İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşenir’in geçen hafta içinde Kıbrıs ile yaptığı açıklamayı bir yana not etmiştim…

Çok da çözemediğim bir açıklamaydı bu!

Nereye çek oraya gider hesaından…

Ne dedi Meral Akşener?

"Buradan sesleniyorum. 2019'da Kıbrıs'ta nasıl bizim önümüze bir sandık gelecekse, 2019'da hadi bakalım yüreğin yiyorsa Kıbrıs'ta vatandaşın önüne getir sandığı, Türkiye'ye katılmak mı istiyorlar oyla görelim sizin milliyetçiliğinizi. Tatlı su milliyetçileri sizi!"

Bu açıklama bizim basında KKTC’yi Türkiye’ye bağlamak istiyorlar diye algılandı…

Haliyle tepki gördü!

Onun için İyi Parti’nin basın bürosuna bir yazı gönderip Meral hanımla bizzat bu konuyu görüşmek istediğimi söyledim…

Şimdi cevap bekliyorum!

Bu açıklamanın bir açılımı yapılırsa ya da Akşener arayıp da detay verirse her zaman olduğu gibi bu köşede sizlerle paylaşacağım…

Yazının maksadını anlayamadığım için bu konuda şimdilik bir yorumda bulunmayacağım!

Ama temennim odur ki bu açıklama KKTC’nin Türkiye’ye bağlanması için bir referandum istemi değildir…

Kıbrıs konusu ne yazık ki Türkiye’de genelde siyasi partiler arasında hep siyasi rant meselesi olarak görülmüştür…

Anadolu insanı Kıbrıs’a düşkündür, burada şehitler vermiştir, yavru vatandır ya!

Özellikle de seçim öncelerinde Kıbrıs hep gündeme gelir, hepsini ağzından bal akar…

Seçimler geçer Kıbrıs Türkü rafa kaldırılır!

Yeni bir seçime kadar ağızları bıçak açmaz…

Kıbrıs genelde duygu sömürüsü malzemesi olarak kullanılmıştır!

Kıbrıs’a değer vermek, Kıbrıs Türktür Türk kalacaktır demek Anadolu insanını coşturur…

Buna bir itirazımız yok!

Ama bunların hepsi de Kıbrıs Türkünü ne kadar anlıyorlar, konuya ne kadar objektif bakıyorlar işte bunda kuşkuluyuz…

Seçimler, sonuçlar ve şimdi kim kiminle hükümet kuracak derdindeyiz…

Yeni hükümet 3’lü mü olacak yoksa 4’lü mü?

Bakanlıklar nasıl dağıtılacak?

Kimler bakan olacak falan filan!

Bizim toplum olarak tek derdimiz zaten siyaset…

Siyasi haberler, tezgahlar, entrika ve oyunlar!

Kıbrıs Türkünün geninde var siyasetle ilgilenmek…

Çünkü burada o kadar kolay vekil, bakan ve başbakan olunuyor ki, iki gün önce selam verdiğiniz birini her türlü makamda görebiliyorsunuz!

Bu hükümet daha fazla zaman kaybetmeden kurulmalıdır…

Olayın sosyal ve ekonomik kısmı bir yana, bizim asıl sorunumuz Kıbrıs sorunudur!

Bizde seçim bitti, gelecek ay Rumlar da yapacak sonra Nisan ayında görüşmeler başlayacak diyorlar…

Biz müzakereler bitti sanıyorduk demek ki perde gerisinde bilmediğimiz şeyler var!

Hadi biz bilmiyoruz, bu ülkenin Cumhurbaşkanı, hükümeti ve diğer zatı muhteremleri biliyor mu?

Bence onlar da bilmiyor!

Ama Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da uyarılarına bakılınca belli ki Nisan ayı itibarıyla Kıbrıs konusunda belki de çok hayati konular gündeme gelecek…

Konu Kıbrıs olacak ama bu başka ülkelerde ve kulvarlarda konuşulacak!

