Bu hastane hakkında geçmişte çok şeyler yazdık…

Yazarken de isteyerek yazmamıştık tabiî ki!

Hastalar aradı, biz yazdık, hekimler ve hemşireler aradı yine yazdık…

Hastanenin paralarını cebene indirenleri deşifre etmesek, bunları defalarca kaleme almasak şimdi durum çok farklı olurdu!

Çünkü bizde her yerde siyaset önde…

Hele de kamuda siyasetsiz gün geçmiyor!

Bir telefonla iş bitiriyorlar buralarda…

Yasal mı değil mi kimsenin umuru bile değil!

Yeter ki bir arkan olsun…

Sırtlasın seni!

İstihdam etsin…

Terfi verdirsin!

Suç işleyince de seni kanatları altına alsın…

Ne yazık ki bu hastanemiz yine gündemde…

Bu kez çok farklı bir konuda!

Bu kez yaşanan başhekimlik krizi…

Ne yazık ki yanlış duymadınız, Başhekim olmak isteyenler birbirinin üstüne basarak her türlü yolu deniyor burada!

Sanki de kendilerine miras kalacakmış gibi…

Fazla uzatmadan olaya gelelim;

Dönemin Sağlık Bakanı Filiz Besim hastanenin yönetim kurulunun kararını dikkate almayarak, kimseyle istişare etmeyerek, karşı çıkılan bir ismi hastane başhekimi olarak geçici bir süreliğine görevlendirme yapmıştı…

İşte krizin başlangıç noktası da bu oldu!

Oysa hastane yönetim kurulunun toplantı tutanağında da var, yapılacak sınavlar sonucu başarılı olan adayın atanması gerçekleşinceye kadar, mevcut iki kadrolu başhekim yardımcısı tarafından bu görevin yürütülmesi kararı almıştı…

Konu şimdi Sağlık Bakanı Ali Pilli ve Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığını da aktarıldı!

Sağlık Bakanı olaya duyarlılık gösterdi ve 19 Eylül tarihinde ihtiyaçtan dolayı ilgili kişinin kadro yeri olan bakanlıktaki görevine geri gelmesini istedi…

Aynı yazı Kamu Hizmeti Komisyonuna da gönderildi ancak aradan uzunca bir süre geçmesine rağmen Sağlık Bakanlığı’nın talebi yerine getirilmedi!

Halen bu görevde olan kişi hastanedeki makamından ayrılmadı…

Bize genlere göre bu görevden ayrılmak istemiyormuş, ara emri filan alacakmış!

Hatta Başhekimlik sınavına da katılmış…

Sınav da yapıldı ama kamu hizmeti nedense bir türlü nihai sonucu belirleyecek mülakatı yapmıyor!

Gerekçe de öğretmen sınavlarıymış…

Ne alakaysa artık!

Anlayacağınız ortada tam bir kargaşa yaşanıyor…

Bakanın talimatı yerine getirilmiyor!

Kamu Hizmeti bir türlü mülakatı yapmıyor…

Hastane yönetim kurulu kararını da kimse takmıyor!

Şu anda G. Mağusa Devlet Hastanesi’ndeki kaos ortamının farkındalar mı acaba?

Olmaması gereken tam bir kepazelik…

Hekimler arasında ciddi bir kutuplaşma yaşanıyor!

Sağlık kurumunda çok sağlıksız bir ortam…

Dingili kopmuş bir tablo!

Birbirine selam bile vermekten kaçınan sağlık ordusu…

Tümü de yakışmıyor bir devlet ciddiyetine bunlar!

İlla ki başhekim olmak isteyin birisi…

Onu istemeyenler!

Ve bunun hastalara yansıyan olumsuz bir ortam…

Bu hastane hakkında geçmişte çok şeyler yazdık…

Yazarken de isteyerek yazmamıştık tabiî ki!

Hastalar aradı, biz yazdık, hekimler ve hemşireler aradı yine yazdık…

Hastanenin paralarını cebene indirenleri deşifre etmesek, bunları defalarca kaleme almasak şimdi durum çok farklı olurdu!

Çünkü bizde her yerde siyaset önde…

Hele de kamuda siyasetsiz gün geçmiyor!

Bir telefonla iş bitiriyorlar buralarda…

Yasal mı değil mi kimsenin umuru bile değil!

Yeter ki bir arkan olsun…

Sırtlasın seni!

İstihdam etsin…

Terfi verdirsin!

