UBP Genel Başkan adayı Nazım Çavuşoğlu yaptığı yazılı açıklamada, 2003 yılından beri milletvekili olduğu UBP’nin her kademesinde çalışan biri olduğunu anımsatarak, genel sekreterlik görevi yanında 5 kez bakanlık görevinde edindiği deneyimle hem UBP, hem de KKTC’yi daha iyi noktaya getirmeye aday olduğunu söyledi. UBP başkanı seçilirken ülkeyi yönetecek başbakanın da seçileceğine dikkat çeken Nazım Çavuşoğlu, ülkeyi kimin en iyi şekilde yönetebileceği, krizleri kimin çözebileceği ve tüm toplumu kimin kucaklayabileceği sorularına yanıt arayarak oy vermeleri çağrısında bulundu. “KRİZ YARATAN DEĞİL HEP KRİZ YÖNETEN BİR BAKAN OLDUM” Nazım Çavuşoğlu, ülkede baş gösteren kuraklığa çözüm getiren ve bugün Anadolu suyunun çeşmelerden akmasını sağlayan su projesine Tarım Bakanı olarak imza koyduğunu ve sonrasında yaşanan krizi çözmesiyle KKTC’nin susuzluktan kurtulduğunu anımsattı. Çavuşoğlu, eğitim bakanı olarak göreve geldiğinde sorunlar yumağı olan yükseköğretimin önünü tıkayan sorunları Türkiye’deki yetkililerle kurulan istişareler sonunda artırılan kontenjanlarla üniversitelere gelen öğrencileri artırdıklarını kaydetti. Kendisinin kriz yaratan değil, var olan krizleri çözen biri olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bu koşullarda ülkede kendisi niteliğinde bir parti başkanı ve başbakana ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı. Bu kadar görev yapan, birikime sahip, çalışkanlığı, dürüstlüğü ve ilkeleriyle bugüne kadar siyasete, “halka hizmet” olarak bakan ve devletin yüceltilmesini yaşam şekline dönüştüren biri olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, başkanlığında KKTC’yi reformist bakış açısıyla ülkeyi daha iyi noktaya getirmek için çalışacağını vurguladı. Sorun çözücü kimliği ve uzlaştırıcı özelliğiyle bu kadar sorunun olduğu dönemde kendisinin bir şeyler yapması gerektiğine vurgu çeken Çavuşoğlu, sicili ve yürüttüğü faaliyetler ve deneyimlerinin yapabileceklerinin tescili olduğunun altını çizdi. Ülke yönetimindeki deneyimin kendisine bu süreçte ortaya çıkma sorumluluğu verdiğini kaydeden Çavuşoğlu, kendisini elini taşın altına koyma noktasında zorunlu ve sorumlu olarak gördüğünü belirtti.