Eskiden internet yoktu…

Siyasilerin ya da eski yönetimlerin açıklamaları gazete arşivlerinden taranır sonra eleştiri olsun diye açıklanır bunlar da gazetelerde yayınlanırdı!

O dönemi çoktan geride bıraktık…

Bir tuşla dünyaya bağlanıyorsunuz!

Kim filanca zamanda ne demiş, kim kimi eleştirmiş ya da nutuklar atmış…

Zaten önceki gün aynı anda yapılan elektrik ve akaryakıt zammından sonra canı yananlar ya da muhalefet yapmak isteyenler bir tuşla bunları gözler önüne serdi!

Şimdi sosyal medyada kavga var…

Zamları eleştiriyorlar çünkü şimdi iktidarda değiller!

Zamları savunuyorlar çünkü şu anda iktidardalar ve bunun devamından yanalar…

Bunu bir ortası yok anlaşılan!

Şu anda hükümet olan partilerin başkanları Serdar Denktaş dışında geçmişte dövizin yükselişine rağmen yapılan elektrik ve akaryakıt zamlarını eleştirmişler…

Haliyle bunlar şimdi gözlerinin içine sokuluyor!

Ne dediniz ama ne yaptınız sorgulaması bu…

Onları biliyoruz ama bizim için çok daha önemlisi büyük iddiayla hükümet olanların göreve geldikten sonra okudukları hükümet programıdır!

Zira bundan böyle artık olaya bireysel değil de genel olarak bakmak gerek…

Çünkü hükümet programı bir tek partinin değil, iktidar olan tüm partilerin programıdır!

Bundan da hepsi sorumludur…

Dün bir kez daha baştan sona okuma ihtiyacı hissettik, okuduk ta…

Ama bize programın giriş ya da sunuş bölümü bile yetti!

Çünkü giriş yazısı Anayasa’nın birinci maddesini kapsıyordu…

Buyurun sizlerle bir kez daha paylaşalım bu kısmı;

“Cumhuriyetçi Türk Partisi, Halkın Partisi, Toplumcu Demokrasi Partisi ve Demokrat Parti, Anayasamızın 1’inci maddesinde Devletin nitelikleri olarak sayılan demokrasi, sosyal adalet, hukukun üstünlüğü ve laiklik ilkelerine ve insan hak ve özgürlüklerine bağlı olarak, bu hükümet programı doğrultusunda halkımızın refahını artırmak, ekonomiyi büyütmek, adil paylaşımı sağlamak ve halkımızın hak ettiği insan onuruna yaraşır kamu hizmetlerini sunmak hedefleriyle görev yapmak üzere bir araya gelmiş ve bir koalisyon hükümeti kurmaya karar vermiştir. Koalisyon hükümetini oluşturan dört parti ülkemizin içinde bulunduğu sorunların ve üstlenilen sorumluluğun büyüklüğünün farkındadır ve karşılıklı güven, iyi niyet ve uzlaşma çerçevesinde kamu yararını esas alarak iş birliği içerisinde çalışmak konusunda kararlıdır…”

Tabi ki böyle dileklerle başlayan bir hükümet programı desteklenir…

Her şeyden önce demokrasiden bahsediyor!

Sosyal adaletten, hukukun üstünlüğünden…

Ve asıl konumuz olan program doğrultusunda halkın refahını arttırmaktan!

Ekonomiyi büyütmekten…

Doğrudur, bu hükümet daha çok yenidir!

Zamana da ihtiyacı vardır ama…

Bir gecede yapılan iki zam bile halkın refahının artması için değil aksine refah seviyesinin düşecek olmasına yeter de artar bile!

Çünkü elektrik ve akaryakıta ve elektriğe yapılan zam demek, iğneden ipliğe her şeye zam anlamını taşır…

Bu zamlar refahı artırmaz insanları daha da zara sokar!

Bunalıma iter…

Tabi ki tüm kesimler için konuşmuyoruz!

