Tıp-İş bir gün önceden açıklama yaptı…

Hastanelerde greve gideceklerini bildirdi!

Ama gerekçe göstermediler…

Hekimler dün acil dışında çalışmadılar ama neden greve gittiklerinden de haberleri olmadı!

Çalışanlar da öyle…

Hastalar da!

Aylar önce alınan randevular iptal edildi…

Kırsaldan tedaviye gelen hastalar grevi hastaneye geldiklerinde öğrendikleri için iş işten çoktan geçmişti!

Çünkü Tıp-İş grev yapıyordu…

Hem de incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden dolayı!

Dünkü greve hekimler de bozuldu…

Birçoğu katılmamak için rapor alıp hastanelerden ayrıldılar!

Çünkü artık sendikalarının inanılırlığı ortadan kalkıyor…

Sendika hak aradığını iddia ederek hastaya kesiyor faturayı!

Sonra da Hipokrat yemininden bahsediyorlar onun ardına saklanıyorlar…

Başkanlarının açıklamasına bakar mısınız?

Devlet az hekimle çok iş, az ücret politikasıyla çalışıyormuş…

Sonra ekliyor;

“Bu memlekette parası olan yaşar, olmayan ölür…”

Hekimlerin sefil bir hayat yaşadığı vurgusu yapılmaya çalışılıyor!

Hem de ikinci iş bile yapmaya başladıkları halde…

Artık özelde de çalışıyorlar,  devlette de!

Hem de devletin hastanesinin olanakları, elektriği, suyu ve malzemesiyle…

Böylelikle maaşları ikiye hatta daha fazlaya katlanıyor ama açlıktan sefaletten bahsediyorlar!

Bunlar artık sadece tehdit ediyorlar…

Yapılan son çalışmalar hem devlet hekimlerinin yararına oldu, hastanelerde büyük düzelmeler var ama buna destek olacaklarına aldıkları kararlarla aslında devleti değil hastayı cezalandırıyorlar!

Tamamen siyasi nedenlerle…

İnsan biraz çekinir, utanır yahu!

Sen siyaset yapacaksın, belki de ileride vekilliğe soyunacaksın diye uzun yollardan gelip tedavi olmak isteyenlerin suçu ne?

İstediğin kadar eylem yap, sesini duyur, bağır çağır ama hasta haklarını ayaklar altına alma…

Doktor hakları ayaklar altında diyorlar ama hastaları düşünen yok!

Daha düne kadar hastanelerin tümü de dökülüyordu…

Pislikten geçilmiyordu ama o zaman yönetenler kendi siyasi düşüncesinde oldukları için hep susmayı yeğlediler!

Tam işler yoluna girmeye başladı, yeni yasalar hazırlandı uygulamaya geçmesi bekleniyor, bunlar hasta bakmayarak sözde eylem yapıyorlar…

Meclis’e girecekler diye de hastaları mağdur ediyorlar!

Ama artık grevlere katılımın ne kadar düştüğünü de görmezden geliyorlar…

Kırsal kesim arsalarına tepki!

Dün Ulukışla’dan bir vatandaş aradı…

Gencecik bir arkadaş!

Yıllar önce müracaat etmiş ama hala bekliyor…

Ama örgüt başkanı maşallah aileden dağıtmadığı kimse kalmamış!

Kızına, oğluna, yeğenlerine, kuzenlere…

Muhtar da öyle!

Hatta burada köyde oturmayanlar bile kırsal kesim hak sahibi yapılmış…

Haliyle isyan ediyor genç arkadaş!

Parti rozetimiz yok diye bu ülkenin evladı değil miyiz diye…

Gel de hak verme onlara!

Niye dokunulmuyor ki?

Vekillerin dokunulmazlık konusu…

Tamam halkın iradesiyle o koltuklara oturuyorlar, sözde halkı temsil ediyorlar da!

Şu dokunulmazlık kalkanı niye?

Dokunulmaz oldukları için de yapılan hiçbir yanlış icraatın hesabı sorulamıyor…

Siyasetten düştükleri zaman da unutulup gidiyor!

Bu konuda seçimde sonra yeni hükümetin gündeminde olmalı…

Halkın seçtiği vekil gerektiğinde yine halkın huzurunda yargılanmalı ve yapılan yanlışların bedeli ödettirilmeli!

Sadece merak işte?

Ne kadar ucuz?

Bakan Akdağ da açıkladı…

Türkiye’den kabloyla KKTC’ye gelecek olan elektrik eskisine göre daha ucuz olacak!

Herkes bunu diyor ama ayrıntı vermiyor…

Şu anda elektriğin kilovatına 52 kuruş ödüyoruz!

Kablo ile geldikten sonra ne kadar olacak?

Ucuz demek yetmiyor işte…

Zira şimdiki rakama göre 51 kuruş da 50 kuruş da ucuz olacaktır!

Kıbrıs Rakı Festivali mi?

En ifrit olduğum konu…

KKTC’de düzenlenen rakı festivalleri!

Kıbrıs Rakı Festivali diyorlar adına ama marka Kıbrıs markası filan değil…

Tekirdağ rakısı!

Gold olanından…

İyi de bu nasıl Kıbrıs Rakı Festivali?

Sahi bu arada bizim yerli rakı üreticilerinin son durumu nedir?

Bilen var mı?

Konuk müsteşar gelince?

Önceki gün Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın Müsteşarı konuktu KKTC’de…

Buyursun, gelsin hoş gelsin de!

