Değerli okurlar, bir kez daha hayat bize gösterdi ki her şey bir rüya gibi. Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum, uzun zaman ADA TV de program yaptım. ADA TV yayına başladığı zaman beraber başladık, ondan sonra başka bir görev için BRT de GÜNEYİN GÜNDEMİ bir program sunmaya başladım.
STAR KIBRIS da halen yazıyorum, başta ALİ ÖZMEN SAFA’YA ve tüm yetkililere ve CEMİLE YALÇINKAYA’YA teşekkürü borç bilirim. Üç yıla yakın bir süre ADA TV de program sundum ve STAR KIBRIS DA yazı yazıyorum, hiçbir kimse bana şunu yaz veya bu program da şunları, illaki dile getir şuna saldır bunu destekle demedi.
Özellikle ALİ bey, KKTC ye, TÜRKİYE’YE ve ASKER’İMİZE karşı programlarda lütfen dikkatli ol demişti, o kadar. Eğer böyle bir imkan buluyorsanız dürüst yayıncılık size kalmış. Merhum BİRANT da herhalde bu tür imkanlar sayesinde işini laiki ile yapmıştır ki, bu kadar insan arkasından yürüdü.
Basında görev yapıyorsunuz, ülke içinde veya dışından gelişen haberler yakalıyorsunuz, ama birilerini rahatsız edecek diye kullanmıyorsunuz. Bu gazetecilik değil veya birilerini sürekli destekliyorsunuz, yanlış yaptığını bildiğiniz halde. Özgür kalem olduğunuzu iddia ediyorsunuz ancak adama göre de yazılar yazıyorsunuz.
Hükümeti desteklemek ile devleti, milleti desteklemek başka bir şey. Bu ayrımı yapmak çok önemli, çünkü hükümetler gelip geçici ancak milletimiz bakidir. Devletimizi korumak da bence boyumuzun borcu olmalı, sosyal, kurumsal bir yaşamın gereği devlet.
Yaşadığımız ülke olan KKTC yılların verimsizliğini yaşıyor, bunun çok nedeni var. Hükümeti suçlarken biraz da muhalefeti suçlarsınız dengeleri ve konumlarını bozmaz kendini gazeteci diye satanlar. Ama başbakan yanlış yaptığı zaman da, doğru yapıyorsunuz efendim diye çıkarcılar sarmış etrafını.
Bugünlerde ben mi? Yanlış anlıyorum gerçekten bilemiyorum, ancak bu meslekte bulunan birçok kişi, mesleğini değil de gerçekten tetikçilik yapıyor. Mesleğini laiki ile yapan var mı? Tabiî ki var,ancak bazı yayın organları ille ki haber adında, habercilik yapmak için yarışıyor.
Peki habercilik oynamak haberi süsleyip,püsleyip sunmaktır, bu mu habercilik. Tabiî ki bu olmamalı, haber ve yorum şeffaf olmalı herkes tarafından doğru okunmalı.
TV de yorum yapıyorsunuz tüm ülke, dıştan, içten sizi binlerce kişi izliyor, dinliyor. Peki siz ne yapıyorsunuz; konular ve gelişmeler üzerine yorumlar, gelişen olayları aktarıyor ve şahsi yorumlarınızı da katıyorsunuz. Eğer bunu millet, halk adına yapıyorsanız, doğru yoldasınız. Yok eğer ben izleniyorum, beni yetkili kişiler izliyor onlara yaranayım diye yorum yapıyorsanız, ki KKTC de bu çok yapılıyor işte o zaman siz tetikçisiniz, dalkavuksunuz da farkında değilsiniz.
Haber karartması çok yapılıyor, kime faydası var kimseye zaman gidiyor ancak alınması gereken önlemler alınmıyor. Beni bu günlerde en çok etkileyen şu olmaktadır, birçok insanımız KKTC de” biz bu ülkeden ümidimizi kestik”,demektedirler. Beyler uyanın, gelen tehlikenin farkında olun bilinçli veya bilinçsiz ciddi olayların arifesinde olabiliriz.
Ben bir önemli gerçeği daha paylaşmak istiyorum, bunu da yaşıyoruz KKTC de. Devletimizin anayasası üç kuvvetten oluşur;
1: yasama, 2: yürütme, 3: yargı.
Lütfen bu üç kuvvete saygı duyalım, üçü de aynı güce eşittir, görevleri farklıdır. Ben uymuyorum, saygı duymuyorum, tanımıyorum diyemezsiniz.
Dördüncü kuvvet olan medyada bunlara yataklık yapamaz.