Seçim sistemi konusunda iki görüş hakim;

Birincisi bazı siyasi partiler…

Onlar yenilikten pek fazla paylarını almadıkları için ‘eskisi kalsın’ diyorlar…

Çünkü eski sisteme göre onlar yarışa hep bir adım önde başlıyorlar!

Siyaset onlar için meslek haline gelmiş…

Hem maaşı tatlı, hem de diğer getirileri!

Yıllardan beridir iktidara geldiklerinde bölgeli insanlara dağıttıkları, onların iş takiplerini yaptıkları için oylar çantada keklik…

Seçimlerde gece operasyonları da buna eklenince seçilmemeleri için neredeyse hiçbir neden yok!

Onun için statükodan yanalar…

Aksi tehlikeli, seçilememe korkuları var!

Ama çoğunluk artık siyasete kalite gelmesi bakımından eğer gerçekleştirilebilirse yeni sistemden yana…

Bir milletvekilinin sadece kendi ilçesinden değil tüm bölgelerden oy alarak seçilmesi!

Bizde bundan yanayız…

Zira eski sisteme göre bölgelerinde blok oylara sahip ama vatandaşı temsil etme yeteneğinden yoksun, hatta iki kelimeyi bile yan yana getiremeyip konuşamayanlar ama işte sistemden dolayı hep seçilenler var!

Yeni sistem hem siyasetçiye hem siyasete kaliteyi getirecek olan sistemdir…

Çünkü o zaman oylar çantada keklik değil aslanın ağzında olacaktır ki hiç kimsenin daha işin başında seçilme garantisi olmayacaktır!

Ama bir de matbaa sorunu var ya…

Tam da evlere şenlik bir konu aslında!

Yeni seçim sistemi tasarı halinde hazırlanmış ve tam 1 senedir konuşuluyor…

Ama sadece konuşuyorlar işte!

Bu konuşulan zamanda devletin matbaasına şimdiye kadar çoktan gerekli yeni makineler getirilir çalıştırılmaya başlanırdı…

Yasalar oy pusulalarının sadece seçim yapılan ülkede basımını emrediyorsa hiç mi bir akıllı çıkıp da ‘şu makineyi sipariş edelim’ diye aklından geçirmedi!

Ya da sırf eski seçim sistemi kalsın diye bazıları ayak mı diretti?

Bizde her şey mümkündür, şaşmamak gerek…

Yeni sistem, yeni  siyaset ve kaçınılmaz değişim için devlet bu konuda tüm olanaklarını seferber etmeli ve dosta düşmana ‘devlet’ olduğunu göstermelidir!

Daha çok hukukçu lazımmış!

Adli yılın açılışı dolayısıyla çok konuşmalar yapıldı…

Açıldı ve tabi ki sorunların üstü yine kapatıldı!

En çok dikkatimizi çeken açıklama ise şu oldu;

“Meclis’te daha fazla hukukçu olmalıdır…”

Yüzeysel olarak doğru olabilir ama!

Akla da hemen şu soru geliyor;

Şu anda Meclis’te tam 18 tane hekimimiz var da ne oldu?

Bakanlık, sendikalar, örgütler polislik olmuş durumda…

Onun için bazı konularda açıklama yaparken çok da normal bir ülke olmadığımızı da göz önünde bulundurmak gerek!

Çok mutlu olun inşallah…

Ülkemizin tanınmış diş hekimlerinden, dostumuz, kardeşimiz Hakan Kuntay, önceki gün akşam dünya evine girdi…

Güler yüzlü eşi ve diş hekimi adayı Derya ile çok güzel bir ikili oldular.

Bu güzel ikiliye bir ömür boyu çok ama çok mutlu olmalarını diliyoruz.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sadece merak işte?

Kaçak etler ne oluyor?

Kasaplarda satılan pahalı et kaçakçılığı körüklerken gün geçmiyor ki polis ekipleri kaçak et ele geçirmesin…

Özellikle hayvan severlerden en fazla şu soru geliyor;

Ele geçirilen bu etler ne oluyor?

Toprağa gömülüp imha mı ediliyor…

Yoksa hele de sokak hayvanları için bir projede mi kullanılıyor?

Hangi Bakan bu?

Cumartesi günü Mağusa’daki maçta bir bakan giriş parası vermek istememiş ve ‘beni tanımıyor musun’ diye de sitem etmiş…

Ayıp, edep denen bir şey var ama!

Kimse de bu bakanın hangi bakan olduğunu açıklamadı bir türlü…

Bir de…

Acaba bakan beyin cebinde para yoktu da onun için bunu söylemeye utanıp beleş girmek istedi maça?

Otomobilsiz yaşam mı dediniz?

Dün Lefkoşa’da otomobilsiz yaşam için süslü kadınlar bisiklet organizasyonu vardı…

İzmir’de başlamış bize de sıçramış!

İyi de niye süslü kadınlar?

Tarladaki kadının bu tür etkinliklere katılma hakkı yok mu?

