Ercan’ın yeni patronu Emrullah Turanlı ile hiçbir alıp veremediğim yoktur.
Kendisi ile bir kez kalabalık bir basın ordusu ile birlikte yemek yemiş, onu anlamaya çalışmıştık.
İnsan ilişkileri çok güçlü olmayan, kaba saba konuşan ve eleştiriler karşısında sesini fazlaca yükselten, kibarlıktan çok fazla sebeplenmeyen bir iş adamı olduğu o zaman ortaya çıkmış ve zaten biz de notumuzu vermiştik.
Ayrıca, Türkiye’den ya da dünyanın bir başka ülkesinden gelerek KKTC’ye yatırım yapanlara karşı da hiçbir önyargımız yoktur.
Ama temennimiz yurt dışından adaya gelen ve yatırım yapanların yanında ortak olarak Kıbrıs Türklerinin de olmasıdır.
Emrullah bey de yanına Kıbrıslı Türk ortak bulmuş ve Ercan’ın yeni patronu olmuştur.
…
Buraya kadar her şey tamam!
Allah herkese hayırlı işler bom kazançlar versin…
Kimsenin de kazancında gözümüz yok, onlar Ercan’a yeni bir çehre kazandırıp uluslar arası bir liman yapma sözünü tutacaklar bunun karşılığında da elbette para kazanacaklardır.
Tamam olmayan ise, imza altına alınan bir sözleşmenin uygulanma aşamasında sahipler tarafında yan çizilmesidir…
Şirket, ödediği 100 Milyon Euro’luk paranın yüzde 16 olan KDV’sini, yani 16 Milyon Euro’luk borcunu ödememek için direnmektedir.
KKTC hukuk devleti olduğu için konu mahkemeye taşınmış ve mahkemede KKTC Maliye Bakanlığı’nı haklı bularak haciz kararı çıkartmıştır.
Buna itirazı olan gider bir üst mahkemeye hakkını arar!
…
Ama ağzının ayarını biraz fazla kaçıran Emrullah Turanlı bu mahkeme kararı karşısında fazlaca öfkelenip bize ahlaksızlık bastı!
Biz bunu çok yadırgamadık çünkü basın toplantısında yaklaşık iki saat kendini dinlemiş, bir takım sorular sormuş ve bütün sorulara neredeyse bağırarak cevap vermişti.
Ama bu sefer çizmeyi fazla aştı!
Bir gazeteye yaptığı açıklamada adres belirtmeden kendine yapılanları ahlaksızlık olarak nitelendirdi.
Biz zaten buna olan tepkimizi geçen günkü yazımızda kaleme almış asıl ahlaksız olanın kendi olduğunu ima etmiştik…
Zira burada Kıbrıs Türküne yapılan mesnetsiz hakaretler bir basın mensubu olarak bizi de bağlar ve bunu içimize sindiremeyiz!
…
Peki Emrullah bey Kıbrıs Türkü için niçin ahlaksızlık bastı?
16 milyon Euro’luk KDV borcunu ödemeyip mahkemelik olduğu için…
Zira bu borcu önce kabul etmiş ve Maliye Bakanlığı’na giderek bu borcun ödenmesi için taksit istemiş, bu kabul görmeyince de işi uzatmaya bırakıp mahkemeye gitmişti.
Şimdi Emrullah bey de buradaki ortağı Kaner Şirketler Grubu şu soruya cevap vermek zorundadır.
KDV borcunu sözleşme imzalarken kabul ederken şimdi niye kabul etmiyorsunuz?
28 Haziran 2012 tarihinde altına imza attığınız Ercan Havaalanı İşletme Haklarının Devredilmesine İlişkin Zeyilnameler’in 14’ncü maddesinde ne diyordu?
Hadi hatırlatalım;
Madde 14…
Soru: İdareye ödenecek 100 Milyon Euro peşin bedel ve daha sonra ödenecek cirodan paylar için ayrıca KDV ödenecek mi?
Cevap: Evet, hem idareye ödenecek 100 milyon Euro peşin bedel ve hem de daha sonra ödenecek olan cirodan paylar için ayıca KDV ödenecek…
…
Peki KDV’nin 2012 Aralığında ödenmesini kabul ettiniz mi?
Zaten etmeseydiniz Ercan’ın şu anki patronu siz olmayacaktınız!
İyi de kardeşim, her şey kayıt altında ve zaten mahkeme de bunlar ışığında kararını verdi…
Daha neyi dayatıyorsunuz?
Hele de ahlaksız basması neyin nesi?
Hadi Emrullah beyi artık bilmeyen yok, dan-dun konuşmaya alışmış, KKTC’yi babasının çiftliği sanmış!
Ya Kanerler gibi ülkenin ileri gelen çok müstesna bir şirketine hiç yakışıyor mu?
Çok ayıp doğrusu!
“Halkımız onları çok seviyor!”
“Bakanlıkla takıştığım bir dönemde, bir gün saat 16.00’da hastanede idarenin telefonu çaldı, ben de başında oturuyorum açtım.
Karşıdan bakan sekreteri soruyor:
" Dr. Nazım Beratlı'nın muayenehane numarası kaç?"
Yoktur muayenehanesi, dedim...
"Nerde bulabiliriz bu saatte?"
Hastanede... Karşınızdayım buyurun... Kız telefonu kapattı!
Ha sevgili Levent, biri bu türden sahtekarlık yapıyorsa, iki sebeptendir:
Bir, bütün devlet memurları da aynı sahte rapor işini yapıyorlar...
