Riyakarlıkla, numarayla, bilgi kirliliğiyle, sorumsuzluk ve daha etik hatta ahlaki kabul edilmeyecek ne varsa yaptınız yaşattınız buna da vatanperverlik dediniz!

Şimdi artık ayyuka çıkmış alenen yapıyor, kesip doğruyorsunuz…

Kolay gele beyler!

***

Yılda iki kez Maliye veya Sosyal Sigortalar aracılığı ile kamudan maaş almakta olan aktif ve pasif yani çalışan ve emekli kişilerin yasa ile düzenlenmiş hakları, maaşlarının yılda iki kez konsolide edilmesini gerektirir.

Bu yasal bir hak olup daha önce de engellenmeye, durdurulmaya çalışılmış ancak çeşitli şekillerde yasal süreçlere tabi tutularak engellenmişti. Hatta şu anki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Maliye Bakanlığı yaptığıdönemde debenzer bir mantıkla, emeklilerin maaşlarından vergi kesilmesi ile ilgili bir düzenleme yapılmaya çalışılmış, çabuk hırsız mantığında kesintiler yapılmış, daha sonra davalık olan mesele mahkeme tarafından reddedilerek sadaka kıvamında geri ödenmiş, maliye de o süre zarfında işinin görmüştü!

Şimdi de hükümet benzer bir hareketlilik hevesiyle, yasa tasarısını meclise sunmuş tüm uyarılara karşın mecliste görüşülmesi için dakika saymaktadır.

Esasında yasa tasarısını anlamaya çalıştığımız zaman Mart 2021-Haziran 2021 ayları arasındaki hayat pahalılığı ödeneğinin verilmeyeceği gibi anlaşılıp, süresi dolduğundan hatta Mart ve Nisan hatta Mayıs maaşlarını da almış olan hak sahiplerinin bu düzenlemenin öteleneceği veya hayata geçirilemeyeceği gibi algıya ulaşması işlerine gelmiştir.

Zaten Ocak ve Şubat aylarına dair hayat pahalılığını da bu kişilerden borçlanarak iadesini yıl sonuna kadar herhangi bir tarihte yapmayı hedeflediğine dair bir açıklama ile güya kararnameye bağlamıştı.

Fakat içeriğe dikkatle baktığınızda, ey emekli, ey öğretmen, ey memur!

Diyorlar ki “Şu an Temmuz’a kadar artışlı maaşlarını alacaksınız. Orada bir sorun yok. Ama Temmuz ayı gelip de hesaplamalar yapılacağında bahse konu 4 aylık hayat pahalılığı hesaplamalarda dikkate alınmayacak ve belki de bu durum sizin brütünüzün de maaşınızın da aynı şekilde devam etmesine neden olacak!

Dahası bu sonraki yıllarınıza da yansıyacak. Kümülatif olarak şu andan itibaren hep daha az ödeneceksiniz ve brütünüz de emeklilik hakkınızı kazanacağınız zamana kadar hep geriden geleceğinden ne yazık ki uzun vadede ciddi maddi kayba uğramış olacaksınız.

***

Ama boşuna şüphelendiğimizi haykırıp durmuyoruz!

Fırsat bu fırsat şu pandemi geçmeden, hazır insanların zihinleri de bulanıkken her türlü kararı alalım, adını da pandemi önlemleri diye koyalım varsın geçsin!

Ey ahali, önlem denilen ve geçici süre ile alınan kararları, adı üstünde geçici olduğundan geleceği bozmaması, etkilememesi gerekmez mi?

Oysa plan çok daha derin… 2000’li yılların başından beri neyin mücadelesini vermişseniz hepsi boşuna gidiyor farkında mısınız?

Oysa şu an yapılan her şey ve alınan her türlü karar, kesinlikle geleceğimizi ipotek altına alıyor ve birkaç nesil boyunca borçlu, bağımlı, yurtsuz ve yetkisiz kalmamıza neden oluyor!

İtirazımız var mı gerçekten?

Sesimizi çıkaracak kadar sayımız kaldı mı?

Birileri dur demeye hazırlanıyor mu yoksa ne olursa olsun ben yolumu buldum şeklinde mi kavranıyor yaşam?

Bireysel temelli ve yarım yamalak…

Dr. Çiğdem DÜRÜST