Hükümette hummalı bir çalışma var şu sıralar…

Bakanlar tam mesai çalışıyorlar!

Bakanlar Kurulu toplantılarına artık müsteşarlar da giriyor…

Talimatlar veriliyor, toplantı sonrası tüm daire müdürleri telefonla aranıp yeni para toplama denemeleri yapılıyor!

Belli ki çok yakında bir takım harçlara yeni zamlar getirilecek…

Bu konuda hem Türkiye’de hem de AB ülkelerinde fiyatlar inceleniyor!

Çünkü harçlara yeni zam yapılırsa bunlar örnek olarak gösterilecek…

Çünkü bu hükümetin başka kurtuluşu artık kalmamıştır!

Kudret Özersay güzel söyledi…

Memur maaşlarını ödemek iyi hükümet olmak değildir diye!

Çünkü biz de memur ve emeklinin maaşını ödemek demek başarılı olmanın da karşılığıdır…

Bir ülkenin eğer bütçesinin yüzde 85’i maaşlara gidiyorsa ve maaş ödemek başarı ise biz de o zaman alkış tutar önlerinde eğiliriz!

Bu ay maaşlar da bir takım fonlar eritilerek ödendi ve ödenecek…

Hatta Merkez Bankası para vermedi ve açığı kapatamadıkları için bir otel işletmesinin de devlete maaş katkısı yaptığı iddiaları yapılıyor, hem de hükümet içinden!

KTHY binasından elde edilen 15 Milyon TL de eski çalışanların ihtiyat sandığı borçlarına yatırılmadığına göre demek ki bu para da maaşlara kurban edildi…

Değilse de çıkıp açıklasınlar!

Bir bakan arkadaşla sohbetteyiz…

Bakanlar Kurulu toplantısında yapılan çalışmaları özetliyor!

Bu toplantılarda ‘hükümet güven tazeledi’ diyor…

Çok müthiş bir uyum varmış aralarında!

Tüm bakanlıklarda seferberlik ilan edilmiş ve ekonomideki kötü gidişe dur demek için yoğun efor sarf ediyorlarmış…

Hadi bu ay maaşları ödediniz öbür ay ne yapacaksınız, ya da devletin özel sektöre borçlarını nasıl ödeyeceksiniz diye sordum!

Cevabı net ve kesindi;

“Sineği sıkıp yağını çıkaracağız!”

Memlekette şu anda sinekler evrim değiştirip boyutları iki katına çıktı ama…

Hükümetin geldiği nokta şu ana budur…

Sinekler sıkılacak yağı çıkarılacak ve artık kendi ayaklarımızın üzerinde durmaya çalışacağız!

Anlayacağınız protokol askıda…

Kimse cesaret edip de bu konuda yorum yapamıyor!

Şimdi gündem kendi kendimize yetebilir miyiz, bunu başarabilir miyiz?

Ha keşke başarsak…

Ha keşke artık dilenci konumundan kendi evinin efendisi moduna geçebilsek!

Mümkün mü istersek mümkündür tabi ki…

Eğer maaşlar yarıya indirilirse, ek mesai diye bir şey olmazsa, kamuda çok ama çok ciddi bir reform yapılırsa, ve gerçekten de herkes elini taşın altına koyabilirse bu mümkün olur!

Ama gelin görün ki işte bizde bu işler hep umutsuz vakadır…

Şimdi sinekleri sıkıp yağının çıkarma sürecinin başındayız…

Sinek derken tabi ki hükümet vatandaşı düşünüyor!

Daha fazla sıkacak daha fazla ezecek yağını çıkaracak hatta kemiklerindeki iliğe bile ihtiyacı var bu hükümetin…

Peki vatandaş bu duruma daha ne kadar dayanır?

Ya özel sektör, küçük esnaf, dar gelirli emekli kesim!

Onu da hep birlikte bekleyip göreceğiz artık…

Müteahhit Birtan Yarkın’a para ceza kesildi!

 “Sayın Levent Özadam

HABERCİ Gazetesi’nde 15 Nisan 2019 tarihinde yer alan Mesaj Kutusundaki yazınıza atfen, aşağıdaki bilgileri paylaşmak istiyoruz. 

Bahsedilen olay, 2017 fidan dikimi sezonunda meydana geldi. Toplam dikilecek fidan sayısı 450 bin adetti. Fidanlar dikildi ancak toplam 3255 civarındaki fidanı işçiler ağaçlandırma sahasına dikeceğine, arazide bulunan çalılıklar içerisine, dere yatağına döküp, dikilmiş gibi göstermeye çalıştılar. Bu durum, dikim sahalarının son kontrolü esnasında ödeme yapılmadan önce memurlarımız tarafından tespit edildi.

