Sadri yapmış olduğu açıklamasında, Kıbrıs'ta kentlerin çok dağınık bir şekilde ve yatay olarak büyüdüğünün, başta ulaşabilirlik, güvenlik, kaliteli kentsel sosyal ve kültürel hizmetlerin yoksunluğu gibi çoğu problemleri beraberinde getirdiğinden, insanları özel arabalara mahkum ettiğinden, çevre kirliliği, kadınların, engellilerin ve yaşlıların dezavantajlı duruma gelmesine sebep olduğundan bahsederek, tüm bunlara bir çözüm olarak dikey büyüme konusunda kentlerin uzun vade planları hazırlanması gerektiğini bildirdi. Mimarlığın sosyal ve politik alanlarıyla ilgili çok sayıda çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve mimarlık ve insan hakları alanında çalışmaların sürdüğünü bildiren Sadri, kent ve mimarlığın mekansal olarak insan haklarına uygun hale getirilmesi için bu mekanları kolektif yönünün ön plana çıkarılması gerektiğinden, bunun için altyapı, yol, ışıklandırma, yeşil alan, yaya ve bisiklet yolları, kolektif kültürel ve sosyal alanların iyi bir şekilde organize olmasıyla uzun vadede kentlerde belirlenecek belli bölgelerde dikey büyümenin mümkün olabileceğini savunduğunu ifade etti. bu büyümenin milyonlarca yılda verimli hale gelmiş olan toprakları betonlara teslim olmaktan kurtaracağı için ayrıca çevreci bir plan olacağını düşündüğünü beyan eden Sadri, programın devamında Girne Amerikan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nin çeşitli belediyelerle işbirliği içinde gerçekleştirdiği projelerden örnekler vererek, başta Girne, Lefkoşa ve Alsancak olmak üzere, GAÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin Kıbrıs'ta kentlerin insani ve çevresel duyarlılıklarla gelişmesi için çeşitli çalışmalara imza attıklarını vurguladı.<br />