Cumhurbaşkanı Tatar diyor ki;

Kurultayda kazanan aday hükümeti kurma görevini de alacak…

Yanlış bir strateji bize göre!

Daha geçen gün kendisi itiraf etmemiş miydi UBP’li olduğunu…

Tamam Cumhurbaşkanlığı makamı tarafsızlık gerektirir ama şimdiye kadar geçmişte hangi Cumhurbaşkanı tarafsız oldu ki?

Bu aradan partiden içeri girmemek tarafsızlık değildir…

Cumhurbaşkanlığı makamı elbette ki tarafsız olmayı gerektirir ama kendini başkan yapan bir partiye de kimse sırtını dönemez!

Tatar aksine UBP kurultayına müdahil olmalıydı…

Zira UBP şu anda zor günlerden geçiyor, kafalar iyice bulanık!

Genel başkan adaylarının her birinin ardından çirkin saldırılar yapılıyor…

Hepsinin ruh hali çok bozuk!

Bir de devam eden mahkeme süreci var…

Bu süreç epey de uzayabilir!

Genel başkan adayları ile bunların yakınları için ciddi suçlamalar yapılıyor…

Bu şartlarda bu hafta sonu kurultay yapılırsa, mahkeme sürecinin sonunda her türlü karar çıkabilir işte asıl o zaman görün siz tantanayı!

Zaten bu hafta sonu yapılacak olan kurultay şaibeli olarak tarihe geçecek, bir de kim seçilirse seçilsin çeşitli şaibeler gölgesinde bırakılmamalıydı…

UBP Parti Meclisi üyesi Gürsel Uzun, partinin içini en iyi bilenlerdendir…

Dün çok da mantıklı bir açıklama yapıp destek de aldı!

Aynen şöyle dedi;

UBP Kurultayını Ötelemek Şart Oldu...

Bununla ilgili Milletvekillerimize, Belediye Başkanlarımız, PM Üyelerimize büyük bir sorumluluk düşmektedir...

Bu karışıklığın bulanıklığın içinde ortalık netleşmeden sağlıklı bir seçim yapmak mümkün değildir...

Bu Kurultayda gerginliğin artması ve adayların taraftarları arasında tartışma, kavga veya telafisi mümkün olmayan olaylara da sebebiyet verebilir...

Bundan dolayıdır ki Partinin en az 3/4 haftalık zamana şiddetle ihtiyacı vardır...

Parti Meclisi üyeliğine aday olan arkadaşlarımızın sıra numaraları ve aday sayıları değişmeyecek şekilde kurultayı ötelememiz kaçınılmazdır...

Hükümetin Başı istifa etmiş olsa bile bir Başbakana ahlaki olmayan bir şekilde komplo hazırlayıp özel hayatına saldıranlar hepsi ortaya çıkana kadar ve polis raporları İle mahkeme tutanaklarına göre bu olayla ilişkili olan herkesin Disiplin kuruluna verilip ihraç edilmeleri partinin selameti açısından da kaçınılmazdır...

Bu olayın kime yarayacağı kimin bundan karlı çıkacağı veya kimin kazanacağı da önemli değildir...”

Bu toplumun ahlakı İle oynamayı, ne özel hayata saldırmayı, ne KKTC Makamlarını itibarsızlaştırma kimsenin ne haddinedir be de buna hakkı vardır...

UBP üzerinden KKTC siyasetini dizayn yapmaya çalışmanın da şimdi ne yeridir ne de zamanı...

Şimdi kutuplaşma zamanı değil, bu şartlar altında bir olmamız da mümkün görülmediğinden, şimdi hepimizin sorumluluk alma zamanıdır...

Hani kurultay yapılmazsa UBP seçime giremez diyorlar ya…

O zaman biraz daha ileri gidelim!

UBP hafta şaibeli bir kurultay gerçekleştirmesin, ileride daha büyük şaibeler yaşanmasın diye…

Burada seçim olmasın filan demiyoruz!

Kurultay olmasın. UBP kendi içindeki irini döksün, yeniden yapılandırma içine girsin ama seçimlere katılmasın…

Kim bilir artık siyasette böyle cesur kararlara ihtiyacımız var!

Böyle bir karar asla çıkmaz, çünkü UBP şimdiye kadar sürekli olarak devletin kaymağını yiyerek bu günlere gelmiştir, partinin tabanı da tavanı da böyle bir şeyi asla kabul etmez ama yine bize göre hem UBP’nin hem re tüm memleketin böyle değişimlere ihtiyacı vardır…

Hem böylelikle sürekli atıp tutmayı kendine gelenek haline getiren diğer partilere fırsat yaratılmış olur hem de onların ülkeyi yönetim biçimi de ortaya çıkar!

En azından şaibeli bir kurultay ve olası bir şaibeli başkan ihtimali de ortadan kalkmış olur…

Lütfen dikkat ediniz…

Haftanın ilk günü genelde muhalefet parti yetkililerini gazete sayfalarında görürüz!

