Aşağıda kaleme alacağımız yazı aslında eğlence yerlerinin de denetime muhtaç olduğunu göstermektedir…

Zaman zaman buralara özellikle de hafta sonları polis denetimlerinin yapıldığını biliriz de, polis genelde asayiş kontrolü yapar, uygunsuzluk yoksa çeker gider haklı olarak!

Özellikle de diskolar…

Her türlü çılgınlığın mevcut olduğu mekanlar!

Şimdi bir soru;

Bazı diskolarda niçin güvenlik kamerası yok?

Sonuçta buraları alkolün de en üst düzeyde alındığı eğlence yerleri…

Kavga da olur dövüş de!

Daha beterleri de…

O zaman akla şu soru da geliyor;

Bu işletmelerin sahipleri içeride yaşanan bir takım olayların her hangi bir adli soruşturmada dışarıya yansımaması için kamera sistemi kurmuyorlar!

Eğer öyle değilse bunun izahını da kendileri yapmak zorundadır…

Bakın korkunç bir olaydan örnek…

İngiltere’de yaşayan ve Kıbrıs’a ailesinin yanında tatile gelen Selen Halili eşiyle birlikte Girne’de epey ünlü bir ismi olan diskoya eğlenmeye gitmişler!

Ama neredeyse canından olacakmış…

Artık barmen mi yoksa animasyon sorumlusu mu bilmiyoruz gösteri yapıp ilgi çekecek diye elinde bulundurduğu yanıcı maddeyi yere dökmüş ve çakmağı çakmış!

Piyango da Selen Halili’ye vurmuş…

Ayakkabısı anında alev almış!

Durumu gören yakınları anında müdahale etmişler ama sonuçta alev bu, etkisini çabuk gösterip önce ayakkabısı sonra da ayağının bir bölümü yanmış…

Kadın yakınlarıyla eğlenmeye gidiyor ama ölüm tehlikesi geçiriyor!

Olayın şokunu atlattıktan sonra soruyor;

“Alevler ya saçlarımı yakıp da ardından ölüm tehlikesi geçirseydim ne olurdu” diye…

Elinde hastaneden raporu da var;

Gidip polise de şikayetçi olmuş tazminat davası açmaya hazırlanıyor!

Son kararı elbette bağımsız mahkemeler söyleyecek ama…

Asıl konu bu değil!

Garip v tehlikeli bir gösteri ve ardından gelen ölüm tehlikesi…

Bu genç kadının başına dediği gibi ya daha kötüsü gelip hayatından olsaydı ne olacaktı?

Bunun hesabını kim verecekti?

Can yahu bu başka bir şeye benzemez ki!

Alkolün sınır tanımadığı, yüzlerce insanın bulunduğu bir ortamda bu kadar mı sorumsuzluk olur…

İnsan değeri bu kadar mı ucuzdur!

Polis ya da mahkeme olayın görüntülerini isterse ya da sağlıklı bir karar üretmek için niçin kamera sistemine sahip olamıyor ki!

İşletmenin sahibi bunun hesabını umarız önce mahkemeye sonra da kamuoyuna vermek durumundadır…

Ve bu olay bile bir kez daha göstermiştir ki bu tür eğlence yerleri sadece asayiş konularında değil güvenlik konularında denetlenmek zorundadır ve öncelik de halkın selameti olmalıdır…

Bu arada;

Sezonun en yoğun olduğu böyle bir dönemde ilgili işletmenin ismini deşifre etmek istemedik…

İsmi de cismi de polisin elinde var zaten!

Selen Halili

.Hastanede tedavi görürken

Ayağının yanan bölümü

Sadece Merak İşte?

Talat gerçekten istemedi mi?

Serdar Denktaş öyle açıklamıştı önceki gün…

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın kendisi için alınan 200 Bin TL değerindeki makam aracını istemediğini söyledi…

Toplum da alkışladı kendini!

Ama dün bizim kulağımıza başka şeyler fısıldandı…

Hem de Maliye Bakanlığı çalışanlarından!

Fazla detaya girmeyeceğiz ama yine de her konunun açıklandığı gibi olmayabileceğini vurgulamak istedik sadece…

TC kaynakları?

Aslında sadece bu hükümet döneminde değil yıllardır gündeme gelen bir konu bu…

Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC için ayırdığı kaynaklar!

Örneğin bu sene yüzde 36’sı kullanılmış, geçen sene ise yüzde 20’si…

Bu konuda hep yüzeysel açıklamalar yapılıyor!

Derinlemesine bir açıklama yok…

Nasıl olur da bize ayrılan bütçedeki büyük rakamları elimizin teriyle iteriz anlamak mümkün değildir!

Bu resmen bolluk içinde kıtlık çekmekten de öte değildir…

Birileri bu konuya mutlak mantıklı bir açıklama yapmak zorundadır!

Anıt mezar niye bitmiyor?

Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş kendi isteği olan ölen oğlunun yanına gömülmedi, ailenin isteği üzerine Lefkoşa’daki Cumhuriyet Parkı’na defnedildi…

Bu karara ancak saygı duyarız!

Devlet de üstüne düşeni yaptı ve anıt mezar yapılması için ciddi bir bütçe ayırdı, bu da olması gerekendi zaten…

Ama kafa karıştıran ve sorgulanması gereken merhumun ölümünün üzerinden tam 6.5 sene geçmesine rağmen anıt mezar niçin daha bitirilmedi!

