmakta olan döviz krizini anlatırken ‘pandeminin başlı başına bir ekonomik kriz olduğunu’ söyleyen CTP lideri Erhürman, “Eğer bu memleketin gailesini çekiyorsanız, o zaman bileceksiniz ki Lokmacı Kapısı kapalı olduğu için Arasta çarşısı iş yapmıyor. Girne çarşısı iş yapmıyor. Lefke’de üniversitede öğrenci olmadığı için, üniversite yolundaki esnafın çok kötü durumda olduğunu bileceksiniz” dedi. “11 EKİM SONRASI ÇOK ZORLU OLACAK” 2021 yılında bütün makamların ‘dikenli bir koltuk’ olacağını vurgulayan Tufan Erhürman, “Bu sürecin bizi taşıdığı yer hiç de kolay bir yer değil. Geçmiştekilerle kıyaslanacak bir kriz ortamı da değil” dedi. Kim kazanırsa kazansın 11 Ekim’den sonrasının çok zorlu olacağını söyleyen Erhürman, ekonomik anlamda var olma-yok olma sınırında olduğumuzu vurguladı. Herkesin silkinip kendine gelmesi ve aklını başına toplaması gerektiğini söyleyen Erhürman, bu sürecin altından ancak doğru liderlik ve elbirliğiyle kalkılabileceğini belirtti. “HİDROKARBONLAR DA ARTIK MÜZAKERE MASASINDADIR” Kıbrıs sorununu değerlendiren Erhürman, ‘federasyon değil, başka modeller görüşeceğini iddia edenleri ‘neyi, nasıl görüşeceklerini ve o modelin nasıl gerçekleşebileceğini’ izah etmeye çağırdı. BM müzakere masasının federasyon çerçevesinde oluştuğunu hatırlatan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası 5’li konferans masasına federal çözüm hedefiyle oturacaklarını belirtti. Erhürman, müzakere masasında artık Doğu Akdeniz ve hidrokarbon konusunun da öncelikli şekilde yer alacağını vurguladı. Doğu Akdeniz’in ve adamızın tehdit altında olduğunu söyleyen Erhürman, “Burada bir çözüm olması, önce bölge barışına, sonra dünya barışına ciddi katkı sağlayabilecektir. Dolayısıyla biz 5’li konferans düşüncesiyle masaya giderken, bütün bu işleri tüm muhataplarımızla görüşebilmek zorundayız” dedi. Son zamanlarda ‘Kıbrıs Türk halkı yokmuş’ gibi bir havanın oluşmaya başladığına dikkati çeken Tufan Erhürman, “Biz varoluş mücadelesini bunun için vermedik. Biz özneyiz, bizim de içinde olmadığımız, bizim irademizin de katılmadığı hiçbir çözüm adanın ve bölgenin çözümü olamaz. Bunu hızlı bir biçimde paylaşmalıyız” dedi. “MARAŞ KONUSUNDA HÜKÜMETTEN BİR NETLİK GÖREBİLMİŞ DEĞİLİZ” Maraş konusunda da açıklamalarda bulunan Erhürman şunları kaydetti: “Maraş diyenlerin tavrında bir netlik görebilmiş değiliz. Uluslararası hukuktan kastettikleri nedir? Bunu anlatmaları gerekiyor. Bizim tavrımız nettir. Ben anlatıyorum. Las Vegas yapmaktan kasıt nedir? İmar Planı, Maraş’ı da içermelidir demekten kasıt nedir? Bunların anlatılması gerekiyor. Bu aslında popülizmden başka bir şey değil. Popülizm nedir? Hiçbir şeyi gerekçelendirmeden, hiçbir şeyi bilgi yüküyle anlatmadan, sadece duygulara hitap etmek ve sloganlar üzerinden konuşmaktır. Kıbrıs sorununun çözümü konusunda da, Maraş konusunda da berrak olduğumuzu düşünüyorum. Diğer arkadaşların da berrak olması gerekir.”