Aslında imkânsız gibidir bir partinin as olan renklerinin değişmesi. Düşünün hele CTP’in rengi sarı ya da mavi olsun... Çok ters gelir insana. Ya UBP’nin rengi siyah ya da menekşe olursa?
Tabi bu işin şakası.
Kolay değildir renk değiştirmek ama artık partilerin rengi değil de insanların rengi değişiyor her gün.
Bir bakıyorsun bir seçimde elinde yeşil, diğer seçimde kırmızı ve diğer seçimde ise turuncu… İşte bu kadar kolay partinin renginin değişmesi…
Kişiler kendi partilerine taraf alırsa, küser ya da sırt dönerse hiç de zor değildir partilerini değiştirmeleri. Bu da ne kadar sağlıklı o da tartışılır, aslında.
Yani parti parti dolaşanlardan ne hayır gelir ki partilere.
Bugün size başka partiden gelen yarın sizi başka parti için terk etmez mi?
Baktığımızda günden güne kirlenen siyaset; genç ve dinamik insanların siyasete atılmaları ile eski enerjisine kavuşacaktır.
Yaşını başını almış siyasetçilerin yerine, artık gençler yer almalıdır...
Ama nedense koltuk derinde olan siyasilerimiz yerlerinden kalkmaya dahi tenezzül etmiyorlar.
Meclisteki yaş ortalaması bugün orta yaşlarda seyrederken birkaç yıl sonra bu yaş ortalaması yaşlılar kategorisinde seyredecektir.
Bakın diğer ülkelere…
Genç bakanların başardığı işlere…
İşte bu yüzden yaş ortalaması genç sayılacak vekillerle dolmalı meclisin içi… Ki bunu layığı ile yürütecek genç siyasetçi adayları varken ileri yaştaki siyasetçilerimiz artık yerini bu gençlere devretmelidir.
Meclis, ‘yerlerde sürünüyor nerdeyse… Herkes bildiğini okuyor. Devamsızlık karneleri dahi deşifre olmuş durumda. Mademki vekillerimiz meclise gelmeyecekler, neden bu görevleri üstlenmeye niyet ediyorlar anlamadık doğrusu.
Bu ülkeye, halka bir görevdir. Sorunların irdelenmesi ve çözüm üretilmesi yine bu göreve layık görülen kişilere kalıyor, peki tek işleri vekillik ise bu siyasetçilerimizin neden görevlerini aksatmaktan geri kalmıyorlar?
Siyaset, muhalefet olmak değildir.
Siyaset, toplum olarak yaşayabilmemiz için ileri sürülen fikirlerin girişilen eylemlerin toplamıdır. Yani siyaset, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş ya da anlayıştır.
Kısaca siyasetçi dediğin çalışacak.
Ülkesine, halkına hizmet edecek. Halk bu yüzden onu seçmiştir. Yani siyasetçi topluma hizmet eder.
Maalesef Kuzey Kıbrıs’ta bu terstir. Gel görün ki siyasetçilere bizler hizmet eder durumdayız.
Onlar ne derse o oluyor.
Halkın görüşleri hiçe sayılıyor. Kimse elini taşın altına koymuyor. Bu yüzden her gün gömlek değiştirir gibi parti değiştirenler var. Bir bakıyorsunuz yeşildir, bir bakıyorsunuz kırmızıdır.
İşte halk bu yüzden siyasetçilere güvenmiyor. Bir dedikleri diğeri ile bağdaşmıyor…
Partinin rengi değil ama her gün siyasetçinin rengi değişiyor.