2.5 milyar TL ‘ye külliye yapılacağına 225 okul yapılırdı demiş Milletvekili sayın Doğuş Derya.

Bu açıklamayı gören Aykut Aksu adlı bir bir vatandaşımızda bunu düzeltip 160 okul yapılabilir demiş.Her ikisininde deprem ve onun olumsuz sonuçlarından hepimizin etkilendiği gibi etkilendiği muhakkak.Fakat umarım tartışma kızışıp konu yine külliye tartışmasına dönüp amacından sapıp uzamaz.

Hepimiz sıkıldık.

Bugünkü makalem tartışmanın daha olumlu bir yöne evrilmesi adına bir katkı.

Ne yazık ki bir mühendis olarak söyleyebilirim ki aslında statik olarak gücü ,mimari olarakta herhangi bir hizmet konforu kalmamış Cumhurbaşkanlığı binası üzerinden söylemler bize bir şey kazandırmaktan uzak. Cumhurbaşkanını itibarsızlaştırmaya çalışan ve her haliyle popülizm kokan eylem ve söylemlerde buna dahil.

Bunun yerine toplumu düşünen daha gerçekçi hesaplar yapıp bunu hem hükümet hem muhalefet bir konsensus halinde hayata geçirebilsek hem bu toplumu gereksiz gündemlerle meşgul etmeyecek hem de enerjimizi boş yere harcamanmış olacağız.

Çünkü esas niyet üzüm yemekse yolu var.

Deprem ve sonrasında yaşananlar özellikle çocuklarımızın eğitim gördüğü okul binalarımızın durumunun sorgulanmasına neden oldu.

Bir müsibet bir nasihattan evladır derler ya yine öyle oldu.Ne yazık kendi içimizde kavga etmekten son 40 yılda başta okullarımız olmak üzere birçok kamu binamızın durumunu unuttuk.Depremide tabii.Çocuklarımızı kaybedince bununda içler acısı durumu ortaya çıktı.Birçoğunun yenilenmeye güçlendirmeye belkide yıkıma ihtiyacı olduğunu gördük.

Makalemin başındaki okul binaları konusuna dönersek.

Çok küçük dokunuşlarla bile bir yılda 8-10 yeni okul binası yapmak mümkün. Çok ciddi bir iddia diyebilirsiniz.Fakat bu kaynak ülkemizde mevcut.

Fakat bunun için proje ,irade ve cesarete ihtiyaç olduğunu tekrar etmeme gerek yok.

Bu konuda en başta görevde haliyle Meclis koltuklarını dolduran vekillerimize düşüyor.

Hemen aklıma gelen bir örnekle başlayayım isterseniz.

Mesela su faturalarından bir yıl boyunca her bir tüketiciden aylık ilave 10 TL okul yapımı için alınsa buna hiçbir vatandaşımızın ses çıkaracağını sanmıyorum.

Helede böylesi bir deprem felaketinin sonrasında ve çocuklarımız çadırlarda eğitim görürken buna gönülden rıza göstereceklerine inanıyorum.

Ülkemizde yaklaşık 170 000 abone var.170 000 Konut yani.

170 000 konuttan 120 TL’den yıllık 20 400 000tl toplanması muhtemel.

Tabii bu görev ve sorumluluk yerel yönetimlerde . Hükümette belediyelere vermiş olduğu aylık katkı paylarından bu rakamı okul yapımı adı altında tahsil edebilir.

Buna 3000 su motorunu,6700 Apartman merdivenini ,1200 endüstri binasınıda katarsak bir yılda ülkemize depreme dayanıklı en az 1 yeni okul kazandırabiliriz.

Bu bir yöntem.

Yok bu bize yetmez bir yıl içinde en az 8-10 Okul binasına ihtiyacımız var diyorsanız onunda formülü var.

Ülkemizin bir turizm ülkesi olduğundan ve bundan ciddi bir gelir sağlandığımızı her fırsatta söylüyoruz.

Doğrudur.

Fakat bu yolla sağlanabilecek ciddi gelirin ciddi bir şekilde düşünülüp çeşitlendirilip kullanılmadığıda doğrudur.

Turizmden devletin sağlayacağı geliri çeşitli yollarla artırması bunu ülke içi alt ve üst yapı yatırımlarına aktarması olası.

Biraz sonra bahsedeceğim yöntemle bu yoldan elde edilecek gelirle 1 yılda 8-10 okul yapabilmesi bile mümkün.

Hemde maaş kesintisi yapmadan!

Bir sonraki yıl ayni metodla bunu dökülen yollarımızın tamirine kullanmasıda olası.

8-10 adet nasıl okul yapılabileceğine gelirsek.

Elimizdeki istatistiksel rakamlara baktığımızda ülkemizi 1 yılda yaklaşık 1.5 milyon turist ziyaret ediyor.Rakamlar bu yönde.

Otellerimizin konaklama ücretleri içerisine devlet okulları için inkişaf gideri adı altında konaklayan her bir kişi için dahil edilecek 100 tl lik bir rakam bir yılda 150 milyona tekabül eder ki bu rakamla ülkemize herbiri yaklaşık 1000 m2 den en az 8 adet kullanıma hazır yeni okul kazandırabiliriz.Bu sene 1.5 milyon turist gelmedi 1 milyonda kaldık derseniz.Oda yaklaşık 5 okula tekabül eder ki şimdiyi düşünürsek bu bile çok iyi bir rakam derim.

Bu paraların ayrı bir fonda biriktirilmesi ve amacı dışında kullanılmamasını, kullanan olursada elinin yanacağını çok açık bir şekilde ortaya koyan yasal düzenlemelerinde ilk şart olduğunu siyasilere güveni kalmayan vatandaşı inandırmak açısından önemli olduğunuda ekleyim.

Tüm bunlar yapıldıktan sonra Otellerde konaklayan herbir kişiden alınacak kişi başı 100 TL yani doviz olarak yaklaşık 4 sterlinlik bir rakama itiraz edecek olan olursada Devlet gücünü göstersin derim.

Aslında kaynak çok.Lakin bu kaynakları doğru kullanacak proje ,irade ve cesarete ihtiyacımız olduğunu birkez daha tekrar etmekte fayda görüyorum.

Herşeyin en iyisini biz biliriz diyenler olacaktır.Benimkisi sadece bir düşünce. Naçizane bir öneri. Bunu hayata geçirmek ise yüce meclisimizin görevi.

Bir gün Külliye yapılacağına bu yapılsın yok o yapılmazsa bu yapılsın diyeceğimize daha samimi davranıp ülkeyi ve milleti düşünen projeler üzerine çalışsak inanın yarına hepbirlikte hem daha mutlu hemde daha umutla uyanacağız.