Artık ben de inanmaya başladım…

İçimizde ya da dışımızda  gizli bir el var ve bizim içimizi karıştırmak istiyor!

Birbirimize düşürmek…

Zaten pek de olmayan huzurumu bozmak mı niyetleri!

Eğer öyleyse başarmak üzereler…

Ortada fol yok yumurta yok insanlar birbirine girmiş durumda İmam Hatip konusunda!

İsteyenler var istemeyenler var…

Mevcut olanı da kapatacağını da söyleyenler!

Karşılıklı eleştirileri alt alta toplayın lütfen…

Kıbrıs Türkünün yararına tek bir şey bile çıkmaz!

İmam Hatipler konusunda ben de görüşümü paylaşayım istedim…

Tamam dinsiz değiliz ama gönül ister ki Kıbrıs Türk gençliğinin geleceği için, önünü açan, dünya gençliği ile yarışacak olan okullar açılsın!

Ama bu okullara inancı olanlara da saygı duymak kaydıyla…

Zaten Lefkoşa’da ir tane var, orada yeteri kadar din insanı yetiştiriliyor, başkasına gerek var mı?

Buralardan mezun olacak olanların gelecekleri belirlendi mi?

Ülkenin bu konudaki ihtiyacı ne kadardır?

Bu okullar gerekli olduğu için mi açılıyor yoksa perde gerisinde başka amaçlar mı var?

Bunlar hep kafaları karıştıran konular…

Ama biz bunları tartışmıyor, birbirimizi yiyoruz adeta!

Hem de çok manidardır bir seçim arifesinde…

Diğer taraftan da bakmak gerek…

Bu okulların olması gerektiğine inananların haklı yönleri de göz ardı edilmemeli!

Bu ülkede eğlence sektörü altında insanların ceplerindeki paraya göz diken casinolar yok mu?

Hani şu turizme destek verdikleri iddia edilen kumarhaneler…

Ondan daha beteri bet ofisleri!

Gençliği için için eriten para tuzakları…

Bu ofislere borçlu oldukları için intihar eden genç insanlar kimseyi ilgilendirmiyor mu?

Ya kadın etinin satıldığı ışıl ışıl gece kulüpleri…

Buralardaki uyuşturucu alemleri?

Dini ya da siyasi nedenlerden dolayı İmam Hatiplere karşı olabiliriz…

Bazı görüşlere göre diyelim ki bu okullar toplumun yararı için değil!

Peki ya kumarhaneler, bet salonları ve her türlü dalaverenin olduğu kadın satılan mekanlar?

Buraları çok mu masım mekanlar sizce?

Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter dün yaptığı açıklamada Girne’ye İmam Hatip yapılmayacağını açıkladı…

Bu okulları istemeyenler de bu haberi çok sevdi!

Ama sayın Benter’in açıklaması olduğundan çok manidardı…

Yapılacak olan okul aile durumları iyi olmayanların çocukları için olacakmış!

Anaokulu’ndan liseye kadar…

Hem de uluslar arası bir kalitede!

Bu nasıl bir açıklamadır böyle…

Birincisi bu ülkede eğitim kalitesizdir demek istiyor!

İkincisi bu okulda dar gelirli ailelerin çocukları eğitilecek mesajı veriliyor…

Yani dünyanın başka bir yerinde böyle bir şey var mı acaba, kesinlikle olamaz!

Paralı ailelerin çocukları kalitesiz eğitim alacak ama parasız olanların çocukları onlardan çok daha kaliteli eğitime tabi tutulacaklar…

Yani çocuklar üzerinden böyle bir icraatın yapılmak istenmesi akla mantığa sığar mı?

Dahası gerçekten Benter’in de açıkladığı gibi KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın bundan haberi var mıdır?

İddia ederim ki yoktur!

Olsa ilk haberi niçin onlardan duymadık ki?

Sevgili okurlar…

Din konusu bizde bıçak sırtı bir konudur!

İnanan var inanmayan var, inanıp da gereğini yapmayanlar var…

Bunlar tamamen özel konulardır kimse kimsenin dini düşüncesini eleştirme hakkına sahip değildir!

Din özgürlüğü diye bir şey olduğunu buradan bir kez daha hatırlatmak isteriz…

Ama dini kullanıp siyaset yapmak, dinin üzerinden bir takım avantajlar elde etmeye çalışmak bu ülkede sadece iç huzurumuza büyük yaralar verir!

Eğer din eğitimi gerekli ise bu da başkalarının dayatması ile değil, ülke eğitim sisteminin bir parçası olmak zorundadır…

Bu konuda tüm tarafları aklıselime çağırmayı bir basın mensubu olarak kendimize görev biliyoruz!

Sadece Merak İşte?

Hangi parti o satın alacak?

Bir seçim öncesi daha Serdar Denktaş yine iddialı açıklamalar yapmaya başladı…

Bu kez bir siyasi partinin oy satı almak için organize olduğunu açıkladı!

Ama tabi ki yine havada kaldı…

Oysa iyi bir amme hizmeti olabilirdi!

Hem de DP için seçimler için büyük avantaj sayılırdı…

Açıklama için hala vakti var!

Gazeteciler niye kapışıyor?

Ülkenin basın tarihinde de örnekleri var…

Gazetelerin gazetelerle!

Gazetecilerin de gazetecilerle…

Ortak payda ise hep siyasiler ve siyasi görüşler oluyor ne hikmetse!

Oysa o kadar küçük bir ülkede yaşıyoruz ki insanların sokakta ya da bazı mekanlarda buluşması an meselesi…

Siyaset için değer mi Allah aşkına!