Ayrıca hadi onlar dikkat çekmek amacıyla böyle bir etkinlik düzenlediler…

Bu memlekette hiç otomobilsiz yaşam mümkün mü?

Hele de 50 metredeki markete bile aracıya gidenler olduğu halde…

3 yıldır nerdeydiniz?

Son üç yıldır kentlerimizin durumları ortada…

Ne tesadüf ki hepsi birden atağa geçtiler!

Çevre düzenlemeleri…

Asfalt dökmeler!

Kaldırım döşemeler…

Çocuk parkları inşa etmeler!

Haliyle soru şu;

3 yıl uyuduktan sonra bunlar biraz da göz boyama olmuyor mu?

MESAJ KUTUSU

Sayın Kutlu EVREN, asayiş artık bu ülkede berkemal değil ve vatandaş artık sadece geceleri değil gündüzleri de sokağa çıkmaya korkar hale geldi. Şu mobese sistemi konusunda hala bir gelişme yok mu?

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Cumartesi günü merhum Hacıahmet’in cenaze töreninde gözler sizi göremeyince kendi partilileriniz de dahil çeşitli eleştiriler yapıldı arkanızdan. Bu tür törenlerde partiliniz sizi de oralarda görmek istiyor…

Sayın Gökay KARAGİL, yakın çevrenize çok yakında İskele polis müdürü olacağınızı söylemeye başladığınız iddiaları var. Siz yine de dereyi görmeden paçaları sıvamayın ki sonunda mahcup olmayasınız. Biraz sabır deriz artık!

Sayın Fikri ATAOĞLU, Rumlar nihayet Güney’den gelen turistlere KKTC’deki tüm otelleri yasaklayarak altın vuruşu yaptılar. Bu konuda nasıl bir önlem alacaksınız bilemeyiz ama yılda 250 bin gibi turist artık burada konaklayamayacak demektir, hadi bakalım sıvayın kolları..

Sayın Ömer KALYONCU, önce akşam Girne’de bir düğün töreninde Kutlay Erk ile fiskos konuşmalarınız dikkatlerden kaçmadı. Bazıları parti içinde yeni bir organizasyon olacak iddialarını bile gündeme getirdi bilesiniz…

Sayın Asım VEHBİ, aktif siyaset ve milletvekilliği adaylığı için iki parti arasında kaldınız ve bir türlü nihai kararı veremediğiniz konuşuluyor. Siyaset madem ki kanınıza girdi artık yüreğinizin sizi götürdüğü yere gideceksiniz. Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Ahmet ÇALUDA, mesai saatleri konusunda yaptığınız açıklamadan sonra ‘sarı sendika’ iddiaları da beraberinde geldi. Hükümet bu konuda özel bir ricada mı bulundu yoksa tamamen sizin yönetimin bir kararı mıydı?

Sayın Asım İDRİS, müdürü olduğunuz koleje giden yoldaki 3 tane irice çukur velilerin tepkisini çekmeye başladı. Acaba diyorlar buralara birkaç kürek asfalt dökülse fena m olurdu diye sitem ediyorlar…

Sayın Emine DİZDARLI, sizin dairenin en ilginç raporunu hazırlayacaksınız ya bakalım nasıl bir sonuç ortaya çıkacak! Çok yakında da bakanlıklar arası şikayetleri masanızda görürseniz sakın şaşırmayın olur mu?

Sayın Kemal DÜRÜST, bakanlıkta görevden alacağınız müdür fazlasıyla merak konusu oldu ve nedense bunu öğrenmek için vatandaş hep bizim telefonları boş bırakmıyor. Bir an önce şu işi bitirin de bari meraktan çatlamalar olmasın…

Sayın Hakan KUNTAY, pırlanta gibi birisiyle dünya evine girdiniz ya artık ayaklarınız yerden kesilmiyordur değil mi? Bu arada biz hep kız tarafından yana oluruz haberiniz osun istedik. Allah mutlu mesut etsin, utandırmasın artık…

Sayın Mehmet HARMANCI, daha önce omuz omuza verdiğiniz bazı partililerinizle yollar ayrıldıktan sonra kırıcı yorumlarda bulunmak çok da hoş gözükmüyor değil mi? Bundan böyle fazla acele etmeden, kimsenin gazına gelmeden açıklama yapın bari deriz…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, vatandaşlık konularını geç de olsa mahkemeye taşıma kararınız memnuniyet vericidir. Ama biz yine de deriz ki bütün eleştirilere açık olmakta yarar var. Kızmak sizin de hakkınız ama bari bunu belli etmemeye çalışın olur mu?

Sayın Harun DİMİLİLER, Cypfruvex’te mali denetim başlatılması kafalarda bazı soru işaretleri yarattı diye duyduk. Çıkan sonuç ne olursa olsun kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşırsınız değil mi?

Sayın Altay FIRAT, başarı bir ameliyattan sonra sağlığına hızla kavuştuğunuzu duyduk büyük geçmiş olsun. Ormanların ilaçlama ihalesi sürecinde dairenin bayında olmamanız da büyük bir talihsizlik olarak nitelendiriliyor…