Rum liderliği adına yürütülen sondaj çalışmalarının ‘bakım’ gerekçesiyle en az üç ay ertelenecek olması, bu bağlamda ENI Şirketinin Saipem 10000 adlı sondaj platformunun Marsilya’ya gönderilmesi, buna paralel olarak da Türk tarafı adına Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin bölgeden ayrılma kararı alınmasının, ayrıca NAVTEX’in uzatılmayacağı yönündeki sinyallerin görüşmelerin önündeki engellerin kalktığının göstergesi olduğuna dikkat çeken Özyiğit, “Şimdi artık sıra Sn. Anastasiadis’in de masaya geri dönerek, müzakerelerin yeniden başlamasına geldi” dedi. <br /> <br /> <strong>“Müzakerelere hazırlık”</strong><br /> Birleşmiş Milletler (BM) Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin önümüzdeki günlerde Ankara ve Atina’ya gidecek, ardından da Kıbrıs’a gelecek olmasının müzakerelere ciddi bir hazırlık yapıldığını gösterdiğine işaret eden Özyiğit, “Sn. Eide’nin 6 Nisan’da adaya gelişinin iyi değerlendirilmesi ve yapılacak açıklamalarla gidilecek yolun belirlenmesi son derece önemlidir” dedi. <br /> <br /> <strong>“İki teknik masa…”</strong><br /> 19 Nisan’da gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından müzakerelerin başlaması beklentisinde olduklarını kaydeden Özyiğit, “Müzakere masasına paralel olarak iki teknik masanın daha oluşturulması, bu masaların birinde Maraş’ın yasal sahiplerine devri, buna karşılık da Mağusa Limanı’nın doğrudan ticarete, Ercan Havaalanı’nın direkt uçuşlara açılması konusunun görüşülmesi, diğer masada ise Hidrokarbon konusunun görüşülmesini savunmaktayız” ifadelerini kullandı. <br /> Özyiğit, Maraş ve hidrokarbonlar konusunun, müzakere masasına paralel olarak iki teknik masada görüşülmesinin bütünlüklü çözüme katkı sağlayacağını vurguladı.<br /> <br /> <strong>“Çözüm ve barış güçleri, işbirliğine odaklanmalı”</strong><br /> TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kıbrıs’ta çözümsüz geçen her günün, hem çözümün bulunmasını daha da zorlaştırdığını, hem de iki toplumu birbirinden uzaklaştırdığını belirterek,”Müzakerelerin yeniden başlayacak olması, olumlu olmakla birlikte, iki taraftaki çözüm ve barış güçlerine de bu süreçte büyük görev düşmektedir. Çözüm ve barış güçlerinin bir araya gelerek, işbirliği ve güç birliğine odaklanmaları ve çözümü zorlamaları şarttır” dedi. <br />