Çünkü bir önceki gün Pazar yerlerine koştururlar…

Festival ve panayırlar salgın koşulları nedeniyle iki senedir yapılmazken onlar da güya halkın içine girerek ne kadar halktan yana olduklarını göstermeye çalışırlar!

İyi de gidiyorlar da ne oluyor sonunda…

Fiyatlar düşüyor mu yoksa!

Tabi ki ilgisi yok ama onların ki şovdan öte gidemiyor işte…

Onun içindir;

UBP büyüklük gösterip ülkenin önünü açmak için belki de tarihte hiç olmamış bir hareket gerçekleştirip genel seçimlere girmeme kararı almalıdır…

Hem içini temizler hem de kim bilir belki de 40 yıldır aynı siyaset modelinin ülkeyi bir yere götürmediğini idrak eder ve hem kendine hem de ülkeye büyük bir hizmet eder!

İLETİŞİM:

0 533 861 66 44

[email protected]

MESAJ KUTUSU

Sayın Kutlu EVREN, yeni hazırladığınız yasa meclisin nisaba takılmasından dolayı bir türlü geçmeyince Merkezi Cezaevinde artık esir kampı görüntüsü yaşanmaya başladı. Olan da hem mahkumlara hem de gardiyanlara oluyor, içeriden gelen haberlere göre çok yakında vaka patlaması yaşanacağı söylenmeye başladı…

Sayın Ersin TATAR, ha keşke şu Kıbrıs tartışmasını bir kez daha hiç başlatmasaydınız. Memleketin tam da çivisi çıkmışken şimdi bu söylem nedeniyle bir kez daha birbirini yemeye başladı. Böyle bir tartışma böyle bir dönemde ne size ne kimseye hiçbir şey kazandırmayacaktır. Bırakın insanları kendilerini nereli hissediyorsa öyle yaşasınlar!

Sayın Mustafa AKINCI, yani siz de gündem değiştirmek için Kavala meselesi konusunda açıklama yapıp iki ülke arasındaki zaten iyi olmayan ilişkilere darbe vurarak sanki de kendinizden bahsettirmeye çalışıyorsunuz ya diyecek bir şey bile bulamıyoruz!

Sayın Dursun OĞUZ, en azından bu ay maaş sorunu yaşanmayacağını açıklayarak yüreklere su serptiniz. Zira herhangi bir ödememe durumunda vatandaşlar kara kara düşünmeye başlamışlardı. Siz de bu konuda bir ay rahatsınız demektir…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, hayvan kaçakçılığının hayvancı kesim tarafından yapıldığını bilmeyen yok da burada önemli olan onların isimleriyle deşifre edilmesidir. Varsa elinizde şaibeli isim açıklayın da yargı organları da gereğini yapsın… Zira hepsini de zan altında bırakmamak gerek değil mi?

Sayın Erhan ARIKLI, milletin gözüne girmek için kelle almaktan başka bir çare kalmadı gibi gözüküyor. Özellikle akaryakıt alımları konusunda birkaç kişi elleri kelepçeli olarak mahkeme koridorlarında gözükürse işte o zaman kendinizi anlatmak için başka bir şey yapmaya hiç gerek kalmayacak…

Sayın Cafer GÜRCAFER, sendika ağaları devletin yüksek maaşlı çalışanları oldukları için onlar için ülkenin gelişmesi ve ekonomik durumunun çok da önemi yoktur. Özel sektörün derdini ancak yine özel sektör bilir…

Sayın Çelebi ILIK, genel seçimler öncesinde bölgenizde şapsınıza olan ilginin bir hayli arttığı ve çeşitli partilerden adaylık teklifleri gelmeye başladığını duyduk. Siyasette ve bürokraside tecrübeniz sayesinde düşünmekte fayda var deriz. Hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Batu BEYİT, 1111 nolu telefon ne yazık ki vatandaşa dakikalarca cevap vermezken aynı anda klasik müzik sevmeyenleri de çileden çıkarıyor. Madem ki servis yeterli olmuyor bari başka müzik türlerine de yer verilerek eşitlik sağlanmış olsun…

Sayın Akay YILMAZ, pilotluğu bıraktıktan sonra şimdi tüm enerjinizi siyasete verdiğiniz ve milletvekili adaylığı için yoğun bir çalışma içine girdiğiniz konuşuluyor. Müsteşarlık olmadı ama sanki de bu kez vekilliğe çok yakın gibi gözüküyorsunuz…

Sayın Alihan PEHLİVAN, hafta sonu yapılacak olan UBP kurultayının organizatörü olarak dün akşam özel bir makama çağrılarak toplantı yapmışsınız. Her taşın altından çıkıyorsunuz ya Allah sizi bildiği gibi yapsın…

Sayın Hasan TAÇOY, son birkaç gündür Sucuoğlu’na bir takım medyanın kurmak istediği baskının arkasında sizin olduğunuz konuşulmaya başlandı. Partililer olarak kurultaydan sonra yine birbirinizin yüzüne bakacağınızı unutmamak gerek değil mi?