Trafikte o siren sesleri ile yol kesmeler de ne Allah aşkına…

Ambulansı, itfaiyeyi anlarız ve saygı duyarız da!

Konuk müsteşar gelince yol kesmenin, hele de o trafik polislerinin el kol hareketlerinin manası ne?

Gideceği yere  5 dakika geç gitse bir yerleri mi eksilir yani?

Vekil plakaları?

Meslek icabı vekilleri bakanları filan iyi tanırız…

Zaten araç plakalarında da bir özellik tanınmıştır kendilerine!

Polis durdurmasın, ceza yazılmasın, millet yol versin, park yerini sorun yaşamasın diye…

Ama trafikte giderken vekil amblemli araçlarda genelde onların ailelerini görürüz…

Karısı, çocukları, 7 sülalesi sürer araçları!

Ayrıca o araçları öyle bir havalı sürüyorlar ki, gören de kendilerini seçilmiş sanır…

Yüzsüzlüğün dik alası!

MESAJ KUTUSU

Sayın Sıla USAR, dünkü sudan sebeplerle yaptığınız grev üyeler tarafından kabul görmedi ve sırf grev kırıcılığı yapmasınlar diye bir çoğu rapor almak zorunda kaldı. Yani siz siyasete gireceksiniz diye hastalara bu eziyet niye?

Sayın Sibel SİBER, adaylık konusunda artık resmi bir açıklama yapmak elzem hale geldi çünkü daha seçim tarihi bile belirlenmezken kirli propaganda dönemi çoktan belirlendi! Siyasete devam mı yoksa emeklilik mi küçük bir açıklama lütfen…Bu arada aday olmamanızı dört gözle bekleyen kadın adaylar da yok değil yani!

Sayın Erhan ARIKLI, bir zamanlar DP saflarındayken Aslanbaba’yı en ağır sözlerle eleştirdiğiniz yazılarınız arşivlerden çıkarılmaya başlandı! Şimdiden savunma yapmaya hazırlanın deriz zira yakında hepsi yayınlanacak diye duyduk!

Sayın Bilal AKBAYIR, yeni eğitim sendikası memlekete hayırlı olsun ama yapılan iddialar da yenilir yutulur cinsten değil! Bu konuda basının karşısına geçip detaylı bir açıklama yapmaya ne dersiniz? Eski sendikalar peşinizi bırakmayacak gibi görülüyor!

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, partiniz camiası sizden kesin adaylık beklerken aile oturup konuştuktan sonra aday olmamama karar verdiğinizi duyduk. Böylelikle diğer adayların yüreğine de su serpmiş oldunuz, hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Serdar DENKTAŞ, partilileriniz Milli Eğitim Bakanlığı konusunda parti içinden bir atama beklerken bu görevi de sizin üstlenecek olma kararınızı çok da beğenmediler! İşte hep bu nedenlerle partinize gönül verenleri küstürüyorsunuz!

Sayın Kemal Deniz DANA, yapılan tüm baskılara rağmen aday olmama kararı aldığınızı ve buna başka bir bahara bıraktığınız konuşuluyor. Bu seçim fazlasıyla fırtınalı olacağından acaba kararınız daha mı hayırlı oldu acaba?

Sayın Ahmet YÖNLÜER, seçim sattı verildikten sonra bir süreliğine ülkede olacağınız adaylık konusunda hala karar aşamasında olduğunuz konuşuluyor. Bakalım sizi kandırabilecek bir siyasi parti çıkacak mı meydana?

Sayın Hakan KUNTAY, yapılan tüm ısrarlara rağmen artık aktif siyasetten elinizi eteğinizi çektiğinizi ve işiniz ve mutlu yuvanızdan başka bir derdiniz olmadığı söyleniyor! Sonunda doğru yolu buldunuz ya tebrik ederiz…

Sayın Özdemir BEROVA, Girne’den bir gurup UBP’linin seçimlerde aday yapılmamanız konusunda genel merkeze dilekçe yapacaklarını biliyor muydunuz? Hele de kontenjan adayı olmanız işleri ters yüz edebilir, demedi demeyin!

Sayın Kemal DEVECİ, eski kırgınlıklarınızdan dolayı artık sizin de aktif siyasete noktayı koyduğunuz ve aday olmama konusunda kesin kararlı olduğunuzu duyduk. Bir de artık iş adamı olunca küçük işlerle uğraşmak yakışmıyor değil mi?

Sayın Menteş GÜNDÜZ, anketlerdeki sonuçlar olumsuz çıkınca eskisine göre daha da hırslandığınız ve seçimlere daha fazla sarılma kararı almışsınız! Bu arada bir de eski patron omuz verirse niye olmasın değil mi?

Sayın Serhat AKPINAR, okulunuz öğrencisi trafik kazası yapınca onun bütün masraflarını karşılama kararı almanız kampüste günün konusu olmuş. Çalışanlar ve öğrencilerden çok sayıda teşekkür mesajlarınız geliyor…

Sayın Murat GEZİCİ, sizin de gördünüz gibi bu memlekette yaptığınız çalışmalarda kimselere yaranamıyorsunuz! Hele de bir seçim hattına girilsin bakın görün daha ne iddialar ve suçlamalarla karşılaşacaksınız?

Sayın Türel ÖKSÜZOĞLU, partiniz kadın aday çıkarmakta biraz güçlük çekeceğe benziyor ve bu da tamamen sizin yararına olacak gibi görülüyor! Şimdi tüm ada genelinde ekip kurmaya bakın ki bir yol kazasına uğramayın…