20 Dolar niye?

Hükümet yeni bir karar üretti KKTC’ye giriş yapan her turistten 20 Dolar para alacak…

Neymiş gelenleri sigortalayacakmış!

Bu konuyu aylar önce gündeme getirmiştik ama mantıklı bir açıklama gelmedi…

Turizmciler haklı olarak bu konuya ciddi bir tepki gösterdi!

Ülkede turizm zaten pahalı, bir de bu para üstüne binerse turist niye gelsin ki…

Yok bunun ardında başka bir şey varsa işte o da çok ayrı bir tartışma konusu!

Umarız hatalı bu karar en kısa zamanda geri alınır…

Kartlar boşuna!

Genel seçimler için adayların dağıttığı tanıtım kartları…

Bu işten sadece belli ki matbaacılar karlı çıkacak!

Zira dağıtılan kartlar hiçbir işe yaramıyor, vatandaş bur kartları sadece nezaketen alıyor ve ardından da çöpe atıyor…

Buralara harcanacak olan paralar hayır işlerine harcansa fena mı olurdu yani?

MESAJ KUTUSU

Sayın İbrahim BENTER, dün öyle bir açıklama yaptınız ki vatandaşın kafası allak bullak oldu! Maddi durumlarından dolayı öğrencilerde ayırımcılığa gidilmesini bu toplumun bünyesi kaldırmaz. Bu konuyu ir kez daha hassasiyetle düşünün deriz!

Sayın Derya KANBAY, bizim siyasiler TAK için genelde yılda sadece bir kez konuşup kutlama yaptığı için artık elzem hale gelen bina konusu eğer siz el atmazsanız sonsuza kadar çözülemez! Basın emekçilerinin hayrına şu işe sahip çıkınız lütfen..

Sayın Ramadan GÜNDOĞDU, siz Sanayi Odası yönetim kurulundan istifa etmemek için direndikçe bizim mesaj kutusu da artık silme doldu! Bari seçimler geçinceye kadar grevi teslim edeceğinizi açıklayın deriz!

Sayın Kudret ÖZERSAY, 400 otel çalışanının parti etkinliğine baskı ile getirilmesi konusunda suçlamalar konusunda daha ne kadar sessiz kalacaksınız? Halk için siyaset yapan bir parti başkanı konuya muhakkak bir açıklık getirmelidir!

Sayın Murat GEZİCİ, siz KKTC’de genel seçimler için yeni bir kamuoyu yoklaması çalışmalarına başladınız bile ama sanırız bunu yayınlamak için fırsatınız olmayacak çünkü YSK bu konuda yasak getirdi. Hadi bakalım ayıklayın pirincin taşlarını!

Sayın Erhan ARIKLI, seçimlere sayılı günler kala son günlerde yine DP ile seçim ittifakı iddiaları konuşulmaya başladı. Haberiniz var ya da yo bilemeyiz ama özellikle karma oylar konusunda perde gerisinde bir şeyler pişiriliyormuş haberiniz olsun istedik!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, çiftçilere yönelik traktör pozu gayet iyiydi ama işte aracın plakasının yabancı plaka olması da gözlerden kaçmadı! Artık buna da seçim kazası demek lazım değil mi? Olur böyle vakalar!

Sayın Ahmet KAŞİF, bölgenizle tam anlamıyla bir kurtlar savaşı yaşanırken sizin keyfiniz dikkatlerden kaçmıyormuş! Bu kadar rahat olmanız rakiplerinizi epey endişelendiriyormuş, vardır bir hikmeti muhakkak değil mi?

Sayın Fikri ATAOĞLU, turist başına alınacak olan yeni vergi bu süreçte başınızı ağrıtacak gibi görülüyor! Soru şu, hastalık ve kazalar için sigortalanacak turistler eğer kazasız belasız dönerlerse bu para kendilerine ödenecek mi?

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, şu sıralar haklı olarak başınızı kaşıyacak vakit bulamıyor, gelen aramalara da geri dönemiyormuşsunuz! Biraz daha sıkın dişinizi şunun şurasında sadece iki haftacık kaldı o da gelip de geçer bile!

Sayın Ahmet HÜDAOĞLU, yapılan suçlamalara karşı yaptığınız açıklama biraz geç olsa da iyi oldu! Sonuçta halkın vekilliğine soyunan birisi olarak gün gelir arşivler karıştırılıp önünüze konabilirdi değil mi?

Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, dün bazı partili belediye başkanı arkadaşlarınızla Lefkoşa’ya çıkarma yaptığınız söyleniyor. Demek ki sizin teşkilat sadece yerel değil genel seçimlerde de söz sahibi olmak istiyor! Bu arada kebapları da götürmüşsünüz diye duyduk, yarasın…

Sayın Serdar DENKTAŞ, şu anda Milli Eğitim Bakanlığı’na da vekalet ettiğinize göre şu imam hatip ya da dar gelirli ailelerin çocukları için yapılması düşünülen okullardan haberiniz var mı? Kamuoyunun merakını gidermek için küçük bir açıklama lütfen…

Sayın Hüseyin ALANLI, siyasetten sonra artık kendinizi tamamen organik tavuk ve yumurtaya verdiğiniz söyleniyor. Zaman ve zemin bakımından isabetli karar verdiniz çünkü artık vatandaş ne yiyeceğini şaşırmıştı. Hayırlı işler bol kazançlar dileriz…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, iki kızdan sonra şimdi erkek babası olunca keyfinizin bir hayli arttığı söyleniyor. Allah sağlıklı ve mutlu bir ömür nasip etsin. Seçimler için sizin için iyi bir moral ve motivasyon kaynağı olmuştur muhakkak…