Biz de bakıp kalacak mıyız yani?

Onun için elinizi çabuk tutun…

Bir hükümet gider yenisi gelir!

Bu ülke her türlü soruna rağmen bir şekilde yönetilir de…

Eğer Kıbrıs’ın kaderini Kıbrıs Türkleri belirlemezse ve dışarıda alınan kararlar başımıza dikte ettirilmeye çalışılırsa işte o zaman yandığımız gündür!

Umarız bunan farkına çok kısa bir sürede varırız…

Ankara müdahalesi var mı?

Son iki gündür konuşulan konu…

TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hükümet kurma çalışmalarını yönlendirsin diye KKTC’ye ağabeyini göndermiş!

Maksat UBP-HP koalisyon hükümetini kurdurtmakmış…

Ağızdan ağza konuşuluyor bu konu!

Bazı siyasiler buna bilgi kirliliği derken, bazıları ise tam aksini düşünüyor…

Ankara buradaki hükümet kurma çalışmalarına müdahale ediyor mu bilemeyiz ama eğer böyle bir şey varsa da ayıp ediyor!

Sadece Merak İşte?

Denktaş neye güveniyor?

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş çok önceden açıkladı…

2020’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olduğunu!

Gayet doğal hakkıdır bu tabi ki…

Ama hükümet kurma çalışmalarını da buna paralel olarak yaptığını iddia ediyor bazıları!

Siyasette her şey mubahtır da…

Genel seçimlerde yüzde 7 oy alan bir partinin genel başkanı neye güvenerek böyle bir adaylıktan şimdiden bahsetmeye başladı işte bunu pek anlayamadık!

UBP dilenci mi?

UBP camiasının geneli hükümette olmaktan yana…

Bunu memleket için mi düşünüyorlar yoksa bireysel menfaatleri için mi işte o tartışılır!

Bu görüntü de UBP’yi iktidarı isteyen bir dilenci konumuna sokuyor…

Üç parti başkanı peşinen UBP ile iktidar olmayacaklarını açıklamışken daha ne diye ısrar edersiniz ki?

Çekilin bir köşeye, biraz izlemeyi de öğrenin!

Maaş sıkıntısı olacak mı?

Herkes iktidar kim olacak derdinde ama…

Daha büyük sorunları var bu hükümetin!

Özellikle kamu çalışanlarını ve emiklileri bir panikti aldı gidiyor…

Ay sonu geldi mi maaşlar ödenecek mi ödenmeyecek mi?

Halkın merakını gidermek lazım…

Her iki hükümet modelinde de Maliyenin başında kalmayı garantileyen Denktaş bu konuya bir açıklık getirmeli!

İlahiyat kapatılsın da?

Din işleri siyasete karıştırıldı mı çok da hoş kaçmıyor…

Konu bir kez daha İlahiyat Koleji ve tartışmaları!

Bir kısım insan burasının kapatılmasını istiyor…

Tamam kapatılsın!

Peki ya gençliğin kanını emen bet salonları, casinolar ve her türü pisliğin döndüğü gece kulüpleri?

Oralar açık mı kalsın!

MESAJ KUTUSU

Sayın Kaan MINDIKOĞLU, Başkanlığını yaptığınız Memur-Sen’in harcama belgelerinin polise ve Sendikalar Mukayyitliği’ne şaibeli olduğu gerekçesiyle şikayet edildiğini biliyor muydunuz? Bazı kalemler var ki suçlamalara muhakkak ki bir açıklama getirmeniz gerekebilir, bizden uyarması!

Sayın Ahmet HAVUTÇU, siyasiler ve vatandaş hükümet kurma heyecanı yaşarken sizin de bakanlıkta tek başınıza kaldığınız ve ay sonu ödemelerini nasıl yapacağınız konusunda kafa karışıklığı yaşadığınız söyleniyor. Bir iki hafta tatile çıkıp dertlerden kurtulun deriz! Memleketi siz kurtaracak değilsiniz ya!