Refah seviyesi ayaklar altında olan mutsuz çoğunluktur bizim derdimiz…

Dar gelirli, asgari ücretli, bir türlü ayın sonunu getiremeyen insanımızdır asıl olan!

Yapılan bu zamlar bile hükümet programının hiç de istendiği gibi doğru yolda gitmeyeceğinin ilk işaretleridir…

Daha da garibi…

Hükümet yapılan son zamlardan sonra eski hükümeti suçlamaya başlamıştır!

Çünkü zamanında yapılması gereken zamları yapmamışlar…

Hayret doğrusu!

Bir yönetimin zam yapmadığı için suçlandığı sanırız tek ülkeyiz…

Zamlar zamanında yapılsa vatandaş hissetmeyecekmiş!

İnanılır gibi olmayan açıklamalardır bunlar…

Kıb-Tek son iki yıldır kar ediyor ve geçmişte zam yapılmadığı için eleştiriliyor!

Hangi sosyal bir devlete kar güdülmüştür ki…

Onun için tutarsız, panik halinde yapılan açıklamaları bırakınız lütfen!

Bu halkın refahını artırmak için hükümete geldiğinizi söylediniz, hiç bahaneye sığınmayın…

Biraz daha eskilerden şikayet etmeye devam ederseniz, açıkladığınız hükümet programını sizin değil de başkalarını yazdığına inanmaya başlayacağız artık!

Sadece Merak İşte?

Zamlar yoksa Ankara güdümlü mü?

Geçmiş yıllarda hatırlarsanız ortalıkta söylentiler dolaşırdı…

Ankara hükümeti KKTC’de’ki akaryakıt zamlarının Türkiye ile eşitlenmesini istiyor diye!

Yani son iki haftada akaryakıta yapılan okkalı ve insafsız zamlardan sonra ister istemez insanın aklına gelmiyor değil…

Bir yerlerden telefon geldi de bizimkiler onların aklına mı uydu diye!

Olur mu olur…

Bundan böyle şamar nereden gelecek yerli mi yoksa ithal mi bilmenin mümkünatı yoktur!

Niye ikisi bir arada?

Önce akaryakıt sonra da elektrik zammı…

İkisinin aynı gecede açıklanması da manidardır bize göre!

Nasıl olsa vatandaş eleştirecek…

Bir defada olayı atlatsınlar diye!

Gayet mantıklı yani…

Kablo ile elektrik için mi?

Aslında Kıb-Tek yönetimi bundan tam iki hafta önce Bakanlar Kurulu’na gönderdiği bir yazı ile zam yapılmasını istemişti…

Şimdiye kısmet oldu!

Tam da yaz girişinde klimaların sınırsız çalıştırılacağı bir dönemde acaba diyoruz bu zammın başka nedenleri de olabilir mi?

Mesele Türkiye’den kablo ile elektriğin getirilmesi için filan…

Eylem yapacak olan var mı?

Zamlardan sonra bir iki cılız basın bildirisi okuduk…

İş ola açıklamalardı bunlar!

Asıl merak ettiğimiz kelli felli büyük sendikaların nasıl bir açıklama yapacağıdır…

Bakalım sokağa dökülecekler mi?

Yoksa göstermelik bir iki cümle ile olayı geçiştirecekler mi?

DP bakalım ne diyecek?

Başbakan Erhürman zamlar konusunda eski hükümeti suçladı, zamanında yapmadılar diye…

Ama işte gelir görün ki eski hükümet içinde şimdiki ortak DP’de vardı!

Ortak, ortağı suçladı yani…

Şimdi gözler artık Serdar Denktaş’tadır!

Nasıl bir açıklama yapacak meraktayız…

MESAJ KUTUSU

Sayın Serdar DENKTAŞ, hükümet ortaklarınız yapılan zamların eski hükümet döneminden kaynaklandığını iddia etmeye başladılar bu nedenle size de cevap hakkı doğmuş oldu! Yapacağınız detaylı açıklamayı dört gözle bekliyoruz!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, son iki yıldır kar eden kurumu o dönemde zam yapmadıkları için suçlamak biraz tuhaf kaçmıyor mu? Sizi bu konuda iki hafta önce uyarmıştık ama vardır elbette bir bildiğiniz değil mi?

