KKTC Hükümeti, gerek ziyaretçi izni, gerekse ikamet izni, iş kurma izni veya çalışma izni ile ülkemize gelip <br /> herhangi bir nedenle kurallara uymayarak cezaya çaptırılmış olanların cezalarını ödeme koşullarını <br /> değiştirmiş ve bu anlamda “af” sayılacak yeni bir uygulamaya imza atmıştır.<br /> Af niteliği taşıyan her yeni düzenleme, yakın geçmişte söz konusu kurallara uyarak yükümlülüklerini yerine <br /> getirenleri adeta cezalandırmakta bu haliyle büyük adaletsizliklere yol açmaktadır. Bu haksızlığı <br /> dengeleyebilmek adına yükümlülüklerini zamanında yerine getirmek için, borçlanma dahil çok sayıda <br /> özveride bulunanlar için bazı yeni imkânlar sağlanmalı, bu kurum ve vatandaşlar ödüllendirilip teşvik <br /> edilmelidir.<br /> Bu adaletsizliğe rağmen, yeni düzenleme iş gücü piyasasında ihtiyaç duyulan esnekliği artıracak, tıkanan <br /> işlerin önünü açacak ve mağdur olan çalışanların mağduriyetlerini gidermelerine imkan verecektir. <br /> Dolayısıyla pek çok iş insanı ve çalışan tarafından memnuniyetle karşılanacak hükümler içermektedir. Geniş <br /> bir çerçeveden bakıldığında devletin sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini zamanında yerine <br /> getirememesinin işletmeleri nerdeyse iflasa sürüklediği ve, çok sayıda çalışanın da mağdur olduğu <br /> unutulmamalıdır. Sadece Oda üyelerimiz arasında 917 Haziran 2016 tarihleri arasında yapmış olduğumuz <br /> araştırmada üyelerimizin yaklaşık 14 milyon TL tutarında kamu kurumlarından alacaklı olduğunu tespit <br /> etmiştik. <br /> Bu çelişik durum, ülke sorunlarına çözüm üretemeyen yasal düzenlemelerin kısa ömürlü olmaya mahkum <br /> olduklarını ve hem işverenler hem de çalışanlar için adaletsizlik ürettiklerini yeniden kanıtlamıştır. Bu <br /> kapsamda çalışma ve ikamet için alınan harçlar ve bunla ilgili bürokratik süreçler bütünlüklü olarak gözden <br /> geçirilmelidir. Yasal düzenlemelerin uzun ömürlü olabilmesi, uygulamaların yerleşip bir gelenek halini <br /> alabilmesi ve bu düzenlemelerden doğan yüklerin herkes tarafından eşit olarak paylaşılabilmesi için makul <br /> ve gerçekçi olmaları gerektiği bu örnekle bir kez daha kanıtlanmıştır. <br /> Sonuç olarak, devletin işleyişinden kaynaklanan sebeplerle açılan sosyal ve ekonomik yaraları ivedilikle <br /> kapatmak için alınan bu af kararını hukuğa aykırı olmadığı sürece olumlu bulmaktayız. Bu aftan, zorda <br /> kalan işletmelerin yanı sıra mağdur olan çok sayıda çalışan ve aileleri de yararlanacaktır. Bunun gerçekten <br /> son af olabilmesi için önemli olanın devletin kendi yasalarının gereğini zamanında yaparak böylesine <br /> sistem dışı gereksinimlere ihtiyaç duyulmaması olduğunun altını çizeriz.