Bunun için neyi bekliyorlar?

Çıkılan ihalenin bir süresi yok muydu?

Bu ülkenin bir devlet adamına vefası bu mudur?

MESAJ KUTUSU

Sayın Ahmet VARIŞ, verilen son rakamlara göre ülke genelinde hekim başına sadece 9 hasta düştüğüne göre demek ki bu konuda pek de sıkıntı yaşanmasa gerek değil mi? Bu arada madem ki bakanlık harekete geçti yeni sürprizlere de hazırlıklı olmak gerek, aman dikkat!

Sayın Kudret ÖZERSAY, döviz krizinde tüm kesimler ve siyasiler konuşurken sizin ise suskunluğunuz dikkatlerden kaçmıyormuş! Biraz geriye çekildiğinizi ve bunu da bir taktik olduğunu iddia edenler var bilesiniz!

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, UBP kurultayı öncesinde parti yönetiminde hiç beklenmedik şok değişikler yapılacağı konuşulmaya başlandı. Siyasi kulisler fena halde çalkalanıyor doğrusu biz de şimdi merak etmeye başladık…

Sayın Barış SEL, sizin ekibi ciddi bir uyarı yapmakta yara var zira müdür darp edilmesi olayı kamuoyunda çok da hoş karşılanmadı! Karşınıza alıp bir konuşun deriz zina çok müstesna bir yapınız var, vatandaşın kafasında her hangi bir şey oluşmasın!

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, bazı partilileri disiplin kuruluna vermeye hazırlandığınızı duyduk, hayırdır yaramazlık yapan parti kararları dışına çıkan mı var acaba? Hele de kurultay öncesi çok hassas olunması gerekiyor değil mi?

Sayın Suat GÜNSEL, pek yakında hali hazırda hizmet vermeye devam eden özel bir hastaneyi satın alıp bünyenize kazandıracağınız konuşuluyor. Şu anda pazarlık aşamasında olduğunuzu duyduk, hayırlı uğurlu olsun…

Sayın Kemal ALTUNCUOĞLU, rakibiniz esnaf odası vereceğiniz esnaf kredileri konusunda çok da hoş olmayan iddialar ortaya atmaya başladı. Kamuoyunu detaylı olarak bilgilendirme ihtiyacı hasıl oldu, gecikmeyin deriz!

Sayın Tekin ARHUN, Girne’de çok müstesna bir oteli satın almak için masada olduğunuzu duyduk. El atmadığınız tek bir turizm sektörü kalmıştı sonunda o da oldu desenize. Nayırlı işler bol müşteriler dileriz…

Sayın Necdet OSAM, DAÜ olarak dövizde yaşana krize karşı öğrencileri indirimli yurt kararı yerinde ve doğru bir girişimdi. Umarız aynı hassasiyeti diğer üniversitelerimizden de görürüz zira şimdi para kazanmak değil öğrenci kaybetmemek zamanıdır değil mi?

Sayın Zeki BEŞİKTEPELİ, sizin gibi doğal olarak toplumun genel kesimi bundan böyle Euro kullanılmasını isteyen görüşler ortaya atıyor ama bunun nasıl olacağını söyleyen daha kimse çıkmadı. Ekonomistlerin artık bir masa etrafında toplanma zamanı gelmedi mi?

Sayın Ayşegül BAYBARS, cezaevinde bayramlık tıraşlarını olan mahkumların kıt olanaklardan şikayetçi olduklarını biliyor muydunuz? Bu arada berber sayısı da yeterli değilmiş bir el atıverin deriz…

Sayın Emirali TATLIDİL, astronomik rakamlara kadar ulaşan içki fiyatları nedeniyle bunları mekanınızda satmama kararı aldığınızı duyduk. Acaba diyoruz herkes elini taşın altına koysa da yeri üretime mi dönsek diyoruz!

Sayın Ömer GÜR, Mağusa’da özel bir hastanede küçük çocuğa tarihi geçmiş serum takıldığı ve yapılan uyarılara rağmen dikkate alınmadığı yönünde şikayetler geliyor. Konuyu mercek altına almanız ve denetimleri de sıklaştırmanız isteniyor…

Sayın Hasan TAÇOY, artık kurultay tarihi de belirlendiğine göre şimdi bütün gözler sizin üzerinizde olacak. Artık karar verme zamanıdır zira diğer adaylar da hesaplarını ona göre yapmak istiyorlar.

Sayın Sami DİLEK, Kamu-İş genel kurulunda yeniden aday olup olmayacağınız merak konusu olmuş bu konuda çeşitli sorular geliyor. Acaba diyoruz yönetimi daha enerjik sendikalıları mı bıraksanız? Zira epey yoruldunuz ve yıprandınız değil mi?

Sayın Doğan ŞAHALİ, ciddi bir rahatsızlık geçirdiğinizi üzülerek öğrendik, büyük geçmiş olsun diyoruz. Siz güçlü ve iradeli bir kişiliğe sahipsiniz en kısa zamanda atlatacağınızdan kuşkumuz yoktur, lütfen moral ve motivasyonu en yüksekte tutunuz…