Cumhurbaşkanı Akıncı’yı itibarsızlaştırma çabaları olduğunu iddia etti!

Önemli bir meseledir bu…

Akıncı’nın da sürekli gündeme getirdiği gibi o makama uzaydan gelip oturmamıştır!

Halkın iradesiyle oradadır…

Severiz ya da sevmeyiz o bambaşka bir meseledir!

Aynı siyasi çizgide de olmayabilirsiniz, Kıbrıs sorunu konusunda uyuşmayabilirsiniz ama eğer burası demokratik bir ülkeyse ve demokrasiye saygınız varsa onu dışlamak kimsenin de haddine değildir…

Önce ona söz hakkı vereceksiniz!

Sonra programı değiştirip verdiğiniz söz hakkını geri alacaksınız…

Ticaret Odası gibi hem de ‘dünyanın tanıdığı bir meslek örgütüyüz’ diyorsanız ve bununla gurur duyuyorsanız bu hatayı yapma lüksünüz hiç yoktur!

Haliyle bu konuda insanın kafasına bir çok soru işareti geliyor…

Dün bazı gazetelerde atılan başlıklar ya da köşe yazarlarının konu ettiği makalelerde!

Akıncı, Ankara tarafından devre dışı mı bırakılmaya çalışılıyor acaba?

Böyle bir şey olabilir mi?

Bunu da biraz açmak gerek o zaman…

Ankara, Akıncı’yı niye devre dışı bırakmak istesin ki?

Bizim bilmediğimiz bir suç mu işlemiştir yoksa!

Nerede hata yapmıştır?

Ya da önümüzdeki Nisan ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Akıncı’nın karşısına başka bir aday mı çıkarma niyetleri vardır?

Buna inanmak bile istemeyiz çünkü geçmişte de yaşandı bu tür müdahaleler hep ters tepmiş, sonuçlar aksi olmuştur…

Kıbrıs Türkü her zaman çoğunluk olarak Ankara’nın varlığından, desteğinden yana tavır koysa da iç işlerine müdahale etme konusu olunca tavır değiştirmektedir!

Bu arada komplo teorilerini bir yana bırakırsak…

Gözler şimdi Ticaret Odası yetkililerindedir!

Haliyle Başkan sıfatında olan Turgay Deniz’de…

Biz bu satırları dün akşam saatlerinde kaleme alırken konuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır!

Geç vakitlerde de yaptıysa ne ala…

Öncelikle;

Tarih değişikliği bir taktik olarak mı kullanılmıştır…

İlk davette konuşmacılar arasında Akıncı’nın ismi varken, ikinci davette niye çıkarılmıştır?

Bunun Ankara ile ya da bizim hükümetle bir ilgisi var mıdır?

Varsa da gerekçeleri neler olmuştur!

Bu arada bize göre şu anda Cumhurbaşkanı olarak devletin en tepesindeki makamda oturan Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra bir kez daha aday olmamak gibi bir ruh hali içindeydi…

Hatta solun tek adayı olması için de perde gerisinde bir takım görüşmelerin yapıldığını bilmekteyiz!

Peki bu gelişmelerden sonra ne olur biliyor musunuz?

Eğer bir takım müdahalelerin yapıldığı inancına varırsa, bu onun için ancak bir kırbaç etkisi yapar ve ardına alacağı halkın gücüyle de ikini kez kazanma şansını şimdiden garanti altına almış olur…

Zira bu ülkede sermaye kesimine açık ya da gizli tepki gösteren o kadar çok kişi ve kesim var ki!

Tahmin bile edemezsiniz…

MERAKLI KÖŞE?

17 yaşındaki çocuk kimin umurunda?

Gazetelerde küçük bir haber…

17 yaşındaki mahkumun tam 31 sabıkası varmış!

Elbette hayret edilecek bir durumdur bu…

!7 yaşındaki bir insan yasalara göre daha çocuktur!

Eğer o yaştaki çocuğun da 31 sabıkası varsa bütün suç onda mıdır yani?

Hele de azılı suçluların arasında akıbetinin ne olacağını hesaplayan ve onun geleceğini düşünen bir birim var mı bizim ülkemizde…

Ya da sosyal devlet ne demektir bile birileri?

Vatandaşın hakkı yok mu?

