Pandora’nın Kutusu hikâyesi bana göre mitolojideki en güzel hikayelerden biridir. “Prometheus Yunan tanrıları içinde de insanlara en yakın olanıdır onlara bir çok hediye vererek tüm tanrılarının öfkesini çekmiş sonsuz işkencelere mahkum edilmişti. Zeus ise insanları sadece erkek olarak yaratmış bir tanrıydı ve insanlar onu kızdırınca o da insanlardan ateşi geri almıştı. Ancak Prometheus tanrıların tanrısına burada karşı gelerek ateşi insanlara geri ulaştırmak için Olympos dağından çalmıştı. Buna çok kızan Zeus hem Prometheus hemde insanlara bir oyun oynar. Tanrıların tanrısı tüm güzellikleri bir araya toplayarak ilk kadını yaratır ona güzellik ve hediyeler verir ismini de Pandora koyar. Prometheus Zeusun yapacaklarını tahmin ederek kardeşi Epimetheus’a tanrıların tanrısından gelecek armağanları almamasını söyler. Prometheus’un tüm uyarılarına rağmen Pandora Kral Epimetheus’u güzelliğiyle kendine hemen hayran bırakır. Pandora sarayda yaşadığı günler boyunca kendisine Zeus tarafından verilen ve kesinlikle açılmaması emredilen sandığı merak eder. Pandora tüm emirleri unutarak sandığı açtığında yaptığı hatanın ne kadar büyük olduğu geçte olsa fark eder. İnsanlığa zarar verecek olan bu kutudan hastalık, acılar, kederler ve kötülükler çıkar. Pandora son anda sandığı kapatmayı başarır ve sadece insanlığın elinde tek güzel şey olan "umut" kalır.”
Ulusal Birlik Partisi hükümetinin görevinin sona ermesinin ardından ortaya çıkanlar bana bu hikâyeyi hatırlatıyor.
Gidişleri ile birlikte ne kadar kötülük, yalan, hile ve usulsüzlük varsa hepsi gün yüzüne çıktı.
Şimdi Cuma gününden bu yana Sibel Siber hükümetinin maaşları ödemeyişi konuşuluyor.
Hatta önceki hükümet dönemindeki bakanlardan Ersin Tatar Türkiye’de yayınlanan bir gazeteye yaptığı açıklamalarla şu anki hükümeti eleştiriyor.
Oysa bir devlet kendi çalışanları ödemekten aciz ise sadece birkaç hafta için başbakanlık görevini devralmış birinin bu noktada suçu ne?
Bu gün eğer devlet çalışanları maaş alamıyorsa bu gelmiş geçmiş tüm KKTC hükümetlerinin suçu değimlidir?
Bu gün eğer devlet kendi çalışanlarını ödemek için başka bir devlete el açıyorsa ülkeyi bu günlere getiren tüm üretim gücünü elinden alan, herkesi memur yapıp susturan tüm Türkiye hükümetlerinin suçu değimlidir?
Cuma gün eğer çalışanlar maaş alamamışsa bu Ulusal Birlik Partisi’nin dört yıl boyunca Türkiye’nin her dediğine evet demesinin, asla sesini çıkarmadan her söylenene itaat etmesinin sonucu değimlidir?
Bu noktada da Sibel Siber Pandora kadar suçsuzdur.
Onun tek hatası hapsedilen tüm kötülükleri ortaya dökmüş olmasıdır.
Ancak buna rağmen Kıbrıslı Türkler için de geriye tek bir şey kalmıştır, o da umuttur.
Daha güzel günler görebileceğimize dair az da olsa bir umut….