İki, halkımız onları çok seviyor!
N'apsın adamlar?
Demek ki sabah da hasta kaynar adamın muayenehanesi... Revaçta! Halk deyimi ile "eyi doktor"!
(Dr. Nazım BERATLI)
(23).jpg)
MESAJ KUTUSU
Sayın Kutlay ERK, eski bakan Sunat Atun’u Başsavcılığa şikayet edip göreve çağırmanızı alkışlarız. İyi de sizin bir vekiliniz de sahte doktor raporu hazırlayarak hem mesleğine hem de ülkesine ihanet etmedi mi? Bir suç duyurusu da onun için yapsanız daha anlamlı olacaktı!
…
Sayın Ahmet BENLİ, dün akşam muhtemel rakiplerinizden Alişan ile yemekte fiskoslaşmanız gözlerden kaçmamış! Hele de Ali bey resim çekilirken nasıl öyle kareye girmesin diye başını çevirip gayret göstermiş değil mi? Bu sıralar herkes size çalışıyor maşallah…
…
Sayın Zorlu TÖRE, yerel seçimler için Değirmenlik’te kardeşinizin adı da anılmaya başladı. Eğer siz seçimlere tam manasıyla asılırsanız ortak aday olarak şansı var diyorlar. Zira bu gidişle iki parti bölgede bir aday bile çıkaramayacak!
…
Sayın Güliz KANER, Emrullah beyi belki biraz olsun anlayabiliriz ama sizin gibi saygın bir şirket bu durumlara kadar düşmemeliydi. Bu ortaklığı bir kez daha gözden geçirmekte yarar görüyoruz, zira yanan sizin başınız olacak gibi görülüyor!
…
Sayın Hakan ORAN, anladığımız kadarıyla AKSA’ya kesilen para cezası birilerini fazlasıyla rahatsız etti ve bu nedenle bakanlıkta birkaç gün soğuk savaş rüzgarları esti. Bir de bunların kim olduğunu nedenleriyle açıklasaydınız ne kıyametler kopardı değil mi?
…
Sayın İsmet AKİM, Metehan sosyal konutlar bölgesinde sokak lambaları iki gündür yanmaya başlamış. Hassasiyetinizden dolayı teşekkür ederiz.
…
Sayın Fahri ARABACIOĞLU, Olgun Amcaoğlu Gönyeli belediye başkan adayı olduğu taktirde UBP’den istifa edeceğiniz yönde tehditler etmeye başlamışsınız. Hayırdır neyi paylaşamıyorsunuz ki? Yoksa 35 yıllık çok eski bir mesele mi?
…
Sayın Ahmet GÜLLE, biliyoruz bugünlerde size fazla yükleniyoruz ama artık idare edeceksiniz. Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde tam iki aydır ilaç yokluğu nedeniyle HA1C tahlili yapılamıyormuş. Daha da kötüsü ilacın ne zaman geleceği de belli değilmiş. Bir yerlere not edin lütfen!
…
Sayın Ergün SERDAROĞLU, eski bir bakanın üstüne öyle fazla gidiyorsunuz ki biraz daha devam ederseniz intihar sebebi olacaksınız. Geceleri uyku uyuyamaz olmuş! Yolsuzluk yaparken düşünseydi değil mi?
…
Sayın Muharrem FAİZ, bir parti başkanı anket sonuçlarını beğenmeyince dosyayı kafanıza fırlatmış diye duyduk. İyi de ıskalamış, Allah beterinden saklasın, siz en iyisi bu dönem kendinizi sigorta ettirin…
…
Sayın Halil FALYALI, yine o minik yüreğiniz el vermemiş ve MTG’de yaşanan olayların içine balıklama dalmışsınız. Boğulmadıysanız ne ala!
…
Sayın Gencay EROĞLU, Türkiye’de yapılan Nevruz şenliklerinde KKTC ekibinin gösteri yapmamasının ardında yatan nedenleri biliyor musunuz? Oraya kadar gidip de dışarıda kalmak hoş bir şey olmasa gerek değil mi?
…
Sayın Ahmet YÖNLÜER, 54’ncü yaşınızı kutlar sağlık ve mutlu nice seneler temenni ederiz. Dışarıdan görüldüğünde 45’den yukarı göstermiyorsunuz. Ama içeriden nasıl gözüküyorsunuz o konuda bilgimiz yok!
…
Sayın Orhan İSMAİLOĞLU, Türkiye gibi dev bir ülkede yılın magazin muhabiri ödülünü almak az-buz bir şey değil. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…
…
Sayın Ahmet MURATOĞLU, Cenevre gezisi dönüşünde evdeki tartı makinesinde ibrenin epey yukarılarda olduğu görülmüş. Bunu üzerine sıkı bir diyet gider değil mi?
Günün Fıkrası
Davayı kaybedeceğiz
12 yaşında bir çocuk bir kadına tecavüz etmekten yargılanıyormuş. Üstelik çocuğun avukatı da bayanmış.
Mahkemede bayan avukat, çocuğun pipisini dışarı çıkarıp eline almış ve sallayarak:
- “Hakim Bey, bu çocuk bu ufacık şeyle bu kadına nasıl tecavüz edebilir?”
Tam bu sırada çocuk avukatın kulağına eğilerek fısıldamış:
- “Avukat Hanim biraz daha sallarsanız davayı kaybedeceğiz!”