Geçtiğimiz aylarda bir ihbarı değerlendirmek için önemli bir şahsiyeti aramıştık…

Telefonda asla konuşmam demişti!

Gerekçesini sorunca da başına gelenleri anlattı…

Başka bir meselede telefonda bilgi vermiş!

Birkaç gün sonra da telefonda söyledikleri başkalarına dinletilmiş…

Olan olmuş tabi ki başka da yapacak bir şey yok!

Ama dersini almış ve bir daha asla diyor…

Bizim için en kötüsü de nedir biliyor musunuz?

Bu olaydan sonra medya mensuplarına olan güveni kalmamış ve ön yargılara sahip olmuş…

Yani kendisine göre artık tüm medya mensupları konuşmaları telefona kaydediyor!

Ve bir şekilde onu kullanıyor…

İşte o an yerin dibine girdiğim an oldu!

Resmen utandım…

Hem kendim hem de meslektaşlarım adına!

Maalesef ki bundan sonra böyle…

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte biz kısmımız bunu sadece mesleği ilerletmekte kullanmıyor, etik dışı eylemlerde de kullanıyoruz!

İnsanların ne özel hayatı kalıyor, ne de başka bir şeyi…

Ve biz bunun adına gazetecilik diyoruz!

Sözde gazetecilik tabi ki…

Anlaşılan odur ki Halil Falyalı cinayetinden sonra ortaya atılan bir takım iddialar medya ve medya mensuplarına da yansıyacak gibi gözüküyor…

Zaten artık ortada pek de güvenilmeyen bir medya var bu daha da ileri boyutlara taşınacak!

Ve bizim gibi tüm meslektaşlar tamamen bitecek…

Falyalı’nın ölümünden sonra medya mensupları arasında yaşanan bir takım tartışmalar alevlenmeye başladı!

Karşılıklı suçlamalar…

Bir takım iddialar!

Hatta para ve kaset söylemleri…

Çorap söküğü gibi arkası kesilmeyecek gibi görülüyor!

Herkes eteğindeki taşları dökecek…

Ve biz bunların hangisinin doğru hangisinin yalan olduğunu bilmeyeceğiz!

Ama sonuçta mesleğimize koskocaman bir leke sürülecek…

Ve bu kavganın kazananı hiç olmayacak ama seminiz ki sektör kaybedecek!

Aileler ve çocuklar da altında ezilecek…

En korkuncu da budur!

Buradan meslektaşlarımıza çağrıda bulunma ihtiyacı hissettik…

Bunun için de gerekçelerimiz var!

Birilerini savunacaksınız diye sakın ola ki şu ses kaydı ve kaset iddiaları konusunda eğer elinizde kesin kanıt yoksa yazıp çizip, yorumda bulunmayın…

Ve kesinlikle önce bir aynaya bakıp kendinizle yüzleşin!

Başkalarının olduğu gibi kendi çoluk çocuğunuzu da düşünün…

Zira faturanın en ağırını siz değil onlar ödeyeceklerdir!

Bu arada medyanın yine karşı medya ile kapışması umarız sadece fikirlerde olur…

Aksi derseniz o zaman kirli çamaşırlar karşılıklı dökülür ve bunun da dönüşü kesinlikle olmaz!

Zira son günlerde öyle şeyler konuşulmaya başlandı ki, eğer bunların tek bir tanesinin bile gerçek olmadı bittiğimiz gündür…

Demedi demeyin olur mu!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ahmet NOYAN, Çevre Dairesi sıkı bir denetleme için çok yakında bölgeye bir ziyaret gerçekleştirecek. İnşa ettiğiniz arıtma tesisinin alt yapısı bu ziyarette çok önemli. Şimdiden hazırlıklı olmakta yarar görüyoruz. Bir de şu servi ağaçları konusu var ya akıbeti hayli merak ediliyor…

Sayın Ali BAŞMAN, UBP’den Lefkoşa Belediye Başkan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Genel başkanla bu konuda el sıkıştığınız ve uzlaştığınızı duyduk. İsim olarak hayli iyisiniz ama bakalım seçmen yerel yönetimler konu olunca adaylığına nasıl bakacak?

Sayın Ünal ÜSTEL, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Başkanlık seçimlerinde çok zorlanmayacağınız ve muhalefet partilerinden de destek göreceğinizin kesin olduğu söyleniyor. Siyasette final için bizce hiç de kötü bir makam değil…

Sayın Sunat ATUN, Kıb-Tek devlet daireleri ve bakanlıkların elektriğini borçları nedeniyle keserken bakanlık tüm dairelere solar enerjiyi niye düşünmüyor ki! Bu arada güneş enerjisinin kullanılmasında devletin teşvik edici icraatları da bekleniyor…

Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, Haziran ayında yapılacak olan yerel seçimlerde bir anket sonuçlarına göre 10 puan önde görülüyorsunuz. Bu farkı koruyabilirseniz hiçbir sorun yaşamayacaksınız. Tabi ki yeni projeleri de göz önünde bulundurmak gerekiyor, özellikle de trafik kentinizdeki en büyük sorun…

Sayın Devrim BARÇIN, Meclis’te bilgisayar ve printeri olmayan üç kişilik odada bakalım yeni yasaları nasıl hazırlayacaksınız. Daha da önemlisi böyle bir şikayetin yıllardır hiçbir vekil tarafından yapılmaması oldu. Belli ki onlar için başka işler çok daha önemliymiş, değil mi?

Sayın Süleyman ULUÇAY, hem UBP’deki karışıklık hem de muhafazakar yapınız G.Mağusa’da yerel seçimlerde bir adım önde gösteriyor. UBP’deki kafa karışıklığı böyle devam ederse adayların arasından kolayca sıyrılmanız hiç de zor olmayacak gibi gözüküyor…

Sayın Suphi COŞKUN, genel seçimlerde beklenen sonucu alamayınca artık kendinizi yerel seçimlere odaklamışsınız. Denek ki bölge halkı sizi mecliste değil de bölgenin başında görmek istemiş, bardağın dolu tarafını da görmek lazım değil mi?

Sayın İsmail ARTER, yerel seçimlerde aday olup olmama konusunda isteksiz görülürken son hafta aday olmak için nihai kararınızı verdiğinizi öğrendik. O zaman şimdiden profesyonel bir ekip kurmakta yarar var, zira diğer adaylar da hayli dişli gözüküyor…

Sayın Behiç ANİBAL, siyaseti bir hayli sevdiğinizi ve devam kararı aldığınızı duyduk çok da memnun olduk. Zira sizin partinin geleceği bir hayli parlak ve bir iki yıpranmamış isim takviyesi ile baraj sorunu pek ala ki ortadan kalkabilir…

Sayın Resmiye CANALTAY, Lefkoşa Fuar kavşağında önceki gün meydan gelen trafik kazasında yine bir gencimiz hayatını kaybetti. Bu bölgede önlem alınması için çalışma başlatacaktınız, ihmal mi var yoksa gerekçe yine kaynak yetersizliği mi?

Sayın Alişan OŞAN, seçim yorgunluğunu hafta sonu Limak otelde ailenizle birlikte hem eğlenerek hem de dinlenerek geçirmişsiniz. Uzun bir zamandan sonra iyi gelmiştir değil mi? Bu arada otelde çok salıda siyasetçi de varmış, muhakkak ki hükümet formülleri de masaya yatırılmıştır artık…

Sayın Ahmet TANPINAR (Lazmarin), çalışanlarınızdan bir gencimizin Fuar Kavşağındaki trafik kazasında hayatını kaybettiğini üzülerek öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm çalışanlarınıza sağlıklı uzun ömürler dileriz…