Gözümüz aydın. 1 saat daha fazla dolaşım özgürlüğümüz var. Dün itibarı ile gece saat 21.00 değil 22.00’de evlere giriyoruz. Sabah 05.00’e kadar çıkmıyoruz.
Hükümetimiz anlaştı ve korona virüsten 1 saat da kopardı müzakereler sonucunda.
Gördüğünüz üzere korona ile bile anlaşabiliyoruz ama Rum ile anlaşamıyoruz!
Neyse bunun konumuzla alakası yok…
***
Şaka bir yana… Önümüzdeki günlerde mecliste, siyasal partilerde, seçim tartışmaları nedeniyle çok şeyler izleyeceğiz. Anlayacağınız siyasetin kirlenmiş yüzü daha da çirkin bir hal alacak.
Unutmadık! Ulusal Birlik Partisi (UBP)’nin henüz kapanmamış bir kurultay meselesi var. Ve zaten Yeniden Doğuş Partisi (YDP)’nin de bitirilen ama kapanmamış bir kurultay problemi var…
Aday sorununa ne diyeceksiniz? Kolay mı sanıyorsunuz aday bulmak partiler için şimdilerde… Bu devletin yasama ve yürütme organında seçimle iş başına gelmeye kimler talip bir bakın etrafınıza isterseniz!
Kimsenin inanıp güvenmediği bir ortama cesaret edip girecek olana bravo! Çünkü yürekten inanarak bir şeyler başarmayı kafaya takmış vekil sayımız iki elin 10 parmağını geçmez… Ki onlar da marjinal görünüyor ya da gösteriliyor zaten…
***
Ne ülkeye ne de devlete sevgi ve saygımızı biriktirmek ve koşulsuz hizmet sunup, karşılığının muhakkak adil bir şekilde bizlere yansıyacağından emin olmak bizler için sanırım bir hayal!
Zaten YDP’li kavgalara bakıyorum da partisinden ayrılacak, yeni parti kuracak, devleti yürütmeye/yönetmeye talip olacak…
Aslında Kıbrıslı nesillerdir burada. Göre göre bıkması normal. Yeni gelenlerin hala umutlu olmasını da anlamaya çalışıyoruz bir taraftan. Bu da bizim memleketin anomalisi…
Zor iş…
Bu zamanda yeni parti mi kurulacak, siyasete yeni yüzler mi bulunacak…?
İnsanlar ne acıdır ki, yakında siyasetçiler ile sohbet ederken bile görülmek istemeyecekler gibime geliyor.
Zaroğlu artık aşikâr söylüyor bağı bağlantısı kalmadığını. Ve hatta YDP’nin de yönetiminde pek çok sabıkalı ve çeşitli suçlardan hüküm giymiş kişiler olduğunu söylüyor anladığım kadarıyla. Hatta istifa etmedim kovuldum diyor adeta…
E düne kadar birlikte yürüdüler bu yolu diyesi geliyor insanın da yine de diyemiyorsunuz saygınızdan.
Çünkü insanlar yola çıkar, yoldan döner, yolda yalnız kalır… Olası şeylerdir dunlar da…
***
Bakalım siyasette gerginlikler 2022 Nisan’a kadar ne kadar büyüyecek!
Bakalım Nisan 2022 seçim tarihi olabilecek mi!
Bakalım seçim öncesi UBP kurultay nelere gebe!
Bakalım daha neler neler bekleyecek bizleri…
Nelere nelere şahit olunacak, neleri sindirip, nelerden vaz geçmeyi daha düşüneceğiz…
***
Memleket elden giderken, politik bakış açıları bize yetmez aşikâr.
Ekonomik, kültürel, siyasal, toplumsal, psikolojik, fizyolojik ve daha pek çok açıdan eksiklikleri tamamlayabilecek cengâver bir ekip kurup gelecek olan varsa ve ciddi anlamda memleket kendisinden öne koyarak yaşamı algılayabilecekse belki bir umut olur.
Aksi takdirde hayat hiçbir şey vaat etmiyor…
Dr. Çiğdem DÜRÜST
