Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, kapalı Maraş konusunu, taşınmaz mallar hangi tarihte kime aitti, sonra kimin kullanımına geçti gibi bir tartışmaya indirgemenin yanıltıcı olduğuna vurgu yaparak, “kapalı Maraş’ta atacağımız adımları sadece bir mülkiyet yahut mal sahipliği olarak görmek asıl fotoğrafı gözden kaçırmak olur. Burada olay mülkiyetten ve malik olmaktan daha öte bir şeydir” ifadelerini kullandı. “ORTADA KAPSAMLI ÇÖZÜM MÜZAKERESİ YA DA GYÖ BAĞLAMI YOK” Özersay, açıklamasında şunları kaydetti: “Şu anda devam eden bir kapsamlı çözüm müzakeresi olsaydı kapalı Maraş o bağlamda iki taraf arasında bir noktada tabi ki ele alınabilirdi. Öte yandan geçmişte defalarca güven yaratıcı önlem olarak kapalı Maraş konusu iki taraf arasında ele alındı ama hiçbir zaman bir sonuca ulaşılamadı. Öyle bir süreçte olsaydık yine anlardım. Ama aynı tartışmaları, her defasında sonuçsuz kalan süreçleri yeniden yaratmaya hiç gerek yoktur. Çünkü o yaklaşımlar statükonun devamından başka bir şeye yaramaz. Biz burada statükonun simgelerinden birisi haline gelmiş olan kapalı Maraş’taki durumu veriler temelinde ele almak istiyoruz. Yapılacak olan envanter çalışması fotoğrafı ortaya koyacaktır ve buna dayalı olarak da bazı adımlar atacağız. Bu nedenle kapsamlı çözüm ya da güven yaratıcı önlem şeklinde bir kapalı Maraş süreciyle karşı karşıya değiliz. Bu yüzden de iki taraf arasında komite kurulması yaklaşımını kabul etmemiz söz konusu değildir.” “HEM EVKAF HEM DE ESKİ SAKİNLER PAYDAŞTIRLAR” Özersay “Burada kapalı Maraş’ın eski sakinleri paydaşlardan birisidir ve bu süreçte dışlanmayacaklardır. Biz uluslararası hukuk kurallarını dikkate alarak paydaş konumundaki Vakıflar idaresi ve eski sakinlerin haklarını ve beklentilerini de dikkate alarak KKTC hükümeti olarak bazı adımlar atacağız. Bunu yapmazdan önce bilimsel bir çalışmayı devreye koyuyoruz. Olay budur ve bu bağlamda da Kıbrıs Rum liderliği muhatabımız değildir” ifadelerini kullandı.