Özyiğit yazılı açıklamasında, olağanüstü günlerin atlatılmasıyla birlikte, sağlık başta olmak üzere tüm sektörleri yeniden yapılandırmak, kendi ayakları üzerinde durabilen sürdürülebilir bir yapı kurulmasına yönelik adımlar atmak ve kapsamlı bir anayasa değişiklik paketini konuşmak için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Özyiğit, “Önümüzdeki dönemde yapılması gereken en önemli unsur daha çok üretmek olmalıdır. Yaşanılan son dönem bize üretimin ne kadar önemli olduğunu ve üretmekten başka çaremizin olmadığını göstermiştir. Sürekli maddi yardım bekleyen bir yapının sürdürülemeyeceği ortadadır” dedi. “YERLİ ÜRETİM, YERLİ İSTİHDAM TOPLUMSAL ŞİARIMIZ OLMALI” KKTC’de “oluşturulan yapının sürdürülebilir olmadığının artık çok geniş kesimler tarafından dillendirildiğini”, virüs döneminin de yeni ve sürdürülebilir bir yapı kurgulanması adına fırsat olabileceğini kaydeden Özyiğit, “Kovid-19 pandemisi, tıpkı varoluş mücadelesinde olduğu gibi, yüzümüzü yeniden toprağa dönüp üretime dört elle sarılmamızı zorunlu kılmaktadır” dedi. Yeni dönemde yerli üretim ile yerli istihdamın toplumsal bir şiar olması gerektiğini belirterek, daha üretken bir yapı ile birlikte adil ve eşit bölüşen sistemin kurgulanmasının önemine vurgu yapan Özyiğit, “Evet, emek en yüce değerdir, ancak son dönemde vurguladığımız bir kavram daha var, üretken emek. Üretim alanları farklı olsa da, her alanda üretimin daha etkin olması lazım. Bunun için de hep birlikte bir masanın etrafında toplanarak en geniş konsensüsle kararlar almaya ihtiyacımız var” dedi. Geçmişte alınan hatalı kararlarla toplumun üretimden, topraktan koparıldığını belirten Özyiğit, “Üreten toplumdan, kamuda şişirilen ve neredeyse her şeyi ithal eden bir konuma geldik. Halbuki ısrarla ve inatla yerli üretimi destekleyerek, geliştirmeliyiz. Toplum olarak çıkış yollarımızdan biri de mutlaka bu olmalıdır” ifadelerini kullandı.