Yazılı açıklama yapan Kapısız, “Sivil Havacılık Dairesi, Hava Trafik Kontrol Şubesinde görev yapmakta bulunan Hava Trafik Kontrolörleri, havacılıkta kritik öneme sahip, oldukça stresli ve ağır sorumluluk gerektiren bir mesleği icra etmektedirler” ifadelerini kullandı. Hava trafik kontrolörleri omuzlarında taşıdıkları bu ağır yüke rağmen emeklerinin ve fedakarlıklarının karşılığını alamadığını belirten Kapısız, “Standart lise mezunu bir memur ile aynı ücrete, komşu devletlerdeki meslektaşlarının aksine Doğu Akdeniz Hava Trafiğini tek sektörle yönetmektedirler” dedi. Bu nedenle çalışanların motivasyonunun, sürekli artan bölgesel hava trafiğinin yükü ile ters orantılı olarak azaldığını söyleyen Kapısız, bu yük arttıkça personelin Hava Trafik Kontrol Şubesinden ayrıldığını ifade etti. Son yapılan 30 kişilik münhalde de görüleceği üzere ülkede bu ücretlere bu mesleği yapabilecek kişi sayısının yok denecek kadar azaldığını, 4 kişi kaldığını kaydeden Kapısız, “Kaldı ki mesleğe başlayıp Ankara’da 15 ay süren zorlu eğitim sürecini atlatabilen az sayıdaki personel de görevi icra etmeye, ağır sorumluluk ve stres altına girmeye başladıkça çareyi başka dairelere geçmekte bulmuştur” ifadelerini kullandı. Devletin son 5 yıl içinde iki kez, toplamda 45 kişilik Hava Trafik Kontrolörü münhali açtığını belirten Kapısız, ancak personel sayısının 5 yıl önceki rakamın altında olduğunu kaydetti. Kapısız şöyle devam etti: “Hükümet bir yandan ek-mesai ödemelerinden şikayet ederken diğer yandan ek-mesai oluşmaması için mesleğe katılımı teşvik edecek önlemleri de almamaktadır. Bu koşullar altında çalışmaktansa gitmek istiyor diye kimseyi suçlayamayız. Bu nedenle, hükümetin bu anomaliyi ortadan kaldırması gerekmektedir. Aksi halde ya yorgun ve bezmiş kontrolörlerin yönettiği bir hava sahasındaki uçaklara bineceğiz ya da Hava Trafik Kontrol Şubesi’nin kapısına kilit vurulacak. Bu konuda adım atılması için önümüzde çok zaman kalmamıştır.”