"Sosyal medyadan da duyurduğum gibi, 2 yıldır üyesi olduğum HP'den 15 Mart 2018 günü istifa ettim. İstifamı duyururken, kamuoyuna karşı bir sorumluluk olduğunu düşündüğümden, önümüzdeki günlerde istifa gerekçelerimi açıklayacağımı söylemiştim. İstifa noktasına bir günde gelmedim tabii. Parti içerisinde beni rahatsız eden sorunlar Ocak 2017'de yaptığımız Genel Kurula dayanıyor. Kesinlikle yapılmayacağı söylendiği halde, Genel Kurulda listecilik yapılması, blok oyların neticesinde yönetimin belirlenmesi, söylemlerle eylemlerin aynı olmadığının ilk göstergesiydi. HP bir ideoloji partisi değildir. İlkeler üzerine inşaa edilmiş, üyeleri ve yönetiminde değişik ideolojilerden insanları barındıran bir siyasi oluşumdur. Dolayısıyla ilkeler herşeydir HP için. En azından ben ve bir çok arkadaşım için öyleydi. Eşitlik, liyakat, hukuk, demokrasi, seffaflık gibi birçok ilkenin parti içinde çiğnenmesi, beni en çok rahatsız eden konular oldu. Sadece ilkeler üzerine kurulan bir parti icerisinde, ilkelerin yerle bir olması o partinin çökmesi demektir. Parti içinde bazı kişilerin kayırılması, TV programları sayesinde öne çıkarılması, eşitlik ilkesini yerle bir etmiştir. Üyelikler yapılırken, parti tüzügü ihlal edilmiştir. Tüzüge göre istifa eden ilçe başkanının yerine en geç 45 gün içinde olağanüstü ilçe kongresi yapılması gerekirken bu takvime uyulmaması, hep hukuğun üstünlüğünü ve yapılan her işlemin hukuğa uygun yapılmasını savunan bir partinin yine halka söyledikleri ile yaptıklarının bir olmadığının göstergesidir. Devlet'te her alımın münhalle olması savunulurken, parti içi münhal açılmadan, birilerinin seçtiği kişiler maaşlı personel olarak çalışmaya başlamıştır. Yine ilkeler ve söylemlerin tersi seklinde hariket edilmiştir. Seçim dönemi adaylar arasında adaletsizlik yapılmış ve bazı adaylar öne çıkarılmış bazıları ise geri atılmış, önleri kesilmeye çalışılmıştır. Amblemi eşittir işareti olan bir partinin, eşitliği bu şekilde de ayaklar altına alması, seçim dönemi listecilik ve karma oya yönlendirenleri koruması da yine eşitlik ve adalet ilkesini çiğnemek demektir. Kendini "yeni siyaset" diye isimlendirerek tüm siyasi partilerden ayırması, mevcut siyasi partileri ötekilestirmesi ama sonuçta tüm eylemlerinde buna ters davranması sadece halkı kandırmaktır. Bütün bu yanlışları seçilmiş bir Parti Meclisi üyesi olarak, PM'de ve sadece PM üyelerinin paylaşım yapabildiği gizli grupta dile getirdim. Nihayetinde, parti içi demokratik mücadelem, önce Parti Meclisi sayfasında paylaşımlarım Yönetici onayına takılmak suretiyle ve sonrasında hukuksuzca, tüzüğe aykırı bir şekilde PM sayfasından ve partinin tüm sayfalarından atılmam ile engellenmiştir. Bu gayri demokratik davranış benim kopma noktam olmuştur. Demoktasiden uzak, tek adam zihniyeti ile yönetilen bir partide siyaset yapmam mümkün değildir..." Saygı ile kamu oyuna duyurulur. Saffet Aşıksoy