Cumhurbaşkanlığı’ndan yapıla yazılı açıklamaya göre, moderatörlüğünü Doç. Dr. Altuğ Günal’ın yaptığı, çevrim içi etkinliğe Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Atılgan, Prof. Dr. Mehmet Ersan, EÜİİBF Dekanı Prof. Dr. Asiye Özlem Önder ve çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Cumhurbaşkanı Tatar yaptığı konuşmada, “Ben ulusalcı ekolünden gelme bir siyasetçiyim. Kıbrıs’ta iki ayrı devletin ancak bir iş birliği ile bir araya gelebileceğini, federasyon ve Birleşik bir Kıbrıs fikri ile bir gelecek olmayacağını savunuyoruz” dedi. 2004’te Annan Planı sürecinden geçildiğini, iyi niyetle barış, huzur ve dünyayla iletişimi sağlayabilmek adına planda Kıbrıslı Türklerin evet dediğini ancak Kıbrıslı Rumların plana hayır dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, ‘Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte üye olmadıkları bir kuruluşa Kıbrıs Adası üye olamaz’ maddesine rağmen tek taraflı olarak Kıbrıs Rum tarafının Avrupa Birliği’ne alındığını kaydetti. “O günden itibaren zaten karışık olan Kıbrıs meselesi daha da karmaşık hale geldi çünkü Rumlar, verilen AB üyeliğini çok istismar etti” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, eski Yunanistan Başbakanı’nın açıklamalarına atıfta bulunarak o dönemde Kıbrıs’a gelerek esas hedefleri olan Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını AB üyeliği ile dolaylı bir biçimde başardıklarını söylediğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Tatar, burada hedeflenenin Türkiye'nin aradan çıkartılması ve Türk varlığının geleceği bakımından fevkalade tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir yapının onaylanması ile Türkiye’nin çekilmesinin planlandığını belirtti. “RUMLAR KIBRIS’IN YUNAN ADASI OLMASINI HEDEFLİYORLAR” Kıbrıs meselesinde hiçbir zaman federasyona inanmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar şunları belirtti: "Rumlar her zaman federal temelli bir anlayışı kendilerine şekillendirdiler. Güney Kıbrıs’ta bulunan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasa değişikliği ile Kıbrıs Federal Cumhuriyetine dönüştürülmesi ve bu Cumhuriyet içerisinde eyalete dönüştürülecek Türklerin bulunduğu kuzeydeki devletlerinin zaman içerisinde varlığının zafiyete uğratılması ile buranın tamamen bir Yunan adası olması noktasındaki hedeflerini aynen sürdürüyorlar." "ORTAK ZEMİN ARAYIŞI İÇERİSİNDEYİZ" Cenevre'de yapılan konferansta da egemenlik meselesinin gündeme geldiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, şu anda bir ortak zeminin olmadığını, 2-3 ay içinde tekrar görüşmelerin yapılacağını ve ortak zemin arayışı içerisinde olunduğunu belirtti. "EGEMEN EŞİTLİK TEMELİNDE İKİ DEVLETİN İŞ BİRLİĞİNİ TALEP EDİYORUZ" Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerine şöyle devam etti: "Biz, KKTC halkı olarak egemen eşitliğimizi talep ediyoruz. Ayrı bir halk olduğumuzu, ayrı bir tarihimizin olduğunu, Türkiye ile bağlarımızla ve enerji kaynaklarımızla bambaşka bir dünya olduğumuzu, 60 yıldır kendi kendimizi yönetmekte olduğumuzu dolayısıyla egemenlik hakkımızın olduğunu, bir anlaşma olacaksa iki tarafın da onayının gerektiğini Cenevre’de ifade ettik. Bütün bu mücadelemizde Türkiye'yi, Türk kamuoyunu arkamızda görmek, sizlerle bütün bu mücadeleyi paylaşabilmek, genç nesillere anlatabilmek ve milli şuurun devamı için yapılacak olan çalışmaları çok önemsiyorum. Cenevre toplantılarında garantör devlet Dışişleri Bakanı olarak Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun bana verdiği destek ve katkı çok anlamlıydı." Cumhurbaşkanı Tatar ayrıca, teknolojinin gelişmesiyle Türkiye ile münasebetlerinin geliştiğini, Türk milletinin kopmaz bir parçası olan Kıbrıslı Türklerin her türlü iletişim platformuna bakıldığında Türkiye ile yüzde 100 entegre vaziyette olduğunu ve her olayı birlikte hissedip yaşadığını ifade etti.