Duymadım aslıda şeytanın bir Allah’ı olduğunu ama yaradan tek ise ve şeytan da bir melek türü ise demek ki onun da Allah’ı vardır.
Neyse yurtdışındaydım ve ülkeme haberlerden uzak kalamadım. Neler olup biter bilmezsem hayat durur gibi hissederim.
3 günde neler olmuş neler. 50 kişilik otobüste Ankara’dan Konya’ya doğru 4 saat’lik bir otobüs yolculuğunda Sayın Ertuğrul Hasipoğlu’nun söylediği söz 3 günün konusu oldu. Yani nasıl bir bakan o sözü söyler ve sonra da inkâr eder… Aslında ilk önce büyük tepki verdim. 50 kişi de anında bu olayı öğrendi. Herkes teknolojinin nimetlerinden faydalanıyor. Bir anda cep telefonlarına mesaj düştü. Hasipoğlu’na söylediği o cümleden dolayı büyük tepki gösterdiler.
Kolay değil bir bakan söylüyor o cümleyi.. Ben o cümleyi yazmak istemediğimden yinelemiyorum ama tepkim büyüktür. Özellikle bir kadın olarak tepki koyuyorum kendisine... Yakıştırmadım. Üslupsuzluk diye nitelendiriyorum açık açık da söylüyorum ‘Hasipoğlu oturduğu koltuğa layık davranmadı’. Hakaret içeren cümlesini her ne kadar inkâr etse de unutmamalıdır ki ‘artıkok yaydan çıkmıştır’. Gerek kadınlara, gerek askere, gerek ülkeye hakaret sayılan o cümle için özür dilemesini beklerdik. İnkâr ederek onun bunun üzerine atmasını değil. Bir yiğit gibi özür dilemeliydi. Her ne kadar sözü kendisine mal etmese de artık kimin ne kadar dürüst bir siyasetçi olduğunu bu halk bilmektedir. Gereken tepkiyi bu halk verecektir. Her şey unutulur denir ya aldanmayın Sayın bakan gün gelir hesabı sorulur çünkü her şey küçük düşünülen ama büyük bir hafızası olan beyine kaydolur. Çıkıp şeytana uyduk bu lafı söyledim özür dilerim deseydiniz beklide her şey daha farklı gelişebilirdi. Sizin hakkınızda edinilen izlenim de değişir ve bu söylenen söz de bir süre sonra unutulurdu. Siz Şeytan’ın Allah’ı olduğunu unuttunuz sanırım.
Kim ne isterse konuşabilir bu ülkede. Özgürdür herkes. Tabi kişi haklarına saldırmadığı ve üslubunu bozmadığı sürece. Ama bir bakan özgür değildir. Ağzından çıkacak her cümleye dikkat etmek zorundadır. Yaptığı konuşmalar kayda alınır ve her an farklı yöne çekilebilir de. Bu yüzden dikkatli ve doğru konuşmalıdır. Gün gelir söyledikleri onun aleyhinde kullanılabilir hatta kullanılmakla da kalmaz onu bulunduğu konumdan bir anda daha aşağılara götürür. Yani bir cümle nelere kadirdir nelere…
Meclis kürsülerinde dünyanın lafını konuşan siyasetçilerimizi hep eleştiririm. ‘sizi dünya izliyor’ diye. Aslında dünyayı geçtik kendi ülkemizdeki insanlara saygılı bir siyasetçi istiyoruz biz. Yani ağzına her geleni konuşan, hakaret eden, seviyeyi düşüren, konuşmalarıyla karşısındakini aşağılayan bir siyasetçiye ihtiyacımız yok. Asillik insanın soyundan gelir derler ya işte o hesap. Herkes kendini belli eder.
Kısaca dediğim şudur ki ‘bir siyasetçi saygılı olmazsa saygı göremez’. Bu yüzden siyasilerimizi ağızlarından çıkana dikkat etmeleri için uyarırız.