Fidanlar, müteahhitin de bulunduğu kontrol esnasında toplandı, sayıldı ve tutanak altına alındı. Sonuç itibarıyla Müteahhit Birtan Yarkın’a şartnameye uygun bir şekilde 162.750 TL civarında ağır bir para cezası kesildi. Müteahhit bunun üzerine, Orman Dairesi’ni dava etmiştir. Dava halen devam ediyor. Dikilmeyerek, araziye saklanan ve dikilmiş gibi gösterilen her bir fidan başına 50 TL ceza uygulanmıştır…”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı

MERAKLI KÖŞE?

Yanan bina ne oluyor?

Geçtiğimiz yıllarda yanan Devlet Laboratuarı binası…

Şu sıralar temizlik çalışması yapılıyor binada!

Belli ki başka bir hizmet için kullanılacak…

Ya da birilerine verilecek!

Hatta peşkeş çekilecek diyenler bile var…

Reis’e yakıştı mı?

Reis Süpermarketlerin patroniçesi Ayşen Buba…

Sosyal medyada paylaşmış, 1 Mayıs İşçi Bayramını kutluyor!

Ve ekliyor;

Bizim personelimiz çalışacak diye…

Personele iki kat maaş da ödeyecekmiş o gün için!

Para ile satın alıyorum mesajı veriyor sanki…

Ayıp etmiş doğrusu!

MESAJ KUTUSU

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, emekli olan bir öğretmenin Yeşilköy öğretmen lojmanını boşaltmamak için halen direndiğini biliyor muydunuz? Yani devletin malını bu kadar sahiplenen başka birini de görmemiştik doğrusu!

Sayın Tolga ATAKAN, Dikmen’de Benli market önündeki virajlı yolda görüş açısı olmadığı için trafik kazalarında ciddi artışlar var. Allah korusun ölümlü bir kaza olmadan burada önlem almanız isteniyor, bölge halkı çok tedirgin!

Sayın Filiz BESİM, geçtiğimiz yıllarda yanan Devlet Laboratuarı binasında ciddi bir hareketlilik gözleniyormuş. Bu arada binanın özele verileceğini yönünde de bazı ihbarlar yapılıyor haberiniz olsun istedik!

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, verilen vatandaşlıkların bir ‘lütuf’ olduğu yönündeki açıklamanıza yoğun tepkiler yapılmaya başlandı. Dünyanın hemen her yerinde görülen bu uygulama yasalara rağmen bizde niçin böyle yorumlansın ki!

Sayın Kudret ÖZERSAY, Merkezi İhale Başkanı’nın yasal olmayan yollardan değiştirilmek istenmesine bir hukukçu olarak karşı çıktığınız ve bu karara tepki gösterdiğiniz söyleniyor. Diğer ortaklar da sizin gibi mi düşünüyor dersiniz acaba?

Sayın Veysel ÜRESİN, emekli olan bir öğretmen olarak devletin öğretmen lojmanını boşaltmamak gibi bir lüksünüz olabilir mi? Orada görev yapacak olan genç öğretmenler boş bina varken çadır mı kursunlar yani!

Sayın Mete ÖZMERTER, bu ülkede en son ağlaması gerekenler bankalar ve onların sahipleridir! Madem ki ülkede bu kadar sıkıntı yaşanıyor bankalar birleşip de şu delik deşik olan yolları bir tamir ettirseniz fena mı olurdu yani!

Sayın Ayşen BUBA, marketler arasında uyumsuzluk yaratıp işçinin en doğal hakkı olan 1 Mayıs’ta onlara iki kat maaş ödemek biraz da sanki işçiyi satan almak gibi olmadı mı? Yani dükkanı kapatıp bütün çalışanları pikniğe götürmek de iyi bir jest olurdu değil mi?

Sayın Halil TALAYKURT, sizin görevden alıma meselesi yasalara takılınca şimdi de istifa etmeniz konusunda baskı altına alındığınız ama bun kesinlikle yapmayacağınız konuşuluyor. Bakalım bu yarışın sonunda ipi kim göğüsleyecek biz de merak etmeye başladık!

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, CTP Kadın Komitesi Genel Başkanlığınız hayırlara vesile olsun. Burada başarılı olup kendinizi gösterebilirseniz kim bilir belki de ileride partinin ilk kadın genel başkanı olma yolu da açılmış demektir değil mi?