Samimiyet terazisi olsaydı mesela…

Ölçseydi söyleyenin lafını, tartsaydı yaptığı icraatını…

Sonra alttan çıkarsaydı raporu…

‘’İşte senin gerçek yüzün’’ deyiverseydi!

Her yere lazım bu teraziden!

Konu sağlık olunca, o teraziden onlarcası lazım belki de.

İşte teraziye konulması gereken bir konu…

Lefkoşa’ya Yeni Devlet Hastanesi ihtiyacı…

Kardiyoloji Servis Şefi Dr. Gülgün G. Vaiz’in sosyal medyadan yaptığı açıklama ile gündeme getirildi.

Önce Sayın Vaiz’in 14 Eylül 2019 tarihli Facebook paylaşımına bakalım:

‘’ÖNERİYORUM; TÜM KURUMLAR EĞLENME VE KUTLAMA FAALİYETLERİNİ İPTAL EDİP 1 YIL HARCANACAK PARALARI BİR FONDA TOPLAYIP YENİ BİR LEFKOŞA DEVLET HASTANESİ YAPMAYA AYIRSINLAR. ACİLEN ÜLKEMİZİN, HALKIMIZIN ÇAĞDAŞ BİR HASTANEYE İHTİYACI VAR.’’

‘’Biz yapalım’’ mesajı vardı özünde…

Milletin parası eğlenmelere, kutlamalara gideceğine, toplanıp hastane yapalım diyor…

Mevcut Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin çağdaşlıktan uzak olduğunu da dolaylı olarak ima ediyor…

Bunlara itiraz eden olur mu?

Muhalif tarzımla, ben bile itiraz etmem!

Ama itiraz ettiğim konular, yine bu paylaşımın arka yüzünde saklı.

Samimiyet konusu.

İnanmıyorum, inanmayacağım…

Daha önce de, hastaların kalplerine taktığı stentlerin kalitesizliğini dile getirip de vicdanını rahatsız hisseden, ancak kimlere kaç tane bu kalitesiz stentlerin takıldığını açıklayamayan, bu açıklaması nedeniyle hiçbir kurum tarafından sorgulanmayan bir doktorun bu açıklamasını da samimi bulmam beklenemez!

Dahası, Anayasa’ya aykırılığı gün gibi ortada olan, Sağlık Kurumları Ücretler Tarifesi Tüzüğü (Değişiklik) Cumhuriyet Meclisi’nden geçer geçmez, devletten sonraki ikinci adresi özel hastanede hasta bakmaya başlayacağını ilan eden bir servis şefine de güvenemem.

Ne kadar yeni ve çağdaş bir hastane yapılırsa yapılsın, o ikinci adresini değiştirmeyeceğinden, hastalarını yine oraya yönlendirmeye devam edeceğinden, orada baktıkları hastaların ellerine notlar tutuşturup, takip ve tedavilerine diğer tarafta devam edeceğinden adım gibi eminim de ondan!

Hadi yaptığım yasal desin. İkinci iş değil bu, ‘kamulaştırılmış özel hastanede hastalarıma bakmak anamın ak sütü gibi helal.’’ desin.

Buna da tamam.

Ama şimdi gelelim, paylaşımındaki can alıcı noktaya…

Tüm kurumların bir yıllık eğlence ve kutlama masraflarının bir fonda toplanması konusuna…

İşte burada, Sayın Vaiz’in samimiyeti tam anlamıyla çökmüştür!

Neden mi?

Kamu Sağlık Kurumları Ücretler Tarifesi (Değişiklik) Tüzüğü’ne göre kamu hekimlerinin özel hastanelerde günlük baktıkları hastalar için makbuz kesilmesi ve bu makbuzların toplam tutarlarının da aynı gün içinde Maliye’ye yatırılması gerekiyor.

Yani, özel hastanede hasta bakan kamu hekimlerinin, devlete maddi katkılarının da olması gerekiyor!

Şimdi sorgulama zamanı…

Bu katkılar nerede?

En azından, Sayın Vaiz, bu güne kadar, ‘’tüzüğün yüzü suyu hürmetine’’ özel hastanelerde baktığı hastalardan aldığı ücret karşılığında, kaç tane makbuz kesmiş, devlete ne kadar maddi katkıda bulunmuştur?

Sayın Vaiz, sosyal medya hesabından kurumları tasarrufa çağırıp, onlardan hastane desteği isterken, bu hastaneye bir de kamu hekimlerinden özel hastanelerde baktıkları hastalardan aldıkları ücretlerden kesilmesi gereken miktarı da ekleyiverseydi bari!

Neden buna değinmedi?

Açıklaması elzemdir!

Sosyal medyadan herkesi mali perhize çağırıp da, halkın bam teline dokunma gailesi ile yeni hastane istemenin hafifliği bir başka oluyor anlaşılan.

Ancak, birilerini bu perhize davet ederken, özel hastanelerde var olmanın dayanılmaz hafifliği içerinde lahana turşusunu da hamuduyla götürmek, pek de ETİK ve inandırıcı olamıyor son tahlilde!

Afiyet olsun…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899