Sayın Sunat ATUN, geçmiş dönemde elektriğe zam yapmadınız gibi bir de hükümetten oldunuz. Demek ki bir dahaki iktidar döneminde zam ödevlerinizi harfiyan uygulamanız gerekecek şimdiden yazın bir kenara deriz!

Sayın Mustafa AKINCI, müzakerelerin yeniden başlayacak olması umudu bir kez daha her kesimi mutlu etmedi. Gelin en iyisi siz artık bu sorunu kökünden çözmek isterseniz referanduma gidin bakalım vatandaş garantörlükler konusunda ne düşünüyor!

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa’da bu yaz girişi garip şeyler oluyor…Genelde vatandaş sivrisineklerden şikayet ederken bizim mahalleye halen tek bir sinek bile uğramadı! Bir tuhaflık var ama biz de anlayamadık…

Sayın Sibel SİBER, Kıbrıs konusunda yaşanan son gelişmelerden sonra artık vitesi yükseltip eleştiri dozunu da hayli artırdığınız gözleniyor. Vekil gömleğini çıkardıktan sonra insan çok daha özgür ve cesur oluyor değil mi?

Sayın Ahmet DİRGEN, Alsancak Bağımsız Belediye Başkan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Mevcut başkanın agresif yapısını iyi değerlendirebilirseniz bir umudunuz var. Zira ibre şimdilik ondan yana gösteriyor…

Sayın Birol KARAMAN, Girne Belediye Başkan adaylığınız açıklandıktan sonra ilk tespitlere göre iyi bir aday olduğunuz konuşuluyor ama bölge halkının tanımama gibi bir eksikliği de yok değil. Bakalım bunu nasıl aşacaksınız, hayırlı olsun…

Sayın Mete TÜMERKAN, çok yakında sizin de yeni medya oluşumunda görev alacağınız konuşulmaya başlandı. Hatta yeni ofisin de tutulduğunu ve hazırlıkların bir hayli yoğun olduğu gözleniyormuş, hayırlara vesile olsun…

Sayın Cenk DİLER, yeni gazeteniz zaman ve zemin bakımından doğru bir karardı. Ateşli ve muhalif yazı ve eleştirilerinizi özlemiştik, yine de ayara dikkat edin deriz. Bundan böyle artık kaleminize kuvvet…

 Sayın Salih HAFIZ, yeni hükümet döneminde Lefkoşa’dan Girne Hastanesi’ne sürüldüğünüzü üzülerek öğrendik. Fazla dert etmeye gerek yok başarılı çalışmalarınızdan demek ki bundan böyle Girne halkı yararlanacak demektir…

Sayın Kudret ÖZERSAY, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya karşı yaptığınız eleştiriler Saray’da soğuk rüzgarlar estirdi diye duyduk. Ha keşke bu tür açıklamaları yapmadan önce suçlanan makamlarla da istişare etseniz ne iyi olurdu değil mi?

Sayın Hasan ERÇEN, kurumun yeni yöneticileri elektrik zammı konusunda sizin yönetimi eleştirdiğine göre artık bir açıklama zamanı gelmedi mi? Yakında vatan haini bile ilan edilirseniz şaşırmayın olur mu?

Sayın Ahmet BENLİ, yerel seçimler için artık son düzlüğe çıkıldığı için icraatları kamuoyuna anlatmak için medya seferberliği başlattığınız söyleniyor. Bu arada rakibiniz de yer altından çalışmaya başladı haberiniz olsun…

Sayın Abdullah ÜÇGÖZ, uzun bir aradan sonra dayanamayıp yine KKTC topraklarına intikal ettiğiniz hatta uçaktan indikten sonra toprağı öptüğünüz söyleniyor. İnsan buraların suyunu içtikten sonra kopamıyor değil mi? Hoş geldiniz şeref verdiniz…