Suç işleyince de seni kanatları altına alsın…

Ne yazık ki bu hastanemiz yine gündemde…

Bu kez çok farklı bir konuda!

Bu kez yaşanan başhekimlik krizi…

Ne yazık ki yanlış duymadınız, Başhekim olmak isteyenler birbirinin üstüne basarak her türlü yolu deniyor burada!

Sanki de kendilerine miras kalacakmış gibi…

Fazla uzatmadan olaya gelelim;

Dönemin Sağlık Bakanı Filiz Besim hastanenin yönetim kurulunun kararını dikkate almayarak, kimseyle istişare etmeyerek, karşı çıkılan bir ismi hastane başhekimi olarak geçici bir süreliğine görevlendirme yapmıştı…

İşte krizin başlangıç noktası da bu oldu!

Oysa hastane yönetim kurulunun toplantı tutanağında da var, yapılacak sınavlar sonucu başarılı olan adayın atanması gerçekleşinceye kadar, mevcut iki kadrolu başhekim yardımcısı tarafından bu görevin yürütülmesi kararı almıştı…

Konu şimdi Sağlık Bakanı Ali Pilli ve Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığını da aktarıldı!

Sağlık Bakanı olaya duyarlılık gösterdi ve 19 Eylül tarihinde ihtiyaçtan dolayı ilgili kişinin kadro yeri olan bakanlıktaki görevine geri gelmesini istedi…

Aynı yazı Kamu Hizmeti Komisyonuna da gönderildi ancak aradan uzunca bir süre geçmesine rağmen Sağlık Bakanlığı’nın talebi yerine getirilmedi!

Halen bu görevde olan kişi hastanedeki makamından ayrılmadı…

Bize genlere göre bu görevden ayrılmak istemiyormuş, ara emri filan alacakmış!

Hatta Başhekimlik sınavına da katılmış…

Sınav da yapıldı ama kamu hizmeti nedense bir türlü nihai sonucu belirleyecek mülakatı yapmıyor!

Gerekçe de öğretmen sınavlarıymış…

Ne alakaysa artık!

Anlayacağınız ortada tam bir kargaşa yaşanıyor…

Bakanın talimatı yerine getirilmiyor!

Kamu Hizmeti bir türlü mülakatı yapmıyor…

Hastane yönetim kurulu kararını da kimse takmıyor!

Şu anda G. Mağusa Devlet Hastanesi’ndeki kaos ortamının farkındalar mı acaba?

Olmaması gereken tam bir kepazelik…

Hekimler arasında ciddi bir kutuplaşma yaşanıyor!

Sağlık kurumunda çok sağlıksız bir ortam…

Dingili kopmuş bir tablo!

Birbirine selam bile vermekten kaçınan sağlık ordusu…

Tümü de yakışmıyor bir devlet ciddiyetine bunlar!

İlla ki başhekim olmak isteyin birisi…

Onu istemeyenler!

Ve bunun hastalara yansıyan olumsuz bir ortam…

MERAKLI KÖŞE?

Bu nasıl bir atamadır?

DAÜ VYK’sının hukuk danışmanı Tağmaç Bilgehan’ın bu görevinden alınıyormuş…

Bildiğimiz kadar gerekçe filan da yok!

Olabilir dedik de…

Bundan sonrasını nasıl olacak onu biz de bilmiyoruz!

Peki bu göreve kim atanıyor biliyor musunuz?

DAÜ Rektör yardımcılarından bir Prof’un oğlu…

Nasıl yani diye sorabilirsiniz çünkü biz de duyunca sorduk!

Tabi ki tamamen siyasi bir atama…

Ama etik değil!

Hukukçu arkadaş aynı zamanda DAÜ rektörlüğünün aldığı bir takım kararlar hakkında da söz sahibi olacak…

VYK’yı yönlendirecek!

Ama annesi DAÜ Rektör yardımcısı…

Hiç ama hiç yakışmadı!

Umarız da hatadan dönerler…

DP’ye geçmek isteyen vekiller kim?

Yasal olarak pek mümkün değil ama…

DP Mağusa Milletvekili Fikri Ataoğlu bunu açıklayarak ortalığı karıştırdı!

Bazı vekiller DP’ye geçmeye hazırlanıyormuş…

CTP, HP, YDP ve TDP olamayacağına göre belli ki kastettiği UBP’li bazı vekiller!

