Dün hastanede kontrollerimi yaptırıyorum...

Bu arada etrafı merakla gözlemliyorum!

Hijyen konusunda sıkıntı yok, hastane yetkilileri gerekli tüm önlemleri almış...

Koridorlar sürekli ilaçla yıkanıyor, yerler pırıl pırıl!

Koridorda bekleyen hastalar itina ile maskelerini takmış sıralarını bekliyorlar...

Hekim ve hemşirelerden de maskesiz kimseyi görmedim!

Ama hemşirelerin karınca gibi koşuşturmaları dikkatlerden kaçmıyor...

Ellerinde eldiven, yüzlerinde maske, koşar adım odalara girip çıkıyor!

Hepsi artık işinin uzmanı olmuş, günün 8 saati koşturmakla geçiyor...

Belli ki en çok yorulan onlar, çünkü yorgunlukları yüzlerinden okunuyor!

Biz işimizi bitirip gidiyoruz ama onlar bizim kadar rahat değil...

Belli bir saatten sonra koridorlar boşalıyor ama onlar hala arı gibi çalışıyorlar!

Birçoğu ek mesai yapıyor çünkü hemşire sayısı yeterli değil...

Bu arada bakanlığın mevsimlik hemşire alım kararı geliyor aklımıza!

Sahi ne oldu o karar?

Alındılar mı?

Lafa bakar mısınız;

Mevsimlik hemşire!

Sanki de mevsimlik temizlik işçisi gibi...

Ya da mevsimlik narenciye kesim ekipleri!

İlgili sendika sanırız bu işin üzerine yeteri kadar gitmedi ya da gedemedi...

Çünkü bakanlıktan bu kararın iptaline dair bir açıklama görmedik!

Seçim öncesi ya...

Büyük ihtimalle de almışlardır, hatta çalışıyorlardır!

Bir kere bu tüm hemşire camiasına hakarettir...

Onların emeklerini hiçe sayma!

Hatta, söz verdikleri halde bir daha hemşire istihdamı yapmama...

Ortada mevsimlik hemşire bol ya!

Ver asgari ücreti çalıştır istediğini...

Diploma, yetenek, bilgi beceri bile arama!

Kim bilir belki de bundan böyle sadece sağlık sektöründe değil diğer sektörlerde de bu yöntem uygulanır ve ortaya haktan hukuktan yoksun, sendikası olmayan, sömürülmeye gayet müsait olan bir çalışma sistemi getirilir...

...

Salgın döneminin gizli kahramanlarıydı onlar...

Biz evimizde kapanıp ailemizle mangal keyfi yaparken onlar kelle koltukta günlerce evlerinden ve ailelerinden mahrum olarak çalıştılar!

Yürekleriyle yaptılar bunu...

Ama gelin görün ki, 6 aydır fazla çalıştırdıkları mesailer kendilerine ödenmiyor!

Gerekçe de yok...

Kimse bu konuda paramız yok diyemez!

Paran yoksa da çalıştırmayacaksın...

Başarı nutukları atmayacaksın!

Başarı varsa da onların başarısı bu...

...

Hastane çıkışı aracıma doğru giderken, yanıma maskeli bir kadın yaklaştı...

Levent bey siz misiniz diye sordu!

Evet deyince de konuşmaya başladı...

Geçen hafta kaleme aldığımız bir yazıydı konu!

Hani dedik ya, bu devlet onları onore etsin...

Gerekirse aileleriyle birkaç gün tatile göndersin!

Hemşire olduğu serviste yazıyı birkaç kez okumuşlar...

Duygulananlar olmuş!

Birçoğu da nerede o günler diye sitem etmiş...

Kadın kısık sesle ricada bulundu;

O yazıyı bir kez daha yayınlayabilir misiniz diye!

Onları hem de böyle bir süreçte kırmak mümkün mü?

...

“Türkiye de dahil tüm dünya şu sıralar ne yapıyor biliyor musunuz?

Salgının ilk başladığı günlerde evlerinin yolunu unutup kendilerine feda ederek hastanelerde kalan, bir can kurtarmak için kendi canlarını ortaya koyan sağlık çalışanlarını onurlandırıyor...

Kimi yerde sağlık çalışanlarına özel izinler verildi!

Kimine ücretsiz tatil hakkı...

Kimilerine de birkaç maaş ikramiye!

Elbette burada onore etmenin maddi bir değeri yok...

Çalışanlar da zaten maddi kazanımlar peşinde değil!

...”