Son günlerde okurlardan gelen mesajlar…

Hani şu siyasilerin mal varlıkları konusu!

Cumhuriyet Meclisi’ne sunarlar ve gizli olarak kalır ya…

Onları koltuklara oturtan vatandaş da haliyle soruyor!

Bu bilgiler neden gizli tutuluyor da vatandaştan saklanıyor diye…

Gayet de mantıklı bir sorudur bu!

Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere devletin tepesinde oturanlar mal varlıklarını niye kamuoyuyla paylaşmıyorlar ki?

Galerilere ne kadar güvenelim?

Vatandaş 11 Bin Sterlin ödemiş ayaklarını yerden kesecek bir araç almış galeriden…

Aylar sonra servis zamanı gelmiş haliyle makinistin yolunu tutmuş!

Servis bir güzel yapılmış ama makinist öyle bir konuşmuş ki moraller yerle bir olmuş…

Aracın göstergesinde kilometresi 36 bin km yazıyor ama makinist işte öyle demiyor!

Bu aracın kilometresi en az 100 bin km deyiverince kim olsa kızıp köpürmez ki…

Onun içindir;

Oto Galericileri Derneği artık bu konulara da el atmalı ve vatandaşın kazıklanmasını önlemelidir…

Pazar yasağı kalktı mı?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Zeki Çeler ısrarla iddia ediyor…

Pazar günleri inşaatlardaki çalışma yasağının kalktığı yönünde!

Zira bu konu yasalarla belirlenmiş bir konu…

Pazar günleri inşaatlarda işçi çalıştıran varsa resmen suç işliyor!

Tamam suçu asıl işleyenler patronlar ama…

Ya çalışanlar?

Burada onları da sorgulamak ve yargılamak gerek…

Yasalar herkes için geçerlidir zira!

MESAJ KUTUSU

Sayın Turgay DENİZ, devletin en tepesinde hem de halkın iradesiyle seçilmiş birinin elinden konuşma hakkını almak hem itibarlı olarak bildiğimiz odanıza yakışmadı hem de çeşitli iddialarla ülke insanının kafası karıştı. Bir özür bir de açıklama borcunuz var bilesiniz!

Sayın Kemal Deniz DANA, atandığınız kurumun eski tarihlerde bir türlü gündeme gelmeye ve soruşturma açılmayan dosyalarının olduğunu biliyor muydunuz? Zira artık vatandaş köy kooperatiflerine şaibeli gözüyle bakıyor, bu nedenle sorumluluğunuz çok büyük…

Sayın Tevfik ALGAN, polis teşkilatında bir süredir asayiş sorunlarının önüne geçilmesi için büyük bir gayret gözükse de köklü değişimlerin ne zaman olacağı teşkilat içinde merakla beklenen konuların başında geliyor.

Sayın Sibel SİBER, seçim kulislerinde Cumhurbaşkanlığı adaylığınız konusunda sağın ortak adayı olma ihtimalinizin bulunduğunu biliyor muydunuz? Onun için bazı siyasilerle dirsek temaslarına şimdilik ara verin deriz, yakında kapınız çalınabilir…

Sayın Ersin TATAR, Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığına atamayı düşündüğünüz vatandaşın geçmiş yıllarda aynı banka ile ödeme sıkıntısı yaşadığını biliyor muydunuz? Haber duyulunda banka yönetiminde eleştiri konusu oldu diye duyduk haberiniz olsun istedik…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Saray’a yakın medya mensupları sanki de sözleşmiş gibi size karşı top atışına başladılar ve bunun da arkası gelecek gibi gözüküyor. Partili partisiz bir çok vatandaşın hala gönül arayısınız bunu yabana atmayın deriz…

Sayın Gürkan KARA, uzun bir süre müşavirlikte kalıp bundan sıkılınca köşe yazarlığına başladığınızı duyduk. Gayet doğru bir karar ama hele de bu yazılarda müsteşarlık dönemindeki basına yansımayan olayları kaleme almak öyle bir güzel olur ki, birileri de artık sokağa çıkmaktan imtina eder!

Sayın Erhan ARIKLI, KKTC isminin değişip yeni bir isim takılacağını açıkladıktan sonra ortalık resmen toz duman oldu. Bu değişiklik bir çok devlet erkanı tarafından bilinmediği için epey sükse yaptınız keyfini çıkarın deriz…