Çok enteresan doğrusu…

Yasal olarak olamasa da kim bilir belki bağımsız kalıp DP’yi dışarıdan destekleyebilirler!

En çok da Serdar Denktaş böyle bir gelişmeyi nasıl değerlendirir işte biz de onu merak ediyoruz…

Kim bu lahmacuncu imamlar?

Girne’nin en müstesna bir bölgesinde yaşanmış olay…

Bir caminin önündeki türbede!

Kafadar birkaç imam oturmuşlar türbenin üzerine lahmacun partisi düzenliyorlar…

Sonra birileri bu manzarayı görmüş ve ortalık fena halde karışmış!

Bu çirkin olayın hem kuruma hem de dışarıya sızmaması için büyü bir gayret göstermişler…

Memleket küçük işte!

Ne kadar saklasan bir yerden çıkıyor…

Merak bu ya!

Din İşleri Dairesi bakalım bu gelişmeden sonra nasıl bir tavır belirleyecek?

MESAJ KUTUSU

Sayın Erdal ÖZCENK, halen görevde bulunan VYK hukuk danışmanının bu görevinden alınarak yerine DAÜ Rektör vekilinin oğlunun görevlendirilmesi ne kadar etiktir? Siyasette epey iyi izler bırakan ve aday bile olmayan birisi olarak bu konudaki görüşleriniz çok önemlidir!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Pazar günü yapılan kurultaydaki PM seçim sonuçları genelde sizin Cumhurbaşkanlığı yolunda önünüzün epey açıldığı yönünde yorumlandı. Bu arada yine seçimlerde Akıncı’ya gidecek olan epey oylar olduğu yönünde yorumlar yapılıyor, bunu niçin hesabı kitabı buna göre yapmak gerekir değil mi?

Sayın Erkut ŞAHALİ, Pazar günkü kurultay sonrası nedense çoğunluk sizin de genel başkanlığı kapısının sonuna kadar açıldığı yönünde kulisler yapmaya başladı. Bu arada kurultay sonuçlarına göre parti içindeki gücünüzü de epey gösterdiğiniz ifade ediyor, hadi bakalım şimdiden hayırlara vesile olsun…

Sayın Birikim ÖZGÜR, CTP kurultayında bütün gözler sizi aramış ama bir türlü görememiş. Doğuştan partili olarak size karşı yapılan vefasızlığı bu şekilde hissettirme içinde olduğunuz konuşuluyor. Bakalım siyasette bundan sonraki yol haritanızı nasıl belirleyeceksiniz?

Sayın Prof. Dr.Naciye DORATLI, VYK hukuk danışmanlığına atanacak kişi hakkında umarız önemli bir hata yapmazsınız. Zira o makama gelmiş sizin gibi değerli isimler özellikle atamalar konusunda çok ama çok daha hassas olmak gibi bir sorumlulukları vardır değil mi?

Sayın Suat GÜNSEL, okulunuzun ilk ve orta eğitiminde ülkenin bir numarası olması için kesin talimat verdiğiniz ve zaten bu yüzden de ciddi bir transfer atağı yaptığınız söyleniyor. Umarız güvendikleriniz yüzünüzü kara çıkarmazlar ve hayalinize kavuşursunuz…

Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, şu üniversite tabelası ile meyhane tabelasının ayrı direkte olması gerçekten de çok şık durmadı. Umarız bir an önce hassasiyet gösterip bu kötü manzaranın ortadan kaldırılması için gerekeni yaparsınız…

Sayın Talip ATALAY, türbenin üzerine oturarak lahmacun keyfi yapan imam efendileri tespit ettiniz mi? Yani böyle bir kepazelik ne görülmüş ne de duyulmuştur. Bunları deşifre edip cezalandırın ki cemaate kötü örnek olmasınlar…

Sayın Fatoş EROZAN, CTP’de kadın kotasına rağmen nasıl olur da PM’ye seçilememeniz parti tabanında dün en fazla konuşulan konuların başında geliyordu. Acaba diyoruz güvendiğiniz karlara dağlar mı yağdı da böyle beklenmeyen bir tablo ortaya çıktı?

Sayın Tolga ATAKAN, bariyer faciasından sonra 3 kişini hayatını kaybetmesinden sonra bu konuda hiç gecikmeden çok ciddi bir proje başlatmanızı isteyen onlarca mesajınız var. Gerekirse ülke çapında bir kampanya başlatarak devletin bu ayıbını sonlandırmanız bekleniyor.