Dinçoğlu yaptığı yazılı açıklama, söz konusu şahsın yaptığı canlı yayın videolarındaki söylemlerin, ülkede birlik ve beraberlik içerisinde yaşayan Kıbrıslı ve Türkiyeli ayırımını tetikleyerek Türkiye’deki soydaşlar ile bağı zedeleyecek ve üzecek nitelikte olduğunu ileri sürdü. Dinçoğlu şöyle devam etti: “Ayrıca bu üslup da olan bir kimsenin milletvekili seçilme niteliklerine haiz olmadığı ve bu sebepten ötürü Cumhurbaşkanı aday adayı olması durumunda, Yüksek Seçim Kuruluna müracaatını hassasiyetle değerlendirilmesini beklemekteyiz. Hem ülkemizdeki seçilmiş vekil ve hükümet yetkililerine hem de TC’nin seçilmiş başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı bu kin, öfke ve nefret dolu söylemler karşısında sessiz kalan tüm dernek, kurum, kuruluş ve platformların bu ülkede ne şartlarda varlıklarını sürdürdüklerini bir kez daha hatırlamaları gerektiğini yinelemek isteriz.” Kendisini İslamcı şeklinde göstererek, Kıbrıs’ta İslam değerlerini korumak ve yaşatmak için mücadele veren hiç kimsenin tanımadığı bu kişinin aniden ortaya çıkmasının düşündürücü olduğunu savunan Dinçoğlu, “konu kişinin hangi amaç ve niyetle nerelerden kumanda edildiğinin ayrıca sorgulanması gerekmektedir” dedi. Ülke içerisinde oluşabilecek kamu düzeni ve kamu güvenliğini tehlikeye atacak şiddet eylemlerine sebep olabileceğini düşündükleri, provokasyon içerikli, halkı isyan ve şiddete davet ve/veya teşvik eden söylemlerin, KKTC Anayasası’nın 24. Maddesi 3. Fıkrasında belirtilen koşullar çerçevesinde anayasal suç teşkil ettiğini savunan Dinçoğlu, Ahmet Boran ile ilgili suç duyurularını “gereğinin yapılması için” Polis Müdürlüğü’ne teslim ettiklerini kaydetti.