Güney Kıbrıs’taki Eğitim Bakanlığı, lise ikinci sınıf İngilizce kitaplarında ‘Dünyanın Kahramanları’ başlığı altında Frida Kahlo ve Diego Rivera ile birlikte Mustafa Kemal Atatürk’ün yer alması nedeniyle okullara akıl almaz bir genelge gönderip, kitaplardan ilgili sayfanın yırtılmasını istemiştir. Genelgeye aydın Kıbrıslı Rum öğretmenler ve sendikaların verdiği tepki sonrasında, genelgeden vazgeçip kitabı tamamen müfredattan çıkarma kararı alarak üzerine tüy dikmiştir. İnsan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı, AB üye devletleri tarafından paylaşılan değerlerdir ve AB eğitim politikasında buna önem verilmesi tüm devletlerin ödevidir. AB üyesi olan bir Eğitim Bakanlığı’nın böyle bir skandala imza atması, en hafif tabirle kabul edilemezdir. Kitap sayfası yırtan, kitap yasaklayan, kitap yakan, kişileri ve toplumları düşmanlaştıran faşist ve totaliter zihniyetler tarih boyunca dünyamızda var olmuştur. Ne mutlu ki bu zihniyetlerin tümü de tarihin çöplüğünde yerlerini almıştır. Bertrand Russell, yaklaşık 100 yıl önce bir eserinde ‘akıl ve özgür düşüncenin önündeki en önemli engelin eğitim olduğu bir paradoksal gerçeklikle karşı karşıyayız’ ifadesini kullanmıştır. Bir asır sonra bu ifadenin somut karşılığını adamızda görmek bizler için üzücü olsa da, ortaya koyduğumuz sendikal mücadelenin önemini yeniden hatırlatmaktadır. Kıbrıslı Türk toplumu, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmek için bilimsel düşünceyi esas alan aklın ve mantığın çizdiği Atatürk ilke ve devrimlerini gönüllü olarak ilk günden benimseyip, tarihsel olarak içselleştirmiş bir toplumdur. Değişimin esas olduğu dünyamızda, insanlığın gelişimi adına laik, bilimsel, demokratik ve özgürleştiren kamusal eğitim anlayışı bizim için hayatidir. Değişim ancak gruplar arasında eşitliğe inanan, çok kimlikli ve çoğulcu düşünebilen, barış kültürü değerlerini benimsemiş yurttaşlar yetiştirmekle mümkün olacaktır. Bu hedefe ulaşmak için mücadelemize devam edeceğimizi ve eğitimde her türlü gerici, yobaz, ırkçı ve faşist uygulamanın karşısında duracağımızı ifade ederiz. Yakın zamanlarda tarih kitapları ile ilgili milliyetçi damarları kabaranların, kendileri gibi ırkçı yaklaşımlarda bulunan bazı Kıbrıslı Rumları kınaması manidardır. Türkiye’de Atatürk’ün izlerini yok etmeye çalışan gerici ve yobazlar ile Kıbrıslı Türklerin başta kılık kıyafet olmak üzere fikirlerini benimsediği Atatürk ile ilgili güneydeki bazı Kıbrıslı Rumların tutumu aynıdır. Adanın kuzeyinde yobazlarla ve şövenistlerle işbirliği yapan, dini siyasete alet edip laikliğimize gölge düşüren sahte atatürkçülerin ise bu konu ile ilgili söyleyeceği söz yoktur. Kıbrıslı Rum liderliğini, toplumları ötekileştiren ve kuzeydeki şövenistlere can simidi olan politikasından vazgeçmeye çağırır, laik ve aydın duruşu ile tarihe geçmiş bir lidere karşı tutumunu kınarız. Bu süreçte bu ırkçı ve şövenist karara karşı çıkan, Kıbrıslı Rum öğretmenlere ve sendikalara teşekkür ederiz.