Sayın Kudret ÖZERSAY, hükümet kurma çalışmalarında özellikle şahsınıza Ankara’dan baskı yapıldığı iddiaları yayılmaya başladı. Konu hakkında küçük bir açıklama yaparsanız en azından bir algı operasyonunun da önüne geçebilirsiniz…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, partililerinizden bir kısmı hararetle iktidar içinde yer almayı isterken bir kısmı da ekonomik protokoller nedeniyle bir süre daha geride kalmanızın doğru olduğunu düşünüyor! Hoş bu konuda artık biraz da ok yaydan çıktı değil mi? Başbakanlık size muhakkak çok yakışacaktır

Sayın Barış BURCU, siz açıklamalarınızda her ne kadar barış diline uymaya çalışsanız bile bunlar bile güneyde büyük tepki alıyor! Acaba diyoruz komşuya biraz da anladığı dilden mi cevap verseniz daha mı iyi olurdu?

Sayın Fatma KINIŞ, partiniz içinde vekil olmadığınz halde şimdilik bakanlığı garantileyen ender kişilerden birisi olduğunuz siyasi kulislerin gündemine oturdu bile. Onun için gardırobunuzu yenilemekle işe başlayabilirsiniz. Hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Mustafa AKINCI, yapacağınız en doğru karar hükümet görevini bir an önce vererek çeşitli şaibeli açıklamalarında önüne geçmek! Yoksa birileri sizi de siyasetin içine çekmek için bir hayli istekli ve azimli görülüyor…

Sayın Ali PİLLİ, sizin bakanlık iyi sanki de bu denem de olmayacak gibi görülüyor. Ne büyük şanssızlık değil mi tam da büyük bir seçim zaferi kazanmışken bu kez de partiniz hükümet içinde kalmayacak, neyse artık bir başka bahara inşallah!

Sayın Hüda HÜDAVERDİ, partiden ihraç için disiplin kuruluna verildikten sonra sosyal medyada yine top atışına başladığınız gözleniyor! Şu açıklamaları bir de şifresiz olarak yapsanız daha iyi olmayacak mı? Milletin kafasını allak bullak ettiniz!

Sayın Mehmet ÇAKICI, seçim yenilgisi sonrası partinizin size sahip çıkarak istifanızı kabul etmemesi en doğru olanıydı! Aktif siyasette mutlaka olmanız gerekiyor ve bunun için de vekil olmak şart değil ki!

Sayın Hasan FINDIK, bazı partili arkadaşlarınız sizin arazi konusunda epey ısrar ediyor ama madem ki siz böyle bir arazi satışı söz konusu değildir diyorsunuz bundan böyle bu söylentilerin gerekçelerini bulmak gerekiyor değil mi?

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa’nın tarihi binalarının ansızın yıkılmasının üzücü yanı bir yana bu bölgede yaşayan insanların artık can güvenlikleri de tehlike altına girmeye başladı. Konuya duyarlılık gösterip güvenlik önlemlerin arttırmanız bekleniyor…

Sayın Rauf ATAÖV, ihtiyaçlı bir ailenin öğrenci çocuğu için yaptığınız küçük gibi görülen bir yardım aslında onlar için çok büyük bir olay oldu. Konuya duyarlılık gösterdiğiniz için tebrik ederiz. Büyük hayır duası aldınız…

Sayın Serdar DENKTAŞ, 4’lü görüşmenin ilki sizin evde olmuş ama işte memleket küçük ya ne kadar gizleseniz komşulardan bile kaçmıyor! Kuşkusuz ki bu koalisyon hükümetinde de gizli başbakan konumunda olacaksınız…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, aktif siyaset dönemi en azından bir süreliğine bittiğine göre bundan böyle büfeye daha sık geleceksiniz demektir. Fener muhabbeti yapmayın da ne yaparsanız yayıp olur mu?